Râfizînin:
“Sadaka
ehl-i Beyt'e haramdır.” sözüne gelince şöyle diyoruz:
Herşeyden
evvel Ehl-i Beyt'e haram olan sadaka farz olan sadaka (zekât)dır. Nafile olan
sadakalar ise onlar için mubahtır. Ehl-i Beyt, Mekke ve Medine arasındaki sebil
sulardan içiyor ve “Nafile olan sadaka değil farz olan sadaka bize haram
kılınmıştır” diyorlardı. Başkalarının -nafile olan- sadakalarından
faydalanmaları caiz olduğuna göre, Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) sadakasından faydalanmaları daha evladır.
Çünkü Rasulullah'ın bu malları halkın -Ehl-i Beyte haram olan zekât- zekâtları
değildi. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in malı Allah (c.c.)'ın O'na
bahşettiği ganimet malı idi. Ganimetde (Fey) onlara helâldir. Rasulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) da bu ganimet mallarını müslümanlara sadaka
kılmıştır.
Şüphesiz
ki O'nun ehl-i beyti, bu sadakaya başkalarından daha müstahaktır. Bütün
müslümanlara sadaka verilebileceğine göre, akrabalara yapılan tasadduk hem
sadaka hem de onlara iyiliktir.
|