Râfizî
şöyle diyor:
“Onyedinei
delil şudur:
“İman
edenler, hicret yapanlar, Allah yolunda mallarıyle ve canlarıyle savaşanlar,
Allah katında daha büyük dereceye sâhibtirler. İşte bunlar, dünya ve ahiret
saadetine kavuşanlardır.” (Tevbe: 9/20)
Rezîn
b. Muaviye Kütüb-i Sitteye dayanarak bu âyetin Ali (r.a.) hakkında nazil olduğunu
söylemektedir. Buna göre Ali (r.a.) en üşütün olanıdır. Onun imam olması gerekir.”
Ey
Râfizî!
Yaptığın
naklin sıhhatini istiyoruz. Rezin kendiliğinden ziyadeler katan bir kişidir.
Doğru olan Nu'man b. Bişr'in Müslim'de rivayet edilen sahih hadisidir.
Nu'man
b. Bişr, şöyle diyor:
“Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in mimberi yanında
bulunuyordum. Orada bulunanlardan biri:
“İslâmı kabul ettikten sonra, hacılara su verirsem diğer
amelleri işlemesem de umurumda değildir.” dedi. Bir diğeri:
“Mescid-i Haramı imar ettikten sonra diğer amelleri işlemesem de
umurumda değildir” dedi. Bir diğeri de:
“Allah yolunda cihad her ikinizin dediğinden daha üstündür”
dedi.
Bunun üzerine Ömer onları azarladıktan sonra şöyle dedi:
“Rasulullahın mimberi yanında da -Cuma günü idi- sesinizi
çıkartmayınız. Namazı kıldıktan sonra Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) yanına gider, ihtilaf
ettiğiniz meseleyi ona sorarım,”
Ondan sonra hemen:
“Siz
(müşriklerin)
hacılara su dağıtma işi ile Mescid-i Haram'ın imarını, Allah'a ve âhiret gününe
iman edip de Allah yolunda cihad eden kimsenin işi gibi mi tuttunuz? Bunlar
Allah katında bir olamazlar. Allah, zâlimler topluluğuna hidayet ihsan etmez.
İman edenler, hicret yapanlar, Allah yolunda mallarıyle ve canlarıyle
savaşanlar, Allah katında daha büyük dereceye sâhibtirler. İşte bunlar, dünya ve
âhiret saadetine kavuşanlardır.” (Tevbe: 9/19-20)
mealindeki âyetler indi.”
Bu hadisi şerif
Ali'nin (r.a.) cihadı, Sikâye ve Sidâneye (Hacılara su verme ve
Ka'beyi ta'mir) tercih eden fikrinin; sikâye ve sidâneyi cihad'a tercih
edenlerin fikrinden daha üstün ve Onun bu meselede kendisiyle münakaşa
edenlerden daha haklı olduğunu gösteriyor.
Aynı
zamanda Ömer'in (r.a.) söylemek istediği fikrine te'yid-i Rabbanî'nin geldiği
görülmektedir. Bedir esîrleriyle ilgili müşaverede vuku bulduğu gibi.
Farzedelim
ki yukarda iddia ettiğin meziyyet Ali'ye (r.a.) mahsus olsun. Yine de bu hususiyet
ne onun imametini ve ne de ümmetten üstün olduğunu gerektirir. Çünkü Hızır
(a.s.), Musanın (a.s.) bilemediği bazı meseleleri bilince Ondan üstün olmamıştır.
Hüdhüd de,
Süleyman
(a.s.)'a:
“Ben senin bilmediğin bir şeyi bildim.”
(Neml : 27/22) demiştir.
Hatta Ali (r.a.) hakkında
nazil olduğunu iddia ettiğin ayet, Ebu Bekir (r.a.) için daha münasiptir. Çünkü
Ebubekir (r.a.)
zengin olup malını Allah yolunda infak etmiştir. Ali (r.a.) ise mâlen fakir bulunuyordu.
|