Râfizi
şöyle diyor:
“Ömer
yaptığı vasiyyette vefatından sonra halife seçimi işinin şûra ile
halledilmesini icad ederek, Ebubekir'e muhalefet etmiştir. Ebu Huzeyfe'nin
kölesi Sâlim'e hayıflanarak:
Sâlim
hayatta olsaydı şüphesiz ki, Onu halife olarak tayin edecektim, demiştir. O sırada
Ali de hazır duruyordu..”
Ey
Râfizi!
Senin
bu sözlerin iki şeyden hâli değildir. Ya yalan bir nakildir. Veya hakkı inkar
etmektir. Yalan olan kısmı ya gerçekten yalan olduğu bilinmekte veya doğru
olduğu bilinmemektedir. Doğru olan kısmında da Ömer'i tezyif edecek hiçbir şey
yoktur.
Aksine
Onun ahlâk ve faziletine delalet eden deliller vardır. Fakat bu câhil râfizîler
aklî ve nakli bütün delillerde hakikatleri ters çeviriyorlar. Meydana gelmiş
olayları olmamış, olmamış olayları da olmuş gibi gösteriyorlar. Doğru olanları
yanlış, yanlış olanları da doğru diye iddia ediyorlar. Onun için râfizîlerin ne
akli ve ne de nakli delillerine itibar edilmez. Gerçekten şu âyet-i kerimeden
nasiblerini almışlardır.
“Bir
de şöyle derler: Biz işitir veya akıl eder olsaydık, şu azgın ateşe atılanlar
arasında bulunmazdık.”
(Mülk: 67/10)
|