بســـم الله الرحمن الرحيم

 

3.7.23

 

Râfizî şöyle diyor:

“Ali'nin imametine delalet eden yirminci delil şu âyettir:

“Onu size bir ibret yapalım ve onu belleyip saklayan kulaklar saklasın diye...” (Hakka: 69/12)

Sa'lebî tefsirinde şöyle diyor:

Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

“Ey Ali bu kulağın senin kulak olması için Allah (c.c.)'a dua ettim.”

Ebu Nuaym yoluyla bunun benzeri olanı da rivayet edilmiştir. Bu üstünlük Ali'den başkasına ait olmadığı için imam O'dur.”

 

Ey Râfizî!

Bu hadis uydurmadır.

Yukarıdaki Âyet-i Kerime de bütün insanlığa hitab ediyor. Çünkü Nuh'u (a.s.) ve O'na inananları gemide korumak en büyük mucizelerdendir. Evet Ali'nin (r.a.) kulağı Ebubekir, Ömer (r.a.) ve diğer imamların kulakları gibi belleyici ve saklayıcı bir kulaktır. Peki, Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) kulağı böyle değil midir?

Hasan, Hüseyin, Ammar ve Ebu Zerr'in kulakları böyle değil midir?

Onların kulakları da bu özelliğe sahip olduğuna göre hususîlik ortadan kalktı, demektir. Üstünlük de söz konusu olmaz. Senin bu iddiaların mensup olduğun güruhun işleri gibi kaç defadır boş temeller üzerine kuruluyor?

Hâlen de böylesiniz. Sizin itirazlarınız ancak nefsî arzusuna uymuş kimseler için geçerli olabilir. Bunun içindir ki:

Rafizî'nin ne aklî ne naklî ne doğru bir inancı ve ne de muzaffer bir devleti vardır denilmiştir.

 

İÇİNDEKİLER

Üçüncü Bölüm

3.7