Bu kelimenin kökü dört harfli (rubai) “Terceme” fiilidir. Cevheri bu kelimenin “Raceme”den geldiğini söylemektedir. Lügat manası bir çok manaya gelmekle birlikte; bir kelamı, bir dilden başka bir dile çevirmek, demektir. Istılahi manası ise, bir kelamın manasını diğer bir lisanda dengi bir tabir ile aynen ifade etmektir. Tercüme yapılırken, kelamın bütün mana ve maksatlarına itina gösterilmesi icab etmek gerekir (Cevherî, Sıhah, 5/1928; Zebidî, Tâcu’l-Arûs, 8/211; Menâhil, 2/16; Zehebî, et-Tefsîr ve’l-Müfessirîn, 1/23; Cerrahoğlu, Tefsir Usûlü, 215-216).
Terceme iki kısımda incelenebilir:
1) Harfi veya lafzi terceme: Aslına benzemesi gözetilen, başka bir deyimle eş anlamlılardan birinin yerine konulmasını hedefleyen tercemedir. Lafızları çeşitli yönlerden incelenmesini gerektiren zor bir terceme türüdür. Kur’an için mümkün değildir. Çünkü bütün insanlar ve cinler bir araya gelseler benzerini meydana getiremezler. Aksi taktirde Kur’an’ın belağat hususiyetleri ve i’cazı kaybolur.
2) Manevi veya tefsiri terceme: Nazmında ve tertibinde aslına benzemesi gözetilmeyen tercemedir. Bunda asıl gaye, mananın güzel bir şekilde ifade edilmesi olduğu için uygulaması kolaydır. Üstelik harfi tercemeye tercih edilmiştir.