Râfizî
şöyle diyor:
“Ahzab
(Hendek) muharebesinde Kureyş müşrikleri, müttefikleriyle birlikte onbin
kişilik bir ordu ile müslümanları çepeçevre sarmışlardı. Rasulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem), müslümanlardan müteşekkil üçbin kişilik bir orduyla Hendeği
kazdı. Amr b. Abdi Vüdd
ve İkrime b. Ebi Cehl suvarî olarak hendeğin dar bir
yerinden karşı tarafa geçerek müslümanlara meydan okudular. Ve kendileriyle
savaşabilecek kimse istediler. Ali ortaya atıldı. Rasulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem):
“Ey Ali! Karşında Amr vardır” diyerek Onu oturttu. Amr
biraz sustuktan sonra ikinci ve üçüncü defa meydan okudu. Hep Ali ortaya
atılıyordu. Bunun üzerine Rasulullah, Ali'ye izin verdi. Ali, Amr'a
şöyle dedi:
“Ey
Amr! Kureyşten birisinin seni iki yoldan birine davet ettiği taktirde o
yollardan birini kabul edeceğine dair Allah (c.c.)'a söz vermiştin. İşte ben seni İslama davet ediyorum. Amr:
İslâm'a
ihtiyacım yoktur, dedi. Ali, atından, inip karşılıklı çarpışmaya davet
ediyorum, dedi. Amr:
Seni
öldürmek istemiyorum, dedi. Daha sonra atından indi ve çarpışmaya başladılar,
Ali, Amr'ı öldürdü, ikrime de kaçtı. Ondan sonra bütün müşrikler de yenilgiye
uğrayıp kaçtılar. Bunun üzerine Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
Ali'nin
Amr'ı öldürmesi cinlerin ve insanların ibadetinden efdaldir, buyurdu.”
Ey
Rafızî!
Bu
kıssayyı çeşitli yalanlarla süslemişsin. Şöyle ki:
Amr
öldürülünce müşrikler kaçtılar, diyorsun. Bu iddian insanı ürperten bir
yalandır. Aksine müşrikler müslümanları muhasaraya devam ettiler. Bu muhasara
Ğatafanlı Nuaym b. Mesud, müşriklerle yahudilerin arası bozuluncaya ve Allah
(c.c). Onların üstüne meleklerini ve şiddetli kasırgayı gönderinceye kadar
sürdü.
Bu
hususta Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
“Allah
(Hendek
savaşındaki) o kâfirleri, hiçbir zafere eremedikleri halde öfkeleriyle geri
çevirdi. Böylece Allah, savaş yükünü mü'minlerden kaldırdı..” (Azhab: 33/25)
Bu
âyetten de anlaşılıyor ki, Allah (c.c.), müşrikleri çarpışma ile göndermemiş,
müslümanlar da onları yenmemiştir.
İddianda rivayet ettiğin ve onunla iftihar
ettiğin hadis de gerçekten yalandır.
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem),
bu gibi ölçüsüz bir sözü söylemekten münezzehtir. Bir kişinin öldürülmesi bütün
cinlerin ve insanların ibadetinden daha üstün olması mümkün müdür?
O zaman Rasulullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem) her türlü işkenceyi yapan, Kureyş'in ileri gelen kâfirlerini
öldürenlere birşey kalmaz.
Kaldı ki, Amr b. Abdi Vüdd, Kureyşin ileri gelen
müşriklerinden olmasına rağmen Rasulullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem) yaptığı bir işkencesi yoktu.
|