بســـم الله الرحمن الرحيم

 

3.10.28

 

Râfizî şöyle diyor:

“Hayber gazvesindeki fetih Ali'nin vasıtasıyla tahakkuk etmiştir. Daha önce komutanlık Ebubekir'e verilmişti, fakat yenildi. Ali kale kapısına koşarak Onu söktü ve kazılan hendeğe köprü yaptı. Kapıyı ancak yirmi kişi kapatabiliyordu. Bunun üzerine Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

“Bedenî kuvvetle değil, ilâhî kuvvetle kapıyı söktü” buyurdu. (Buhari, Cihad: 136, Müslim Hacc: 450)

Mekke'nin fethi de Onun başarısıyla gerçekleşmiştir.”

 

Ey Râfizî!

Bütün Hayber bir günde fethedilmemiştir. Çünkü ayrı ayrı kaleler halindeydi. Bazısı kuvvetle, bazısı barışla fethedilmişlerdir. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), yahudilerle bazı barış andlaşmalarını yapmıştı. Daha sonra yahudiler bu andlaşmaları bozdular. Böylece müslümanlarla savaş haline girdiler. Ebubekir ve Ömer (r.a.) de hiçbir zaman onlara karşı yenilmemişlerdir.

Ali'nin (r.a.) kale kapısını söktüğü rivayet edilmiştir. Fakat kapının yirmi kişi tarafından kapatılabildiği ve Ali’nin (r.a.) kapıyı hendeğe köprü yaptığı şeklindeki rivayetlerin aslı yoktur. Ali'nin (r.a.) Mekke fethindeki rolü de diğer ashabın rolü gibidir. Fetihle ilgili birçok hadisler bunu açıklamaktadırlar.

Ebu Hureyre (r.a.) şöyle diyor:

“Fetih günü Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem); Halib b. Velid'i sağ, Zübeyr'i sol kanada, Ebu Ubeyde'yi de vadi tarafına yerleştirdi. Daha sonra Ensarı çağırmak üzere beni çağırdı. Onları çağırdım. Koşarak geldiler. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Ensar'a:

“Kureyş topluluklarını görüyor musunuz?” diye sordu. Onlar da evet, dediler.

Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

“Bakınız! Yarın -muharebe ile- karşı karşıya geldiğinizde onları biçeceksiniz” buyurarak eliyle de emrine uygun işaret etti. Daha sonra sağ eline koyarak:

“Yeriniz Safa (tepesi)dir,” buyurdular. O gün müslümanlar kendilerine düşmanca yaklaşanı yere serdiler.”

Ebu Hureyre devamla şöyle diyor:

“Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), Safa tepesine çıktı.

“Ensar (müşrikleri kasdederek) ordusu helak oldu. Bu günden sonra Kureyş yoktur” dedi.

Neticede İslâmı kabul etti. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de:

“Her kim Ebu Süfyan'ın evine girerse, o emniyettedir, kim ki silahı bırakırsa emniyettedir ve her kim kendi evinde oturur veya Mescid-i Haram'a girerse emniyettedir,” buyurdular. (Ebu Davud Harac: 25)

 

İÇİNDEKİLER

Üçüncü Bölüm

3.10