Râfizî
şöyle diyor:
“Otuzdördüncü
delil şu âyettir:
“Hem
O Allah'dır ki, sudan bir insan yarattı da onu soy ve hısım diye ikiye ayırdı.”
(Furkan:
26/54)
Sa'lebî'nin
tefsirinde beyan edildiğine göre İbn-i Sîrîn şöyle diyor:
“Bu
ayet, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), Fâtıma'yı Ali'ye verdiği zaman
indi.” Bu durum Ali'den başkasında olmadığına göre, üstün olan O'dur ve
O'nun imam olması gerekir.”
Ey
Râfizî!
Bu
haber de İbn-i Sîrin'e yapılan iftiralardandır. Sure Mekkîdir. Hem de
Fâtıma'nın evliliğinden çok daha önce inmiştir. Âyet de mutlaktır. Eğer Ali'nin
(r.a.) evlilik dolayısıyla Rasulullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem) olan akrabalığını içine alıyorsa, bu
durum Osman (r.a.) için iki defa geçerlidir. Ebu'l As için de bir defa geçerlidir.
Aynı zamanda Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) Ebubekir ve Ömer'e
(r.a.) olan akrabalığına da şâmildir.
Çünkü her ikisinin kızlarıyla evlenmiştir. Binaenaleyh Rasulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem), her dört halife ile akrabalık kurduğu sabit olduğuna göre
hususiyet ortadan kalktı.
|