Râfizî
şöyle diyor:
“Rasulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem), İbn-i Ebi Serh'in öldürülmesini emretmesine
rağmen, Osman Onu himaye etmiştir.”
Ey
Râfizî!
İbn-i
Ebî Serh'in
öldürülmesini emreden zat -ki Rasulullahtır- yine Osman'ın (r.a.) şefaatiyle Onu
affetmiştir. Şu halde kınanacak bir şey yoktur.
İbn-i Ebî Serh önceleri hicret
etmiş, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) için Vahiy kâtipliğini yapmış, sonra da irtidat ederek
müşriklere katılmış ve Rasulullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem) iftira etmiştir. Bunun üzerine Rasulullah
Onun öldürülmesini emretmiştir. Mekke fethinde Osman (r.a.), İbn-i Ebi Serh'i
Rasulullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem) getirmiş fakat Rasulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) Ona iltifat etmemiştir. Osman (r.a.):
“Ya
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Abdullah'ı kabul et,” diye sözünü üç defa tekrar ettikten sonra,
Rasulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem), Abdullah b, Ebi Serh'i affetmiştir. Ondan sonra da Rasulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Bu adama iltifat etmediğim zaman, içinizde çıkıp da
Onun boynunu vuracak bir akıllı yok muydu?” Ensardan bir zat:
Ya
Rasulallah neden bana işaret etmediniz? demesi üzerine, Rasulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem):
“Peygamber için hain bakışların olması yakışmaz.” buyurmuşlardır.
Bütün
bunlardan sonra da onun hakkında iyilikten başka bir şey nakledilmemiştir.
Abdullah'tan başka İslama daha çok düşman olan kimseler bulunmasına rağmen
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onları atfetmiştir. Safvan ve Ebi Süfyan
gibi.
Allah (c.c.) şöyle
buyurur:
“Allah'ın
sizinle, düşmanlık gösterdiğiniz kimseler arasında bir sevgi yaratması umulur;
Allah Kadir'dir. Allah bağışlayandır, acıyandır.”
(Mümtehine:
60/7).
|