Nifak, ‘enfeka’ fiilinin masdarıdır ve sözlükte, bir delikten girip öbüründen çıkmak demektir ki, tarla fareleri hakkında kullanılır. Yerboa denilen bu tarla faresi iki yuva yapar. Birinin tavanı gayet yumuşak olur. Yuvanın birine saldırı olursa, öbür yuvanın yumuşak tavanını delerek kaçar. Iki yuvadan birincisini gösterir, ikincisini ise saklar. Çünkü ikinci yuvası tehlikeden kaçmaya yarar.
Nifak kelimesinin kök anlamı, geçmek, tükenmek, harcamak, bitmek demektir. ‘Nifak’, bu kök anlamlarıyla ilgili olarak, işlek yol, yer altında bir ucundan girilip diğer ucundan çıkılan yol, tünel anlamına gelmektedir.
İslâmí literatürde kullanılan ‘nifak’ ve ‘münafık’ kavramlarının bu anlam ile ince ve anlamlı bir bağlantısı söz konusudur.
Tarla faresinin yer altındaki bu yolları ve evleri kullanması normal bir giriş çıkış veya kullanış değildir. Nifak kelimesi, yer altında gizlenme, kimseye görünmeme, sırlarını orada saklama, gizli işler yapmak, sonra da öbür delikten çıkı gitmek gibi anlamları da çağrıştırmaktadır.
‘Nifak’, ikili bir pozisyondur. Başkalarına karşı farklı görünmedir. Başkalarına olduğu gibi değil de, onların hoşlanacağı gibi görünme durumudur. Ama kendi içinde ayrı bir durumu vardır. O durumun bilinmesi istenmemektedir. Tıpkı yerboa hayvanının, yer altındaki halinin ve ikinci evinin bilinmesini istememesi gibi.