Râfizî:
“Bütün
fakihler ilmi Ali'den almışlardır” diyor.
Rafızî'nin
bu iddiası da yalandır.
Çünkü dört mezhep
imamlarından ve diğer mezhep kurucularından hiçbiri yalnız Ali'nin (r.a.) fıkhına müracaat etmiş değildir.
İmam Mâlik,
ilmini Medine ehlinden almıştır ama, Medine ehli Ali'nin (r.a.) sözüyle amel etmemişlerdir. Aksine onlar
ençok Ömer (r.a.), Zeyd, İbn-i Ömer ve başkalarının görüşlerine göre amel
etmişlerdir.
İmam-ı Şafiî,
fıkhî bilgisini Mekkeli olan İbn-i Cüreyc'in
talebelerinden, O da, İbn-i Abbas'ın talebelerinden almıştır. Daha sonra
Medine'ye gelen Şafiî, ilmi imamı Mâlik'ten almağa başladı. Akabinde Irak
âlimlerinin kitaplarını yazarak aralarından beğendiğini aldı.
Ebu Hanife'nin
meşhur olan hocası Hammad b. Ebi Süleyman ise İbrahim en-Nahaî'nin talebesidir.
Nahaî, ilmini Alkame'den, Alkame de İbn-i Mes'ud'dan almıştır.
Ebu Hanife,
Mekke'de iken Ata ve daha başkasından da ilim tahsilinde bulunmuştur.
Ahmed b.
Hanbel'e gelince, O da hadis imamlarının mezhebini takib ediyordu. Hüşeym,
İbn-i Uveyne, Vekî, Şafiî ve başkalarından ilim tahsil ederek beğendiğini
tercih etmiştir.
İbn-i Rûheveyh
ve Ebu Ubeyde de aynı yolu izlemişlerdir.
|