İLİM, DİN
 

         

Bilgi, Süleyman (a.s.) mülkünün hâtemidir; Bütün âlem cesettir, ilim candır.

Yol düzgün ama altında tuzaklar var. Yazının tarzı hoş ama içinde manâ kıt...

Sözler, yazılar; tuzaklara benzer. Tatlı sözler bizim ömrümüzün kumudur.

İçinde su kaynayan kum pek az bulunur; yürü, onu ara! (1/87/1060-1063)

Bilgileri hıfzeden levh, bir “levh-i mahfuz olur; aklı, ruhtan nasiplenir, feyz alır. (1/87/1064)

İlim ve hikmet, helal lokmadan doğar; aşk ve rikkat helal lokmadan meydana gelir.

Bir lokmadan hasede uğrar, tuzağa düşersen; bir lokmadan bilgisizlik ve gaflet meydana gelirse, sen  o lokmayı haram bil! (1/132/1644-1645)

Din ehlini kin ehlinden ayırt et; Hak’la oturanı ara, onunla otur! (1/297/3719)

Oğul, her şüphe yakine susamıştır. Şüphe arttıkça yakine ulaşmak için daha ziyade çırpınır, kol-kanat açar, uçmaya çalışır.

İlim mertebesine ulaştı mı, kanadı ayak kesilir, gayri uçmaya ihtiyacı kalmaz. Çünkü bilgisi yakin kokusunu almaya başlamıştır.

Çünkü bu sınanmış yolda ilim yakinden aşağıdır, şüphe yukarı.

Bil ki, ilim, yakini arar. Yakin de apaçık görüşü. Tekasür süresinde: “Kella lev ta’lemûne”den sonrasını oku da bunu ara bul, anla.*

Ey bilgi sahibi! Bilgi insanı görüşe götürür. Dünyadakiler yakin sahibi olsalardı, cehennemi gözleriyle görürlerdi.

Görüş, şüphe yok ki, yakinden doğar; nitekim hayâl de zandan doğmaktadır.

O sûrede bu anlatılmıştır, “İlme’l-Yakin” olur, bak da gör! (3/336-337/4118-4125)

Zamanın kutbunun sözüne karşı nakli ilim, bil ki su varken teyemmüm etmeye benzer. (4/116/1418)

 * Sakının,eğer kesin bir bilgi ile bilseydiniz. Andolsun, o cehennemi mut-laka göreceksiniz. Yine andolsun, onu muhakkak kesin bir görüş ile göre-ceksiniz. Sonra o gün, Allah’ ın nimetlerinden mutlaka sorulacaksınız. (K. Kerim,Tekasür, 5-8)

 


 

 


Geri Dön