Râfizî
şöyle diyor:
“Hayber gazvesindeki
fetih Ali'nin vasıtasıyla tahakkuk etmiştir. Daha önce
komutanlık Ebubekir'e verilmişti, fakat yenildi. Ali kale kapısına koşarak
Onu söktü ve kazılan hendeğe köprü yaptı. Kapıyı ancak yirmi kişi
kapatabiliyordu. Bunun üzerine Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
“Bedenî kuvvetle değil, ilâhî kuvvetle kapıyı söktü” buyurdu.
(Buhari, Cihad: 136, Müslim
Hacc: 450)
Mekke'nin fethi de Onun başarısıyla
gerçekleşmiştir.”
Ey
Râfizî!
Bütün
Hayber bir günde fethedilmemiştir. Çünkü ayrı ayrı kaleler halindeydi. Bazısı kuvvetle,
bazısı barışla fethedilmişlerdir. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem),
yahudilerle bazı barış andlaşmalarını yapmıştı. Daha sonra yahudiler bu
andlaşmaları bozdular. Böylece müslümanlarla savaş haline girdiler. Ebubekir ve Ömer (r.a.)
de hiçbir zaman onlara karşı yenilmemişlerdir.
Ali'nin (r.a.) kale
kapısını söktüğü rivayet edilmiştir. Fakat kapının yirmi kişi tarafından
kapatılabildiği ve Ali’nin (r.a.) kapıyı hendeğe köprü yaptığı şeklindeki
rivayetlerin aslı yoktur. Ali'nin (r.a.) Mekke fethindeki rolü de diğer ashabın
rolü gibidir. Fetihle ilgili birçok hadisler bunu açıklamaktadırlar.
Ebu
Hureyre
(r.a.) şöyle diyor:
“Fetih günü Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem); Halib b.
Velid'i sağ, Zübeyr'i sol kanada, Ebu Ubeyde'yi de vadi tarafına yerleştirdi.
Daha sonra Ensarı çağırmak üzere beni çağırdı. Onları çağırdım. Koşarak
geldiler. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Ensar'a:
“Kureyş topluluklarını görüyor musunuz?” diye sordu. Onlar da
evet, dediler.
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
“Bakınız! Yarın -muharebe ile- karşı karşıya geldiğinizde onları
biçeceksiniz” buyurarak eliyle de emrine uygun işaret etti. Daha sonra sağ
eline koyarak:
“Yeriniz Safa
(tepesi)dir,” buyurdular. O gün
müslümanlar kendilerine düşmanca yaklaşanı yere serdiler.”
Ebu
Hureyre
devamla şöyle diyor:
“Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), Safa tepesine çıktı.
“Ensar
(müşrikleri kasdederek) ordusu helak
oldu. Bu günden sonra Kureyş yoktur” dedi.
Neticede İslâmı kabul etti. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)
de:
“Her kim Ebu Süfyan'ın evine girerse, o emniyettedir, kim ki
silahı bırakırsa emniyettedir ve her kim kendi evinde oturur veya Mescid-i
Haram'a girerse emniyettedir,” buyurdular.
(Ebu Davud Harac: 25)
|