Râfizî
şöyle diyor:
“Osman,
Muhammed b. Ebi Bekir'in öldürülmesini emretmiştir.”
Ey
Râfizî!
Bu iddian da bir
iftiradan ibarettir. Osman'ın (r.a.) hal ve hareketlerini bilen, bu
iddianın bâtıl olduğunu gayet iyi bilir. Aksine Osman (r.a.) Onu öldürmeye
gelenleri her haliyle vazgeçirmeye çalışıyordu. Onun ma'sum olan birisinin
kanını akıtması hiç mümkün müdür?
Osman
(r.a.), Muhammed b. Ebi Bekr'in öldürülmesi için emretmiş ise de, kendisinden
gelecek bir kötülüğün önlenmesi gibi bir maslahattan dolayıdır. Muaviye'yi Şam'a
vali olarak tayin ettiği de doğrudur. Hatta Hasan (r.a.) hilafeti Ona teslim
edinceye kadar bu göreve devam etmiştir. Muâviye halim, selîm ve idarede mahir
olduğu için maiyeti tarafından çok seviliyordu. Muaviye (r.a.), Ester en-Nahaî,
Muhammed b. Ebi Bekr, Ubeydullah b. Amr, EbuI A'var es-Sülemî ve Bişr b.
Ertat'dan da üstün idi.
İbn-i
Mes'ud'un durumuna gelince O, mushaflar meselesinden dolayı yalnız kendi kendine
üzülmüştür. Çünkü Osman (r.a.) mushafları yazmak için Zeyd b. Sabit'i
görevlendirmişti. Zeyd b. Sabit
Cebrail (a.s)'ın Rasulullah'a (sallallahu aleyhi ve
sellem) vefatından önce arz
ettiği Kur'an-ı Kerim'in son okuyuş şeklini başkasından daha güzel
ezberlemişti. Osman'dan evvel Ebu Bekir ve Ömer de Kur'an-ı Kerim'in
mushaflarda yazılması için Zeyd'i görevlendirmişlerdi.
Farzedelim
ki, İbn-i Mes'ud Osman (r.a.) hakkında konuşmuştur. Onun bu konuşmasını Osman için
hakaret olarak kabul etmek aynı şeyi İbn-i Mes'ud için bir kötülük kabul
etmemekten evlâ değildir. Fakat her ikisi de müctehid olup, aynı zamanda
ashabın ileri gelenlerinden ve affa mazhar olmuş Bedir ehlinden idiler, Ashab
arasında geçen münakaşaları dile getirmemek en iyi şeydir.
Ömer b. Abdülaziz
bu hususta şöyle diyor:
“Ashabın
arasında geçen münakaşalar kandır. Allah elimi o kandan temiz kılmıştır. Dilimi
o kana (o münakaşalara) bulaştırmak istemiyorum”
Ammar'ın “Osman
açıkça kâfir olmuştur” dediği ve Hasan'ın (r.a.) Onun bu sözünü reddettiği
rivayet edilmiştir.
Bir başka rivayette
Ali'nin (r.a.), Ammar'a:
“Ey Ammar! Sen Osman'ın kendisine
inandığı Allah'ı inkâr mı ediyorsun?” dediği kaydedilmiştir.
|