“Allah” Kelimesinin Kökeni

“Allah” kelimesinin kökeni ve hangi kelimeden türediği konusunda dil bilgin­leri büyük bir ayrılığa düşmüşlerdir. Bu kelime türetilmiş midir? Türemiş ise “elehe”den mi, “ve-le-he”den mi yoksa “lâ-he”den mi türetil­miştir?[1]

Dil bilginleri bu konuyu tartışa dursunlar, yeryüzünde bulunan herkes, âlim-cahil, kelimelerin kökenini ve türevlerini bilen-bilmeyen, Arap olan-ol­ma­yan herkes, “Allah” adının âlemlerin Rabb’i, gökleri ve yeri yaratan, yaşa­tan ve öldüren, her şeyin Rabb’i ve yöneticisi olan gerçek varlığın adı oldu­ğunu bilmektedir. İnsanlar “Allah” adı ile, yukarıda saydığımız bütün bu an­lamla­rın kastedildiğini bilmekte ve bunda herhangi bir ayrılığa düşmemekte­dir­ler. İnsanlar tarafından bu ad, diğer bütün adlardan daha fazla tanınmak­ta­dır. Dil bilginleri de kelimenin kökeni konusunda ayrılığa düşmekte ancak an­lamı konusunda herhangi bir ayrılığa düşmemektedirler. “Allah” lafzının aynı anlama delalet ettiği konusunda görüş birliği içindedirler. Tartışma, ke­lime­nin nereden türediği ve lafzın manaya delaleti konusundadır. Bu konu­daki tartışmanın, kelimenin anlamı üzerinde herhangi bir etkisi bulunmamakta­dır.[2]


 

[1]    İbn Kesir, “Allah” kelimesinin kökeni konusunda tefsirinde (1/52-53) der ki: “Arap dilinde bu kelimenin türediği bir kök bilinmemektedir. Kurtubî bunu, aralarında Şafiî, el-Hattâbî, İmam el-Haremeyn, Gazâlî ve başkalarının da bulunduğu bir grup âlimden nakleder. el-Hattâbî der ki: “Yâ Allah” dediğini, “Ya er-Rahmân” demediğini fark edip, düşünmez misin? Eğer “Allah” lafzının başında bulunan “el” (Al…) belirlilik takısı kelimenin aslından olsaydı, başına ünlem bildiren “Yâ” sözcüğü gelmezdi. Tıpkı “Ya er-Rahmân” demeyip, “Yâ Rahmân” dediğimiz gibi. Kimi dil bilginleri de “Allah” kelimesinin türediğini söylemektedir. Bunlara göre “Allah” kelimesi şu kelimelerden türetilmiş olabilir:

a- “Elehe” kelimesinden. İbn Abbas’tan böyle bir görüş rivayet edilmiştir. 

b- “İlâh” kelimesinden. “Fiâl” vezninde olduğu gibi. Başına gelen “el” takısı yüceltmek için getirilmiştir. Bu, el-Halil’in görüşüdür.

c- “el-ilâh” kelimesinden. Burada hemze hazfedildikten sonra birinci lâm ikincisine eklenmiştir.

d- “ve-le-he” kelimesinden. Bu kelime aklın baştan gitmesi ve şaşkınlık anlamına gelir. Yani Allah, sıfatlarının gerçek anlamları ile insanların akıllarını başlarından almış ve onları şaşkına çevirmiştir.

e- “elehtu ilâ fülan / onda huzur buldum” kelimesinden. Bu da er-Râzî’nin görüşüdür.

[2]    İbn Kayyim, “es-Savâiku’l-mürsele”, s. 749.