Râfizî
şöyle diyor:
“Ebu
Hanife, Efendimiz imam Musa Kâzım'a henüz çocuk iken; Ma'siyet kimdendir? diye
sorması üzerine, Efendimiz O'na şu cevabı verdi:
Ma'siyet
ya kuldan, ya Allah (c.c.)'tan veya her ikisindendir. Ma'siyet Allah (c.c.)'tan
ise, Allah (c.c.)'ın kulunu yapmadığı bir şeyle muaheze etmesi hususunda
insaflıdır. Her ikisinden ise, güçlü olanın zaif kuluna karşı insaflı
davranması evladır. Ma'siyet yalnız kuldan meydana gelmişse, hüküm kul'a
râci'dir ve ondan dolayı da kendisi zemmedilir. Bunun üzerine Ebu Hanife
“Birbirinden gelme tek zürriyettir” dedi.”
Ey
Râfizî!
Senediyle
nakledilenlerin sıhhatini biliyoruz. Bu ise tamamen yalandır. Çünkü Ebu Hanife
kadere inananlardandır. Hatta “El-Fıkhu'l-Ekber” adlı eserinde kaderi
inkar edenleri reddetmiştir. “Allah, kullarının fiillerinin yaratıcısı
değildir” diyenlerin sözlerini nasıl tasvib eder?!
Kaldı
ki Musa b. Ca'fer, ehl-i beytin âlimleri ve ilk şiîler Buveyh
oğullarının devlet olduğu sırada Mutezile ile yaptıkları münakaşalarda
kaderin varlığını ileriye sürerek ispatlamaya çalışmışlardır.(Buveyh
oğulları, İran ve bazı doğu devletlerini şiilik belâsına ilk olarak
sürükleyenlerdir. İkincisi, kendisine reddiyye yazdığımız râfizînin kitabını
takdim ettiği vezir Hudâbende, üçüncüsü Safavî devleti zamanında -olmuştur. )
Musa
b. Ca'ferden
diye nakledilen bu sözleri Kaderiyecilerin çocukları bile dile getiriyorlar.
Çünkü daha Musa b. Ca'fer doğmadan Kaderiyeciler bunu iddia ediyorlardı.
Ayrıca
“Ma'siyet kimdendir?” sözü mücmeldir. Zira taat ve ma'siyet başkasında
olması gereken iki amel olup ve onların yeri insandır. Şüphesiz ki, bunlar,
Allah (c.c.)'da kâim olamazlar. Her mahluk Allah (c.c.)'tandır, sözü, o
mahlukun Allah (c.c.) tarafından yaratıldığını ve Ondan ayrı bir şey olduğunu
ifade ediyor. Hiçbir zaman o mahlûkun Allah (c.c.)'da kaim olup ve O'nun sıfatı
olduğunu söylemek mümkün değildir.
Allah
(c.c.) şöyle buyurur:
“Bir
de göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini (Allah) kendi katından sizin
hizmetinize bağladı. Şüphesiz ki bunda, düşünecek bir kavim için ibretler var.”
(Câsiye: 45/13),
“Sizdeki
her nimet Allah'tandır.” (Nahl: 16/53)
|