Soru: Miras hukukunda 'dede yetimi' denilen, muris öldüğünde hayatta olmayan evladın çocuklarına miras düşmemesinin hikmetleri nedir, ne olabilir? Bu hükmün istisnai uygulamaları olabilir mi? Ve yine bu konuda bakacağımız kaynak eserler neler olabilir? Cevap: Babası dedesinden önce ölmüş bir çocuk (dedeye göre tanımlarsak oğulun oğlu) düşünelim, bu çocuğun (torunun) dedesi (babasının babası) vefat ettiğinde, dedenin başka oğulları (torunun amcaları) varsa, bunlar ölene (miras bırakana, mûrise), torundan daha yakın oldukları için öncelikle varis oluyorlar ve torun varis olamaz; işte bu toruna "dede mahrumu, yetimi" denir. Dede yetiminin varis olamayacağı, bu hususu doğrudan ifade eden bir nassa (âyete veya hadise) dayanmıyor, "yakın var iken uzak varis olamaz" kuralının istisnasız yorumuna ve uygulanmasına dayanıyor. Ortada açıkça bir mağduriyet olduğunu gören bazı alimler, vacib (mecburi, kanuni) vasıyet kuralından yola çıkarak bu durumda torunun, babası hayatta olsaydı alacağı mirası, âyete dayanan (Bakara: 2/180) vâcib vasiyet yoluyla alması gerektiğini ileri sürmüşlerdir ve bu yorum, çağımızda da birçok İslam ülkesi hukukunda kanunlaşmıştır. Yani dede mahrumu olayı çözülmüş, mahrumiyet ve mağduriyet yine İslam hukuku çerçevesinde önlenmiştir.
|