Kur’ân-ı Kerim’de Ensârullah

 

Kur'ân-ı Kerim'de yardım anlamına gelen "n-s-r" ve türevleri 158 yerde geçer. Nasîr kelimesi 24 yerde, Ensâr kelimesi 11 yerde kullanılır. “Ensârullah” kavramı ise 3 yerde geçer (3/Âl-i İmrân, 52; 61/Saff, 14 -2 defa-).

“(Ey mü’minler!) Yoksa siz, sizden önce gelip geçmiş kavimlerin başlarına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokundu ve onlar öylesine sarsıldılar ki Peygamber ve onunla beraber iman edenler nihâyet ‘Allah’ın yardımı ne zaman gelecek?’ dediler. İşte o zaman (onlara), ‘Şüphesiz Allah’ın yardımı yakın’ (denildi).” (2/Bakara, 214)

“İsa, İsrailoğullarının küfrünü, Allah’ın gönderdiği gerçekleri örtbas etme temâyüllerini fark edince sordu: “Kim Allah yolunda benim yardımcılarım olacak?” Havârîler dediler ki: ‘Allah’ın yardımcıları biziz (Allah yolunda senin yardımcıların biz olacağız). Allah’a iman ettik. Sen de şâhit ol ki şüphesiz biz müslümanlarız.” (3/Âl-i İmrân, 52)

“Onlar, sadece ‘Rabbimiz Allah’tır’ dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah, bir kısım insanları diğer bir kısmı ile defetmeseydi, mutlak sûrette, içlerinde Allah’ın ismi bol bol zikredilen manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler yıkılır giderdi. Allah, kendisine (kendi dinine) yardım edenlere muhakkak sûrette yardım eder. Hiç şüphesiz Allah güçlüdür, azîzdir/gâliptir.” (22/Hacc, 40)

“Allah uğrunda, O’na yaraşacak şekilde cihad edin. Sizi O seçti; din husûsunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi, babanız İbrâhim’in dininde (olduğu gibi). Peygamber’in size şâhit olması, sizin de insanlara şâhit olmanız için, O, gerek bundan önce(ki kitaplarda), gerekse bu (Kur’an’da) size ‘müslümanlar’ adını verdi. Öyle ise namazı kılın; zekâtı verin ve Allah’a sarılın. Ne güzel mevlâdır O ve ne güzel yardımcıdır!” (22/Hacc, 78)

“...Eninde sonunda emir Allah’ındır. O gün mü’minler de Allah’ın yardımıyla sevineceklerdir. Allah, dilediğine yardım eder. O, azîzdir/mutlak güç sahibir, çok merhametlidir. (Bu) Allah’ı vaadidir. Allah vaadinden caymaz; fakat insanların çoğu bilmezler.” (30/Rûm, 4-6)

"Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı sâbit tutar, kaydırmaz." (47/Muhammed, 7)

“Andolsun Biz peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların adâleti yerine getirmeleri için beraberlerinde Kitabı ve mîzânı indirdik. Biz demiri de indirdik ki, onda büyük bir kuvvet ve insanlar için faydalar vardır. Bu, Allah’ın, Kendine (dinine) ve peygamberlerine, gayb ile/görmediği halde yardım edenleri belirlemesi içindir. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, azîzdir/daima üstündür.” (57/Hadîd, 25)

“(Allah’ın verdiği bu ganîmet  malları,) Şu muhâcir fakirlere âittir ki (onlar) yurtlarından ve mallarından (sürülüp) çıkarılmışlardır; Allah’ın lütuf ve rızâsını ararlar; Allah’a ve Rasûlüne yardım ederler. İşte sâdık/doğru olanlar onlardır.” (59/Haşr, 8)

"Ey iman edenler, siz Allah'ın ensârı (yardımcıları) olun. Nitekim Meryem oğlu İsa havârîlere: 'Allah'a giden yolda benim ensârım (yardımcılarım) kimlerdir?' deyince, havârîler demişlerdi ki: 'Biziz ensârullah (Allah'ın -dininin/yolunun- yardımcıları)' İsrâiloğullarının birtakımı böylece iman etmiş, birtakımı da küfre girmişti. Nihâyet Biz o iman edenleri, düşmanlarına karşı destekledik de böylece üstün geldiler." (61/Saff, 14)