بســـم الله الرحمن الرحيم

 

3.7.20

 

Râfizî şöyle diyor:

“Onyedinei delil şudur:

“İman edenler, hicret yapanlar, Allah yolunda mallarıyle ve canlarıyle savaşanlar, Allah katında daha büyük dereceye sâhibtirler. İşte bunlar, dünya ve ahiret saadetine kavuşanlardır.” (Tevbe: 9/20)

Rezîn b. Muaviye Kütüb-i Sitteye dayanarak bu âyetin Ali (r.a.) hakkında nazil olduğunu söylemektedir. Buna göre Ali (r.a.) en üşütün olanıdır. Onun imam olması gerekir.”

 

Ey Râfizî!

Yaptığın naklin sıhhatini istiyoruz. Rezin kendiliğinden ziyadeler katan bir kişidir. Doğru olan Nu'man b. Bişr'in Müslim'de rivayet edilen sahih hadisidir.

Nu'man b. Bişr, şöyle diyor:

“Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in mimberi yanında bulunuyordum. Orada bulunanlardan biri:

“İslâmı kabul ettikten sonra, hacılara su verirsem diğer amelleri işlemesem de umurumda değildir.” dedi. Bir diğeri:

“Mescid-i Haramı imar ettikten sonra diğer amelleri işlemesem de umurumda değildir” dedi. Bir diğeri de:

“Allah yolunda cihad her ikinizin dediğinden daha üstündür” dedi.

Bunun üzerine Ömer onları azarladıktan sonra şöyle dedi:

“Rasulullahın mimberi yanında da -Cuma günü idi- sesinizi çıkartmayınız. Namazı kıldıktan sonra Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) yanına gider, ihtilaf ettiğiniz meseleyi ona sorarım,”

Ondan sonra hemen:

“Siz (müşriklerin) hacılara su dağıtma işi ile Mescid-i Haram'ın imarını, Allah'a ve âhiret gününe iman edip de Allah yolunda cihad eden kimsenin işi gibi mi tuttunuz? Bunlar Allah katında bir olamazlar. Allah, zâlimler topluluğuna hidayet ihsan etmez. İman edenler, hicret yapanlar, Allah yolunda mallarıyle ve canlarıyle savaşanlar, Allah katında daha büyük dereceye sâhibtirler. İşte bunlar, dünya ve âhiret saadetine kavuşanlardır.” (Tevbe: 9/19-20) mealindeki âyetler indi.”

Bu hadisi şerif Ali'nin (r.a.) cihadı, Sikâye ve Sidâneye (Hacılara su verme ve Ka'beyi ta'mir) tercih eden fikrinin; sikâye ve sidâneyi cihad'a tercih edenlerin fikrinden daha üstün ve Onun bu meselede kendisiyle münakaşa edenlerden daha haklı olduğunu gösteriyor.

Aynı zamanda Ömer'in (r.a.) söylemek istediği fikrine te'yid-i Rabbanî'nin geldiği görülmektedir. Bedir esîrleriyle ilgili müşaverede vuku bulduğu gibi.

Farzedelim ki yukarda iddia ettiğin meziyyet Ali'ye (r.a.) mahsus olsun. Yine de bu hususiyet ne onun imametini ve ne de ümmetten üstün olduğunu gerektirir. Çünkü Hızır (a.s.), Musanın (a.s.) bilemediği bazı meseleleri bilince Ondan üstün olmamıştır. Hüdhüd de, Süleyman (a.s.)'a:

“Ben senin bilmediğin bir şeyi bildim.” (Neml : 27/22) demiştir.

Hatta Ali (r.a.) hakkında nazil olduğunu iddia ettiğin ayet, Ebu Bekir (r.a.) için daha münasiptir. Çünkü Ebubekir (r.a.) zengin olup malını Allah yolunda infak etmiştir. Ali (r.a.) ise mâlen fakir bulunuyordu.

 

İÇİNDEKİLER

Üçüncü Bölüm

3.7