Râfizî
şöyle diyor:
“Ömer
bir hamileyi çağırınca korkusundan çocuğunu düşürdü. Bunun üzerine ashab O'na:
“Seni
sert bir terbiyeci olarak görüyoruz. Sana birşey gerekmez, dediler. Sonra
durumu Ali'ye sorunca Ali, diyet vermesini gerekli gördü.”
Ey
Râfizî!
Bu
mesele ictihâdidir. Ömer (r.a.) her zaman Osman, Ali, İbn-i Mesud, Zeyd ve İbn-i
Abbas ile istişare ediyordu. Yaptığı istişareler onun kemaline delalet eder.
Bir
ara zina ettiğini bizzat ikrar eden bir kadını getirirler. Yukarıdaki zevat da
kadının recmedilmesinde ittifak ediyorlar. O esnada Osman (r.a.), Kanaatimce kadın
zinanın haram olduğunu bilmiyor, der. Bunun üzerine Ömer (r.a.) kadını
recmetmiyor.
Rasulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) da, “Lailahe illallah” diyen
birisini öldürdüğü için
Usame'ye kısas tatbik etmemiştir. Çünkü Üsâme'nin kanaatine göre o kişi
korkusundan kelime-i tevhid getirmişti. Onun için öldürülmesini caiz görmüştü.
Halid'in
Malik b. Nüveyre'yi öldürmesi de bunun gibidir. (Yani ictihadidir.)
|