Râfizî
şöyle diyor:
“İbn-i
ömer: Biz münafıkları ancak Ali'ye buğz etmekle tanırdık, şeklinde bir hadis
rivayet etmiştir.”
Ey
Râfizî!
Bütün
âlimler, İbn-i Ömer'e yapılan bu isnadın yalan olduğunu gayet iyi biliyorlar.
Çünkü nifakın birçok alâmetleri vardır. Nitekim Rasulullah (sallallahu aleyhi
ve sellem) şöyle buyuruyorlar:
“Nifakın alâmeti ensâr'a buğzetmektir.”
“Münâfık'ın alâmeti üçtür...”
Allah
(c.c.) münafıkların sıfatlarından bahsederek şöyle buyuruyor:
“Sadakalar
hakkında sana dil uzatanlar vardır. Onlara verilirse hoşnud olurlar,
verilmezse, hemen öfkeleniverirler.” (Tevbe: 9/58),
“İkiyüzlülerin
içinde “O her şeye kulak kesiliyor” diyerek Peygamberi incitenler vardır...” (Tevbe:
9/61),
“Onlardan,
“Bana izin ver, beni fitneye düşürme” diyen vardır.” (Tevbe: 9/49),
“Bu
sûre inince aralarında “Bu, hanginizin imanını artırdı?” diyen ikiyüzlüler
vardır.” (Tevbe: 124)
Allah
(c.c.), Tevbe sûresinde burada tümünü zikredemiyeceğimiz ve münafıkların sıfatı
olan daha birçok alâmetler zikretmiştir. Eğer râfizînin hadîs diye iddia ettiği
metinde:
“Biz,
münafıkları Ali'ye buğzetmeleriyle tanırdık” denilseydi bu sözün mânâsı doğru
olabilirdi. Münafıkların ensara, Ebubekir'e, Ömer'e ve diğer ashaba buğzetmekle
tanındıkları gibi.
Hatta Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in kendisini
sevdiği kişiye buğzetmek de nifakın çeşitlerindendir.
Onun için nifakta
en ileri gidenleri Ebubekir'e buğzedenlerdir. Çünkü ashab arasında
Rasulullah'a en sevimli olan zat Ebubekir (r.a.) olduğu gibi, Rasulullah'ı en
çok seven de yine Ebubekir (r.a.) idi.
Binaenaleyh Ebubekir'e
(r.a.) buğzetmek münafıklığın en büyük alâmetlerindendir.
Onun
için münafıklar arasında Nusayrîler, İsmailîler ve benzerleri gibi sapıklar
kadar Ebubekir'e (r.a.) buğzeden yoktur.
(Nusayrîler: En
büyük İblis (haşa!) Ömer, sonra Ebubekir, sonra Osman'dır diyorlar. )
|