İmam Ömer en-Nesefî
(rh.a), "Metnu'l-Akâid" adlı eserinde:
"Sırat
haktır" diyor.
Bu metni şerheden
Allâme Taftazânî (rh.a) şunları beyan ediyor:
"Sırat, cehennem
üzerinden uzatılmış olan kıldan ince ve kılıçtan keskin bir köprüdür.
Cennetlikler, bunun üzerinden geçerler. Cehennemlikler, bunun üzerinden
geçerken ayaklan sürçer (ve cehenneme yuvarlanırlar.) [1]
Rabbimiz Allah şöyle
buyurur:
"Sizden, Ona
(cehenneme) uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesin olarak üzerine
aldığı bir karardır.
Sonra takva
sahiblerini kurtarırız ve zulmedenleri diz üstü çökmüş olarak bırakıveriririz. [2]
İmam Taberî (rh.a),
Tefsirinde şunları söyler:
"Ayette
zikredilen, 'Cehenneme uğramaktan maksadın, Sırat köprüsünün üzerinden
geçmek olduğunu,
Mü'minlerin bu köprüden
geçecekleri, kâfirlerin ise ondan geçemeyip cehenneme düşecekleri anlamına
geldiği söylenmiştir." [3]
Bekr İbn Abdullah
el-Müzerî (r.a) dedi ki:
"Sizden, ona
(cehenneme) uğramayacak hiç kimse yoktur.[4] ayeti
nazil oldu.
Abdullah İbn Revâha
(r.a.) evine gitti ve ağladı. Hanımı geldi, o da ağladı. Hizmetçimi geldi, o da
ağladı. Bütün ev halkı gelip ağlamaya başladılar.
Gözyaşları kesilince
(Abdullah):
Ey ehlim, sizi ağlatan
nedir? dedi.
Onlar da:
Bilmiyoruz, fakat seni
ağlar gördük, ağladık, dediler.
O ise:
Rasulullah (s.a.s)'e,
içerisinde, Aziz ve Celîl olan Rabbimin, cehenneme gireceğimi haber verdiği
fakat ondan tekrar çıkacağımı bildirmeyen bir ayet nazil oldu da işte beni
ağlatan budur, dedi. [5]
Mü'minlerin annesi
Aişe (r.anha) şöyle demiş:
Rasulullah (s.a.s)'e,
Allah (Azze ve Celle)'nin:
"Yerin başka bir
yere, göklerin de (başka göklere) dönüştürüldüğü gün.[6]ayet-i
kerimesini sordum.
İnsanlar, o gün nerede
olacak ya Rasulullah? dedim.
"Sırat
üzerinde!" buyurdu. [7]
Rasulullah (s.a.s)
şöyle buyurur:
"Kıyamet günü
mü'minler (Sırat'tan geçerek) ateşten kurtulurlar da, cennetle ateş arasında
bir köprü üzerinde durdurulurlar. Orada dünyada iken aralarında meydana gelmiş
haksızlıklar birbirine kıssas yapılır.
Nihayet
haksızlıklardan temizlendikleri ve pampâk oldukları zaman onlara, cennete
girmelerine izin verilir.
Muhammed'in nefsi
elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, O mü'minlerden her biri cennetteki
menziline, dünyadaki meskeninden daha doğru yol bulur.[8]
Ebu Hüreyre (r.a)'dan.
Rasulullah (s.a.s)
şöyle buyurur:
Ve cehennem köprüsü
kurulur.
Ümmetini onun
üzerinden en evvel geçirecek ben olacağım. O gün, Rasullerin duaları:
Allahümme, sellim ve
sellim (ya Allah, selâmet ver, selâmet ver, (den ibaret) olacaktır.
Sırat Köprüsü'nde
Sa'dan dikenlerine benzer bir çok çengeller vardır. Sizler, Sa'dan dikenlerini
gördünüz mü?"
Sahabîler:
Evet, görmüşüzdür ya
Rasulullah, dediler.
Rasulullah (s.a.s)
devamla dedi ki:
"İşte bu
çengeller, Sa'dan dikenlerine benzerler. Ancak şu var ki, ne kadar büyük
olduklarını yalnız Allah Teâlâ bilir. İşte bu çengeller insanlar (kötü)
amellerinden dolayı kapıp alırlar. Kimi kötü ameli sebebiyle helak olur, kimi
hardal gibi ezik ezik ezildikten sonra kurtulur. [9]
Ebu Said el-Hudrî
(r.a) anlatıyor:
Rasulullah (s.a.s)
şöyle buyurur:
"Sonra köprü
getirilir de cehennemin ortasına kurulur."
Biz:
Ya Rasulullah, köprü
nedir? dedik.
Şöyle buyurdu:
Ayakların kayacağı bir
yerdir ki, üzerinde başlan eğri demirden çengeller, dikenler, sert, keskin enli
şeyler vardır. Bunların, Necd'de olan ve Sa'dan denilen dikenler gibi uçları
kıvrık eğri dikenleri vardır.
Mü'minlerin kimi, onun
üzerinden göz kırpacak kadar zaman içinde, kimi şimşek gibi, kimi rüzgar gibi,
kimi iyi cins yörük at ve develer gibi sür'atle geçerler. Bunların kimi,
sapsağlam, olduğu gibi kurtulur, kimi tırmıklar içinde perişan olmuş olarak
salıverilir. Kimi de cehennem ateşi içine patır patır düşerler." [10]
[1] Taftazânî, A.g.e.sh.257.
Bkz. İmam-ı A2am, Fıkh-ı Ekber Şerhi, sh.264-267.
[2] Meryem, 19/71-72.
Tefsiri için bkz. İbn Kesir, A.g.e.c.10, ıh. 5168-5173.
[3] et-Taberî, A.g.e.c.5, sh.426.
[4] Meryem, 19/71
[5] Abdullah İbnü'l-Mübarek, Kitabu'z-Zühd ue'r-Rekaik,
sh. 76, Hbr. 309. İmam Hafız el-Munzirî, A.g.e.c.7, sh.166, Hbr. 85. Hakim'den.
İbn Kesir, A.g.e.c.10, sh.5168-5169. Abdurrezzak'dan.
[6] İbrahim, 14/48
[7] Sahih-i Müslim, Kitabu Sıfatu'l-Münafikin, B.2,
Hds.29. Sünen-i İbn Mace, Kitabu'z-Zühd, B.33, Hds.4279. Sünen-i Tirmizî,
Kitabu Tefsiru'l-Kur'ân, B.15, Hds.3326. Sünen-i Dârimî, Kitabu'r-Rikak, B.88,
Hds, 2812.
[8] Sahih-i Buhârî, KitabuV-Rikak, B.48, Hds.122.
Kitabu'l-Mezalim ve'1-Gasb, P.l, Hds.l.
[9] Sahih-i Buhârî, Kitabu'r-Rikak, B.52, Hds.156.
Kitabu't-Tevhid, B. 24, Hds.65.
Ebvahu Sıfati's-Salat,
B.48, Hds.74.
Sahih-i Müslim, Kitabu'1-İman, B.81, Hds.299.
[10] Sahih-i Buhârî, Kitabu't-Tevhid, B.24, Hds.66. Sahih-i
Müslim, Kitabu'1-İman, B.81, Hds.302.