Râfizî
şöyle diyor:
“Ali: Beni kaybetmeden sorunuz. Semânın yollarını bana sorunuz. Muhakkak ben, o
yolları yeryüzünün yollarından daha iyi biliyorum.” buyurmuştur.
Ey
Râfizî!
Ali'nin (r.a.), Medine'de onun gibi âlim olan yüce ashab arasında bu sözü söylemesi
mümkün değildir. Aksine Ali (r.a.), Irak'a gittiğinde ve dinin bir çok yönlerini
bilmeyen kimseler arasında bulunduğu sırada bu sözü söylemiştir. Çünkü Ali
(r.a.)
orada imam idi. Dolayısıyla maiyetinde bulunanlara dinlerini öğretmesi onun
hakkında vaciptir.
Eğer “Ben, semanın yollarını, yeryüzünün yollarından daha
iyi biliyorum” demişse, bunun mânâsı Allah (c.c.)'ın rızasına kavuşmayı temin eden
emirleri, ibadetleri, cennet ye meleklerle ilgili konuları, yeryüzünde
bildiklerimden daha iyi biliyorum, demektir.
Ali
(r.a.), hiçbir zaman bu sözüyle kendisinin bedeniyle semâlara çıktığını
kasdetmiyor. Müslüman böyle bir mânâyı kasdederek bu sözü söylemez. Bu söz,
Ali'ye (r.a.) isnad edilen bir uydurma söze benziyor. İsnadı da belli değildir. Aşırı
giden şiîler bu sözü delil olarak ileri sürüyor ve Ali'nin (r.a.) Nübüvvetini
iddia ederek sapıtıyorlar.
Avamdan
ve câhil zâhidlerden bir çokları da bazı mürşidler hakkında buna benzer yanlış
itikadda bulunuyorlar.
|