h- Dinamizm Kazanmaları

 

İman edip salih amel işlemek, insanı dinamizme sevkeder. Çünkü iman ve salih amel, bir noktada, mü'minin boş işlerle meşgul olmasını engeller. Çünkü mü'minler ayetlerde de ifade edildiği gibi  "... Faydasız bir şeye rastladıkları zaman, yüz çevirip vakarla geçerler. Kendilerine Rablerinin ayetleri hatırlatıldığı zaman onlara karşı kör ve sağır davranmazlar." (25/Furkan, 72-73)

İnsanın sabahın erken saatlerinden, gecenin belirli bir vaktine kadar Rabbı ile başbaşa kalması, bir salih ameldir ve bunu insana ancak inancı yaptırabilir. Yani kılacağı beş vakit namaz, mü'minin Rabbı ile başbaşa kalmasını sağlayacaktır ki, namazın salih amellerin en üstünü olduğu belirgindir. Namaz, özellikle cemaatle kılındığında mü'minin hem kendisine ve hem de çevresine karşı sorumlu ve uyanık olmasını sağlayacaktır. Böylece mü'min salih ve muslih (aktif bir insan) olma yolunda gayret gösterecek demektir. Ramazan'da oruç tutan bir mü'min, toplumdaki yoksulları düşünür. Bu durum, mü'mini dinamik tutarak onun devamlı çalışmasını sağlayacak ve yine çevresinde fakir ve yoksul olanlara sadaka ve zekât yoluyla yardıma koşacaktır ki, bunlar da salih amelin birer göstergeleridir. Psikolojik açıdan ibadetlerin insan ruhu üzerinde etkisinin olduğu ve insanı huzur ve sükûna kavuşturduğu bilinmektedir. Günlük ibadetlerini yerine getiren bir mü'min, Allah'a karşı görevini yapmanın rahatlığı yanında, kendini de yenilemiş ve dinamik bir hayata kavuşmuş olacaktır. Böylece mü'minler, Allah'ın bütün insanları sadece kendisine kulluk etmeleri için yarattığının (51/Zâriyât, 56) şuuru içinde hareket etmeleri gerektiğini idrak etmiş olacaklardır.