بســـم الله الرحمن الرحيم

 

3.3.11

 

Râfizî şöyle diyor:

“Ömer doğumundan henüz altı ay geçmiş olan kadının recmedilmesi için emretmiştir. Bunun üzerine Ali O'na: Kadın isterse Allah (c.c.)'ın kitabıyla sana davacı olur, diyerek şu âyetleri okudu:

“Onun (ana karnında) taşınması ile sütten kesilme müddeti otuz aydır.” (Ahkâf: 46/15),

“Anneler çocuklarını tam iki yıl emzirsinler.” (Bakara: 2/233)

Ey Râfizî!

Herşeyden evvel Ömer (r.a.) ashab ile istişare ediyordu. Allah (c.c) da istişareden dolayı mü'minleri medhederek:

“İşleri de hep aralarında danışıklıdır.” (Şûra: 42/33) buyurmuştur.

Kocası, efendisi olmayan veya şüpheyle münasebette bulunduğunu iddia etmeyen hamile kadının recmedilip edilmeyeceğinde âlimler ihtilaf etmişlerdir.

İmam Malike göre recmedilir. Ahmed'den bir rivayet de böyledir.

Ebu Hanife ve Şafiî kadının zorla veya münasebet kurulmaksızın hamile kalabileceği ihtimalini nazar-i dikkate alarak recmedilmiyeceğini söylemişlerdir.

Birincilerin görüşü hulafaî râşidinden nakledilmiştir.

Buhari ve Müslim'de rivayet edildiğine göre Ömer (r.a.) ömrünün son günlerinde şöyle demiştir:

“Kesin olarak isbat edildikten, hâmilelik veya bizzat itiraf vuku bulduktan sonra zâniyi recmetmek haktır.”

İçki içenin kusması halinde haddelip edilmiyeceği hususunda da âlimler ihtilaf etmişlerdir.

Ömer (r.a.) nâdir olduğunu tahmin etmekle beraber kadının altı aydan önce doğurabileceğini zannetmiş olabilir. Dört yıl veya yedi yıl hâmile kalanların çok nadir olduğu gibi. Bu gibilerin haddedilmesi hususunda âlimlerin ihtilafı vardır.

 

İÇİNDEKİLER

Üçüncü Bölüm

3.3