Râfizî
şöyle diyor:
“Ali'nin imametine delâlet eden Onuncu delil şu ayet-i Kerimedir:
“Adem,
Rabbinden emirler aldı; Onları yerine getirdi, Rabbi de bunun üzerine tevbesini
kabul etti.”
(Bakara: 2/37)
İbnu'l-Meğâzilî
kendi isnadı ile İbni Abbas'ın şöyle dediğini rivayet ediyor:
“Kelimat
= emirler”'in
ne olduğu hususunda Rasulullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem) sorulması üzerine Rasulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular:
“Adem,
Allah (c.c.)'a dua ederek Muhammed, Ali, Fâtıma, Hasan ve Hüseyin'in hatırı için
kendisinin affedilmesini istedi de Allah Onu affetti”. Görülüyor ki, burada da
Peygambere tevessül hususunda Ali Rasulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) ile müsavi kılınmıştır.”
Ey
Râfizî!:
Bu
iddialarının da sıhhatini ispatlamanı istiyoruz. Nereden ispatlıyabileceksin?
Çünkü bunlar Allah
(c.c.)'a ve Resulüne yaptığın en çirkin iftiralarındandır.
İbnü'l-Cevzi, bu haberi mevzu haberler arasında
zikrediyor. Haber, Ebu'l-Hasan Ali b. Ömer ed-Dârâkutnî'nin “Kitabü'l-Efrad
ve'l-ğarâib” adlı eserinde mevcuttur. Dârâkutnî haberi eleştirmiş ve Hüseyin
el-Eşkar tarafından rivayet edildiğini, ayrıca El-Eşkar'ın sağlam râvîlere
iftira ederek yalan haberler uydurduğunu beyan etmiştir.
Bakara
Sûresi, Otuzyedinci ayetinde geçen “Kelimat = Kelimeler, emirler”e
gelince, bunların ne olduklarını Kur'an-ı Kerim'den öğrenebiliriz.
Allah (c.c.) şöyle
buyuruyor:
“İkisi,
dediler: (Adem
ve Havva): Ey Rabbimiz, kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize
merhamet etmezsen, muhakkak ziyan edenlerden oluruz.” (A'raf: 7/23)
Bilinen
şu ki, Adem'le (a.s.) mukayese edilemeyecek kadar aşağı olan nice kâfir ve
fasıklar vardır ki, çok sağlam bir tevbe ile Allah (c.c.)'a karşı tevbe ettiklerinde,
başkalarını vesile kılmadan da Allah tevbelerini kabul ediyor.
Rasulullah'da
(sallallahu aleyhi ve sellem) râfizînin yukarda naklettiği ve Hüseyin
El-Eşkar'ın rivayeti olan dua şeklini hiçbir müslümana emretmemiştir.
|