Râfizî
şöyle diyor:
“Otuzdokuzuncu
delil şu âyet-i kerimedir:
“Hatırla
ki, Rabbin, Âdem oğullarının sulblerinden zürriyetlerini çıkardı da onları
nefislerine karşı şâhid tutarak, Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” diye
buyurduğu vakit onlar da: “Evet, Rabbimizsin, şâhid olduk, demişlerdi...”
(A'raf:
7/172)
El-Firdevs
kitabında beyan edildiğine göre Huzeyfe şöyle diyor:
Rasulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
“İnsanlar,
Ali'nin ne zaman “Emirülmü'minin” diye isimlendirildiğini bilselerdi Onun
faziletini inkar etmezlerdi. Henüz Adem Ruh'dan cesede dönüşmeden önce
Emirülmü'minin diye isimlendirilmişti. Allah (c.c):
“Hatırla
ki, Rabbin, Adem oğullarının sulblerinden zürriyetlerini çıkardı da onları
nefislerine karşı şâhid tutarak:
Ben sizin Rabbiniz değil miyim? Evet
Rabbimizsin, şâhid olduk demişlerdi...”
Melekler de:
Evet dediler. O zaman Allah
(c.c.) şöyle buyurdu:
“Ben sizin Rabbinizim, Muhammed peygamberinizdir, Ali de Emîrinizdir!”
İşte bütün bunlar Ali'nin imametine delâlet ederler.”
Ey
Râfizî!
Yukarda
hadis diye rivayet ettiğin, hadis âlimlerinin ittifakı ile yalandır.
Kur'an-ı
Kerim'deki:
“Ben sizin Rabbiniz değil miyim? Onlar da evet Rabbimizsin,
dediler” âyeti de Tevhid sözleşmesidir.
Bu
âyette Peygamber veya Emirden bahsedilmemiştir. Sonra sözleşme bütün ümmete
karşı yapılmıştır. Dediğin gibi olursa Ali (r.a.), Nuh (a.s.) dan Muhammed
(sallallahu aleyhi ve sellem)'e kadar gelip geçmiş bütün peygamberlere Emîr
olması gerekir. Bu mümkün müdür? Böyle bir şey iddia etmek deliliktir. Bu
peygamberler daha Ali (r.a.) yaratılmadan önce vefat etmişlerdi. Nasıl onlara Emîr
olabiiir?
Ama
ne gariptir ki, bu eşek râfizî yahudilerin akıllılarından daha eşektir ki,
Allah (c.c.), O yahudiler hakkında şöyle buyuruyor:
“Kendilerine
Tevrat'la amel teklif edildikten sonra, onunla amel etmiyenlerin hali,
cildlerle kitap taşıyan eşeğin haline benzer...”
(Cuma:
62/5)
Avam
tabakası: “Râfizî yahudilerin eşeğidir.” sözlerinde mazur
görülmelidirler. Akıllı olan kimse şer'an ve aklen onlardan daha berbat
olduğunu bilir.
Râfizînin
yukardaki iddiaları İbn-i Arabi et-Tâî'nin:
“Peygamberler,
velilerin sonuncusu ve onların lambası olan zâttan ilimlerini alırlar”
şeklindeki sözüne benzer. Bu gibi kimseler velilikte aşırı gitmeleri,
râfizîlerin imamette aşırı gitmelerine benzer. Daha sonra râfizî yukardaki
delillerinin bu konuda açık olduklarını iddia ediyor. Bu kuru iddia bir
kimsenin yanında hüccet olarak kabul edilmesi mümkün müdür?
Allah
(c.c), her ikimizin dediklerini çok iyi bilir.
|