Râfizî
şöyle diyor:
“İslâm
tarihinde meydana gelen ihtilaflardan biri de Fedek arazisinin taksimi ve
Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem)
bıraktığı mirasla ilgilidir. Ehl-i Sünnet ise Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi
ve sellem):
“Biz
Peygamberler zümresi miras bırakmayız, bıraktığımız her şey sadakadır.” dediğini
iddia ediyorlar.”
Ey
Râfizî:
Bu
ihtilaf Şer'î bir mesele ile ilgilidir. Bilahare ve yukardaki hadis ile bu
ihtilaf ortadan kalkmıştır. Bu meseledeki ihtilaf diğer meselelere nisbeten
daha azdır. Çocukların ve kardeşlerin; dede ve amca ile beraber bulundukları
haldeki mirasın taksimi ile Ninenin torunu ile olan miras taksimi gibi. Bu
meselelerdeki ihtilafın Fedek arazisindeki ihtilaftan daha büyük olması bazı
sebeplerdendir.
Birincisi; bu meselelerde ihtilaf ederek
ittifak etmemişlerdir. Çünkü bu hususta nass bulamamışlardır. Halbuki Fedek
arazisi ile ilgili olarak nass rivayet edilmiştir.
İkincisi; Fedek'teki ihtilaf tekerrür
etmemiştir. Çünkü bir tek mesele olup hem de az bir mal hakkındadır. Ebubekir
(r.a.)
ve Ömer (r.a.), Fâtıma
(r.a.) ve diğerlerine miraslarından daha fazlasını vermişlerdir. Fedek
arazisi ile ilgili meseleyi ancak câhil ve kötü kişiler büyütüyorlar. Kaldı ki,
Ali (r.a.) halife olunca, Fedek
arazisi Onun hükmü altına girmesine rağmen Onu Fâtıma (r.a.) ve çocuklarına vermemiştir.
Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) diğer terekesini de
mirasçıları arasında bölüştürmemiştir. Sizce zulüm olan bu durumu neden ortadan
kaldırmamıştır?
|