Ölüm Korkusu Sebebiyle Tevbe

 

Ölüm korkusuyla iman edenin tevbesi geçerli değildir. Çünkü tevbe insanın yaşadığı müddetçe olacak bir iştir. Hayat bağının kopacağı anlaşıldığı an iş işten geçmiştir. Allah (c.c.) böyle zamandaki pişmanlığa değer vermiyor. "Yoksa, kötülükleri yapıp yapıp da içlerinden birine ölüm gelip çatınca 'Ben şimdi tevbe ettim' diyen ve kâfir olarak ölenler için (kabul edilecek) tevbe yoktur. Onlar için acı bir azâb hazırladık." (4/Nisâ, 18)

Allah katında değeri olmayan bu son pişmanlığın fayda vermeyeceği, ölüm ânı gelip çattığındaki, ölüm meleğini görecek noktaya gelmiş kişinin samimiyetsizliğinin örneğini de Kur'an vermektedir. Hz. Musa ve yanındaki mü'minleri öldürmek için onların peşinden giden Firavun, Allah'ın mucizesi sonucunda denizde boğulduğu sırada tevbe etmek ister. "...Nihayet (denizde) boğulma haline gelince, 'Gerçekten, İsrail oğullarının inandığı ilâhtan başka ilâh olmadığına ben de iman ettim. Ben de müslümanlardanım!' dedi. Şimdi mi (iman ettin)?! Halbuki daha önce isyan etmiş ve müfsidlerden/bozgunculardan olmuştun." (10/Yûnus, 90-91)   

"Allah'ın kabul edeceği tevbe, ancak bilmeden kötülük edip de sonra tez elden tevbe edenlerin tevbesidir; İşte Allah bunların tevbesini kabul eder; Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir." (Nisâ, 17) Ancak, küfürden imana döneceklerin, dönüşü ölüm ânına kadar ertelemesi onları kurtarmayacağı halde, günahkâr mü’minlerin son  nefeslerine kadar yapacakları tevbenin kabul edileceği umulur. Çünkü kişinin yaptığı hatasını anlaması, günahı işlediği Yüce Makama karşı suçunu kabul etmesi bile bir fazilettir. (Ibn Mâce, Zühd 30, Hadis no: 4253, 2/1420; Tirmizî, Deavât 99, Hadis no: 3537, 5/547).