Râfizî'nin:
“Varlığında ve
yokluğunda Ali, Rasulullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem) kısa müddetler için vekâlet ettiğine göre, gıyabının en uzun müddeti
olan vefatından sonra da Ona halife olması evladır” sözüne gelince şöyle deriz:
Rasulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem), zikredilen zamanlarda Ali'den (r.a.) başkasını da
yerine vekil olarak tayin etmiştir. Tebük seferine giderken de Ali'yi (r.a.)
Medine'ye vekil olarak bırakması yalnız Ona mahsus bir özellik değildir. Ondan
sonra Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in hayatta iken muhtelif zamanlarda ve ümmetin bir
bölümüne birisini ta'yin etmesi vefatından sonra da o kişinin bütün ümmete halife
olmasını gerektirmez.
|