Soru: Malumunuz olduğu gibi, Maide suresinin 5. ayeti müslüman erkeklerin Ehli kitap kadınlarla evlenmesine ruhsat veriyor. Fakat yaşadığımız toplumun, Ehli kitabın özelliklerini taşıyıp taşımadığın araştırdığımızda, pratik hayat ve istatistik sonuçlar itibariyle 50%den fazlasının dinsiz oldukların görüyoruz. Üstelik bu tür evlilikler yapan erkekler, İslamın önemle üzerinde durduğu 5 esası kesinlikle korumuyor ve eşinin kültüründe kayboluyorlar. Benim sorum, tarihten gelen konumlar (çok azı hariç onlar da kültür olarak algılıyorlar) nedeniyle yine de onlar 'Ehli kitap' mı diyeceğiz? Aksi durumda ise Nikah, talak, velayet, veraset, vekalet vd. konularda nasıl davranacağız? Cevap: Müslümann irtidadı olduğu gibi Ehl-i kitabın da irtidadı (dininden dönmesi, din değiştirmesi) olabilir, mümkündür. Bir kitâbî (ehl-i kitaba mensup birisi) dininden döner, hiçbir dine de inanmazsa artık ona kitâbî denemez. Ehl-i kitabın dinsizliği seçen çocukları da böyledir; onlar da kitâbî sayılmazlar. Bir müslüman kadın kitâbî olsun, dinsiz ve müşrik olsun hiçbir kâfir ile evlenemez. Bir müslüman erkek kitâbî olan kadınlarla evlenebilir. Bir kadının kitâbî olup olmadığı ona sorularak anlaşılır. Ameli olmasa bile ben hristiyanım, musevîyim diyeni öyle kabul etmek gerekir.
|