بســـم الله الرحمن الرحيم

 

3.10.31

 

Râfizî şöyle diyor:

“Ali, duası kabul edilen bir zat idi. Bişr b. Ertât'ın aklî muvazenesini kaybetmesi için beddua etti. Gerçekten kafası bozuldu. Ayzâr'ın kör olması için bedduada bulundu. Nihayet kör oldu. Bir şehadeti ketmedince Enes'in alaca hastalığına yakalanması için beddua etti de Enes, bu hastalığa yakalandı. Zeyd b. Erkam'a da beddua etti, nihayet a'ma oldu.”

 

Râfizî'nin bu iddiasına karşı da şöyle diyoruz:

Duanın kabul edilmesi nimeti diğer ashab ve sâlih zatlar için de mevcuttur. Ama hiçbir zaman Ali (r.a.) hakkında da aynı nimetin mevcud olduğu inkâr edilemez. Sa'd b. Ebi Vakkas'ın kabul edilmeyen bir duası yoktu. Çünkü Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Onun için:

“Allah'ım atışını isabetli, duasını müstecap kıl” şeklinde dua etmişti. (Müslim Birr: 7)

Bera' b. Malik de Allah (c.c.)'a kasem ettiğinde Allah, Onun kasemini yerine getirirdi. Buhari'de rivayet edildiği gibi Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyuruyor:

 “Allah'ın kullarından öyle kişi vardır ki, O, Allah'a yemin etse, muhakkak Allah Onun yeminini yerine getirir.”

İşte Bera' bunlardan biridir. Bera' aynı zamanda yüze yakın mübarezede bulunmuştur.

El-Alâ' b. el-Hadramî, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)  ve Ebubekir (r.a.) zamanında Bahreyn valiliğini yapmış ve duasının makbul oluşu ile meşhurdur.

 

İÇİNDEKİLER

Üçüncü Bölüm

3.10