Halvetiyye Tarikatının Özellikleri:

 

Abdullah Bosnevî, "Semaratü'lfuâd" adlı eserinde, halvet kelimesinin "hı" sının, sivâ'dan kalb kuvvetine; "lâm"ının zikir lezzetine; "vav''ının zâhir ve bâtını korumak ile ahde vefâya; "te"sinin temkine; "ye''sinin zorluklardan kolaylığa; "he"sinin ise müşahedeye delâlet ettiğini zikreder.

Halvetîliğin temeli zikrullahtır. İnsan kendisini her türlü geçici heveslerden, dünya nimetlerinden kurtararak Hakk'a yönelmelidir. Zikrin amacı, Allah'tan başka bir varlığı düşünmemek, her varlık türünde Allah'ı görmek, çokluktan kurtularak birliğe ulaşmaktır. Buna vahdet-i vücûd denir. Zikir, biri gönülle, biri dille olmak üzere iki türlüdür. İnsan, elinde olmayan birtakım sebebler yüzünden kötülükle kaynaşan ruhunu zikr ile arıtır; Allah'ın tecellisi için bir ayna niteliğindeki gönül her türlü heves pasından temizler.

Halvetî tarikatına girecek olanlar önce şeyhin katına (huzur-ı pire) çıkarılır. Talipli, şeyhin katında diz çöker; bütün dünya varlığından sıyrılır, yalnız Allah'ı düşünmeye başlar. Şeyh, kendisine gerekli bilgileri verir. Talipli bu sırada başını sağ omuzuna doğru götürüp "Lâilahe" der. Sonra, sol göğsü ortasından bir çizgi çeker gibi çevirip "İllallah" diye zikreder. Bunları söylerken, yüreğinin atışlarıyla ağızdan çıkan sözler arasında bir bağlantı kurar. Böylece bir yandan dil ile, bir yandan gönül ile zikir başlar.

Nakk'ı zikretmenin üç ayrı yolu vardır: İstiğfâr, salavât ve esmâ-i seb'a. Bunları tamamlayan mürid, tarikat kurallarına göre halifelik makamına yükselir. Tarikat, Esmâ-i Seb'a; yedi isim kalbi tasfiye, her an Kelime-i Tevhidi dilden düşürmemek; mâsivadan uzaklaşıp, zikr-i Celâl ile meşgul olmaktır. "Esmâ-i Seb'a"; "Lâilaheillallah, Allah, Hû, Hakk, Hayy, Kayyûm, Kahhâr"dır. Bunlara "Vehhab, Fettâh, Vâhid, Ehad ve Samed" ismi şeriflerini ekleyenler de vardır. [1]


 

[1] Şamil İslam Ansiklopedisi: