1 "Rüzgârı da Süleyman'a boyun eğdirdik ki, sabahtan bir aylık, öğleden sonra da bir aylık yol giderdi." Sebe' Sûresi, 34:12.

 

2 "Mûsâ'ya 'Vur asânı taşa' buyurduk. Asâsını vurduğu yerden, on iki pınar fışkırıverdi." Bakara Sûresi, 2:60.

 

3 "Allah'ın izniyle, anadan doğma körleri ve alaca hastalığına tutulanları iyileştirir ve ölüleri diriltirim." Âl-i İmrân Sûresi, 3:49.

 

4 "Ona ilim ve hikmet ile, hakkı ve bâtılı açıkça ayırd eden bir ifade gücü verdik." Sâd Sûresi, 38:20.

 

5 "Demiri de onun için yumuşattık." Sebe' Sûresi, 34:10.

 

6 "Erimiş bakırı ona sel gibi akıttık." Sebe' Sûresi, 34:12.

 

7 "Semâvî kitapların esrarına vakıf bir âlim, 'Sen daha gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm' dedi." Neml Sûresi, 27:40.

 

8 "Üzerinde gezin ve Allah'ın verdiği rızıktan yiyin diye, yeryüzünü sizin emrinize veren Odur. Sonra dönüşünüz yine Onadır." Mülk Sûresi, 67:15.

 

9 "Âsi şeytanları zincirlerle bağlı olarak ona boyun eğdirdik." Sâd Sûresi, 37:38.

 

10 "Denize dalarak onun için cevherler çıkaran ve başka işler de gören şeytanları yine onun emrine verdik." Enbiyâ Sûresi, 21:82.

 

11 "Meryem'e Cebrâil'i gönderdik; o da aynen bir beşer suretinde ona görünüverdi." Meryem Sûresi, 19:17.

 

12 "Biz dağları onun emrine verdik ki, akşam sabah onunla beraber tesbih ederlerdi." Sâd Sûresi, 38:18.

 

13 "Ey dağlar ve kuşlar, Dâvud'la beraber tesbih edin' dedik. Demiri de onun için yumuşattık." Sebe' Sûresi, 34:10.

 

14 "Bize kuşların dili öğretildi." Neml Sûresi, 27:16.