Soru: Nevşehir'de arkadaşlarımızla yaptığımız bazı çalışmalar, araştırmalar sırasında miras hukuku ile iki konuda gerekli bilgi ve esere ulaşamadık. Affınıza sığınarak sizden yardım talep etmeye karar verdik. Bu kadar meşguliyetiniz arasında bize e-mail veya mektupla bilgi vermenizi istirham ediyoruz. Gayr-i menkul malların paylaşılmasında erkek 2 kadın 1 pay alması esas özellik iken, bazı arkadaşlar menkul mallarda erkek ve kadın eşit 1 er pay alacağını iddia ettiler ama kaynakla teyid edemediler. Mirasta erkek ve kadının eşit pay aldıkları yerler var mıdır? Veya bu hususta bakacağımız kaynak eserler nerelerdir? Cevap: Arkadaşlarınızın iddialarında iki kavram/konu birbirine karıştırılmış. Menkul (taşınır) malların miras olarak paylaşımında, erkek evladın iki, kız evladın bir hisse alması konusunda ihtilaf yoktur. Eşit alacakları söylenen mal, menkul değil, gayr-i menkul malların bir kısmıdır. İslam hukukuna (bazı zaman ve mekanlardaki uygulamaya) göre arazi, mülkiyet, faydalanma ve intikal bakımından kısımlara ayrılır; bunlardan biri de mîrî arâzî denilen devlete ait topraklardır. Bu toprakların mülkiyeti devlete ait olup, tasarruf (kullanma, yararlanma) hakkı, tapu adı verilen kısmen peşin ve kısmen taksitli bir bedel karşılığında halka verilir (tefvîz edilir). Bu topraklarda tasarruf hakkı bulunan şahıs bu tasarruf hakkını başkalarına devredebilir. Öldüğünde ise kimlere ve nasıl geçeceğini, toprağın sahibi olan devlet belirler (bu husus arazi ve intikal kanunlarında yer alır). Bazen devlet "en büyük erkek evlada" kalmasını ister, bazen erkek çocuklara verir, bazen kız ve erkek evlada eşit olarak paylaştırır; işte eşit verilmenin anlamı ve yeri burasıdır. Taşınır mallar ile taşınmazların ev, evin bahçesi gibi kısımları ise oğula iki, kıza bir hisse olarak miras yoluyla intikal eder. Buradaki eşitsizliğin sebebi, İslam hukukunda yer alan "nimet-külfet dengesi" ile ilgilidir. Erkek evladın bir dizi mali yükümlülükleri vardı: Evlenirken eşine mehir verir, askere gider, bazı yakınların kazara yaptıkları zararların tazminatına katılır, ailenin ve muhtaç olduklarında belli derecedeki akrabanın, geçimini sağlar... Kız evladın böyle yükümlülükleri yoktur ve bu sebeple, mirastan az hisse aldığı halde mecburi harcamaları az olduğu için erkek kardeşinden daha kârlı çıkar.
|