Râfizî
şöyle diyor:
“Müslümanlar Osman'a:
Bedir muharebesine katılmadın, Uhud savaşından kaçtın. Rıdvan biatına
gelmedim
demişlerdir.”
Ey
Râfizî!
Bu
söz ancak Osman'a (r.a.) karşı savaşan câhil râfizîlerin sözüdür. Osman (r.a.) bizzat
kendisinin ikrarından ve İbn-i Ömer'in ifadesinden de anlaşıldığı gibi,
Rasulullah'ın (sallallahu
aleyhi ve sellem) hasta olan kızına bakmak için onun emri ile Medine'de kalmış ve
Bedir Muharebesine katılamamıştır. Hudeybiye biatında da Rasulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) O'nu elçi
olarak Mekke'ye göndermişti. Rasulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) O'nun öldürüldüğü haberini alınca
ashabından ölüm pahasına “Rıdvan biati” adiyle meşhur olan biati
almıştır. Uhud muharebesinde geri çekilenler hakkında da Allah (c.c.) şöyle
buyurdu:
“And
olsun ki, Allah size verdiği sözde durdu. Onun izniyle kâfirleri kırıp biçiyordunuz,
ama Allah size arzuladığınız zaferi gösterdikten sonra gevşeyip bu hususta
çekiştiniz ve isyan ettiniz; Sizden kimi dünyayı, kimi ahireti istiyordu;
derken denemek için Allah sizi geri çevirip bozguna uğrattı. And olsun ki O,
sizi bağışladı. Allah'ın inananlara nimeti boldur...”
(Al’i-İmrân:
3/152-153),
“Allah,
and olsun ki, onları affetti. Allah bağışlayandır, Halîm'dir.”
(Al'i-İmrân:
3/155).
|