بســـم الله الرحمن الرحيم

 

3.7.38

 

Râfiz şöyle diyor:

“Otuzbeşinci delil şu âyettir:

“Ey mü'minler! Allah'dan korkun, imanda ve sözünde doğru olanlarla beraber olun.” (Tevbe: 9/119)

Bu âyetle Allah (c.c.) sâdık kimselerin yanında olmamızı farz kılmıştır. Sâdık ise ma'sum olan yalnız Ali (r.a.) olduğuna göre imam O'dur. İbn-i Abbas da bu ayetin Ali hakkında nazil olduğunu söylemektedir.”

 

Ey Râfizî!

Sıddîk, sadakatta en ileri seviyede olan kimse demektir. Ebubekir (r.a.) ise birçok delillerle sıddîk'tir.

Binaenaleyh ayet önce Ebu Bekir'i (r.a.) şümulüne alır. Onunla beraber olman gerekir. Eğer her dördü sıddîk ise, bu vasıf yalnız Ali'ye (r.a.) mahsus olamaz.

Ayet de Ka'b (r.a.) hakkında nazil olmuştur. Ka'b (r.a.), Tebuk savaşına katılmayarak müslümanlardan geri kalmıştı. Doğru konuştuğu için tevbesinin kabul edildiğini beyan eden mezkûr ayet indi. Bu hususta sahihaynde haber vardır. Allah (c.c):

“Sâdıklarla (doğru olanlarla) beraber olun” buyurmuştur. Yani “Sâdık'la beraber olun” dememiştir. Bunun mânâsı:

“sadıkların doğru konuştukları gibi, siz de doğru konuşunuz. Yalancılarla beraber olmayınız”, demektir.

“Rüku' eden mü'minlerie rüku' edin” âyetinde olduğu gibi.

Beraberlikle de her mubah şeyde, onlarla beraber olmak kasdedilmiş değildir. Yiyecek ve içecekler gibi.

 

İÇİNDEKİLER

Üçüncü Bölüm

3.7