HAŞİYE 1 Yani, benim kalbim bütün kuvvetiyle beka istediği halde, hikmet-i İlâhiye cesedimin harabiyetini iktiza ediyor. Hekîm-i Lokman da çaresini bulamadığı, dermansız bir derde düştüm.
HAŞİYE 2 Evet, sübutî bir emri ihbar etmenin kolaylığı ve inkâr ve nefyetmenin gayet müşkül olduğu bu temsilden görünür. Şöyle ki:
Biri dese, "Meyveleri süt konserveleri olan gayet harika bir
bahçe küre-i arz üzerinde vardır"; diğeri dese, "Yoktur." ispat eden,
yalnız onun yerini veyahut bazı meyvelerini göstermekle, kolayca dâvâsını ispat
eder. İnkâr eden adam, nefyini ispat etmek için bütün küre-i arzı görmek ve
göstermekle dâvâsını ispat edebilir.
Aynen öyle de, Cenneti ihbar edenler, yüz binler tereşşuhâtını, meyvelerini,
âsârını gösterdiklerinden kat-ı nazar, iki şahid-i sadıkın sübutuna şehadetleri
kâfi gelirken; onu inkâr eden, hadsiz bir kâinatı, hadsiz ebedî zamanı temâşâ
etmek ve görmek ve eledikten sonra inkârını ispat edebilir, ademini gösterebilir.
İşte, ey ihtiyar kardeşler, iman-ı âhiretin ne kadar kuvvetli olduğunu anlayınız.