Ey Râfizî!
Ehli sünnet'in
"Allah zulmü ve kötülüğü işler” dediklerini iddia ediyorsun.
Bunu hiçbir
Müslüman söylemez. Allah bundan yüce ve münezzehtir. Ehli
sünnet Allah (c.c.) kullarının fiillerini yaratır diyorlar.
Allah
(c.c.) şöyle
buyuruyor:
“O, her şeyin yaratıcısıdır.”
(En'âm:
4/102)
Yaratılan şey zulüm ise yaratanın değil onu işleyenin
zulmüdür. Allah
(c.c.) kullarının ibadetini, haclarını, oruçlarını yaratıyorsa, haccı
yapan, orucu tutan o değildir. Aynı şekilde Allah
(c.c.) kulların açlığını yaratıyorsa
Ona aç denmez. Allah (c.c.) bir yerde bir fiil yaratırsa onunla nitelendirilmez.
Böyle olsaydı yarattığı her şeyle nitelendirilecekti.
Bu konuda da anlaşıldığı gibi,
Allah (c.c.)'ın başkasında
yarattığı kelamdan başka bizzat kelâm sıfatı yoktur ve kendisinden ayrı olan
fiilinden başka da fiili yoktur diyen mutezile ve tâbîleri
bu konuda hataya düşmüşlerdir. Onlar, Allah (c.c.)'ın zatında kaim olan kelam ve fiil
sıfatını kabul etmiyorlar. Onlar Allah
(c.c.)'ın melekleriyle ve peygamberleriyle olan
kelamını peygamberlerine kitaplar halinde indirdiği kelamın başkalarında
yarattığı bir kelam olduğunu iddia ediyorlar. (Yani onlara göre Kur'an
mahlûktur.) Onlara da şöyle diyoruz:
Sıfat nerede tahakkuk eder(gerçekleşir)se, o yerin sıfatı olur.
Allah (c.c.) bir yerde hareketi yaratırsa, hareketlilik Allah
(c.c.)'ın değil onu
işleyenin sıfatı olur.
Aynı şekilde Allah
(c.c.) bir koku, renk veya bir kişide ilmi
yaratırsa o yer kokulu, renkli veya o kişi âlim olur. Şu halde Allah
(c.c.) bir yerde
kelâmı yaratırsa mütekellim orası olur.
|