Ey
Râfizî!
“İslâmın temelleri ve
iman'ın dayanakları yalnız Ali'nin kılıcıyla oturmuş ve
sağlamlaştırılmıştır” şeklindeki iddian, İslâmın, yayıldığı günleri bilen
herkesin indinde açık bir yalandır.
Aksine Ali'nin (r.a.) kılıcı, İslâmî ve imanı temel ve kaidelerinin oturup sağlamlaştırılmasına
vesile olan sebeplerin bir parçasıdır. Cenab-ı Allah (c.c.)'ın İslâmı hâkim
kıldığı birçok olayda Ali'nin (r.a.) kılıcını görmüyoruz. Ama Bedir'de Onun kılıcı diğer
ashabın kılıçları gibi İslâmı müdafaa etmiştir. Çarpışmanın vuku bulduğu
savaşların hepsi de dokuz tanedir. Rasulullah'dan (sallallahu aleyhi ve selem)
sonra Fars ve Rum savaşlarına da katılmamıştır. Şüphesiz ki Ali'nin (r.a.) hilafetinde de büyük savaşlar meydana
gelmiştir.
“Ali
(r.a.) asla hezimete uğramamıştır” şeklindeki sözün doğrudur. Bu hususta
Ebubekir
ve Ömer (r.a.) gibidir. Çünkü hiçbirisi için hezimet sözkonusu olmamıştır. Eğer hafif
bir çekilme vuku bulmuşsa O da rivayet edilmiş değildir.
|