بســـم الله الرحمن الرحيم

 

3.4.14

 

Râfizî şöyle diyor:

“Müslümanlar arasındaki ihtilaflardan biri de zekatı vermeyenlerle savaş konusundadır. Ebubekir Onlara karşı savaştı. Ömer de hilafeti esnasında ictihad edip cariyeleri ve malları sahiplerine iade ederek, hapsedilenleri de serbest bırakmıştır.”

Ey Râfizî!

Bu iddian tamamen açık olan bir iftiradır. İddianın tam aksine Ebu Bekir ve Ömer (r.a.) zekatı vermekten çekinenlere karşı savaş etmede ittifak etmişlerdir. Bunu yaparken'de Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) şu hadisine dayanmışlardır. Buhari ve Müslim'de rivayet edilen mezkûr hadiste Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyururlar:

“İnsanlara karşı, Allah'dan başka ibadete layık ilah olmadığına ve benim Allah'ın Peygamberi olduğuma şehadet edinceye kadar savaşmam bana emredildi. Bunu kabul ettikleri takdirde canlarını ve mallarını benden kurtarırlar, ancak bunların hakkı kendilerinden istenir ve Allah tarafından muhasebe edilirler.” (Buhari İtisam: 2, İstitabe: 2, Müslim İman: 8, Tirmizi İman: 1, Nesai: Cihad: 1, Ebu Davud Cihad: 104, İbn Mace Fiten: 1).

Ebubekirde, (r.a.)  zekat kelime-i şehadetin haklarındadır, diyerek diğer ashabın muvafakatı ile zekatı vermeyenlere karşı savaş ilan etmiştir. Zekatı vermeyenler de savaştan sonra onu vermeyi kabul etmişlerdir. Hiçbir zaman Ebubekir (r.a.) bunların çocuk ve kadınlarını esir etmemiş ve onlardan hiçbirisini de hapsetmemiştir. Ebubekir (r.a.) zamanında Medine'de hapishane bile yoktu. Nasıl olur da Ebubekir (r.a.) vefat ederken onlar hapishanede kalırlar?

 

İÇİNDEKİLER

Üçüncü Bölüm

3.4