Soru: Tesettür anlayışımızda önemli değişimlerin yaşandığı şu dönemde öyle bir noktaya gelindi ki, tesettür sadece başörtüsünden ibaret olarak algılanmaya başlandı. Artık hanımlarımızın başörtülerinin dışında diğer kadınlardan farklı bir yönleri kalmadı gibi. Giyim anlayışının farklılaşması hareketlere de yansıyor ve ortaya çoğu zamanlarda müslüman kadın imajına zarar verici sonuçlar çıkıyor. Hocam siz tesettür konusunda ilkesel anlamda nasıl yaklaşıyorsunuz? (Sorum şekil boyutunda değil). Cevap: Müslüman kadının birçok yükümlülüğü, haklar ve ödevleri vardır. Tesettür bunlardan biridir ve tesettür şekilsiz olmaz; yani bir müslüman kadın "Ben iffetliyim, örtünmesem de örtünmüş sayılırım" diyemez. Örtünmenin şeklini yerine getiren kadın ayrıca edepli, namuslu, iffetli, vakur, genel olarak haram-helal hassasiyetine sahip... bir mümin olmakla da yükümlüdür. Yalnızca şeklen örtünen, ancak diğer ödevlerini yerine getirmeyen kadın, örtündüğü için niyetine göre mecur olur (sevap kazanır, bu ödevini yerine getirmiş olur), diğer ödevlerini ihmal ettiği için de sorumlu ve günahkâr olur. Bir müslümana "Madem ki kötü huyların terk etmiyorsun namazını da kılma" diyemeyeceğimiz gibi, "Madem ki böyle edepsizlikler yapıyorsun başını da aç" diyemeyiz; "Diğer davranışların da örtünmene uygun olsun" diye uyarıda bulunuruz.
|