KUR’AN’DA VELİ VE VELAYET
Kadir Ünal/ www.kurannesli.org
Veli kelimesi yanlış anlaşılan ve
eksik tercüme edilen kelimelerin başında gelimektedir. Veli (çoğulu evliya)
denilince insanların aklına hemen bir kurum bir makam, mevki gelmektedir..
Kelimenin kökü "vela" anlamı: yakınlık, yardım, işini üstlenme, destek verme,
koruyup gözetme, sorumlu olma, yönetme anlamlarını içermektedir.
Türkçe’ye eksik olarak dost manasıyla
tercüme ediliyorsa da vali ve velayet kelimeleri ile de Türkçede de anlam bulan
veli (çoğulu evliya) kelimesinin kurandaki kullanımı salt “Dost” manasına
indirgenemez. Çoğunlukla tasavvufi yaklaşımların da etkisiyle yanlış anlaşılan
ve anlamı kaydırılan “veli” kavramını Kur’an’ın rehberliğinde anlamaya
çalışalım.
Beşeri Münasebetlerde Velilik:
Beşeri münasebetlerde yatay velilik
ilişkisi söz konusudur. İnsanların birbirlerini veli edinmeleri aşkın velilik
söz konusu olmadıkça zaten gerekli ve zorunludur. Bir anne-baba çocuğunun
velisi, bir yönetici yönettiklerinin velisi, komşular ve arkadaşlar da
birbirlerinin velisidirler. Bu velayet ilişkisini ikinci bölümdeki aşkın veli
edinme anlayışı ile karıştırmamak gereklidir.
a) Mü’minler Birbirlerinin Destekçisi
, Koruyup kollayıcısıdır:
5:55 Sizin veliniz ancak Allah, O'nun
Resulü ve Salat’i ikame eden, zekat veren ve rüku eden mü'minlerdir.
5:56 Kim Allah'ı, Peygamberini ve
inananları veli edinirse bilsin ki, şüphesiz Allah'tan yana olanlar üstün
gelirler.
8:72 Doğrusu inanıp hicret edenler,
Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihad edenler ve muhacirleri barındırıp
onlara yardım edenler, işte bunlar birbirinin velisidirler...
9:71 Mümin erkekler ve mümin kadınlar
birbirlerinin velileridir; iyiyi emreder kötülükten alı korlar; Salat’ı ikame
ederler, zekat verirler, Allah'a ve peygamberine itaat ederler. İşte Allah
bunlara rahmet edecektir. Allah şüphesiz güçlüdür, hakimdir.
Yukarıda verdiğimiz ayetler
mü’minlerin birbirlerini koruyup kolladıklarını birbirlerine destek olduklarını,
olmaları gerektiğini bildiriyor. “Veli” kelimesi dostluk olarak tercüme
ediliyorsa bu dostluktan koruyup kollayan, destek olan sahip çıkan, yakın olan
manalarını da anlamak durumundayız.
b) Zalimler, Kafirler, Birbirlerinin
Destekçisi , Koruyup Kollayıcısıdır.
45:19 Kuşkun olmasın ki onlar, Allah
karşısında sana hiçbir yarar sağlayamazlar/Allah'tan gelecek hiçbir şeyi senden
uzaklaştıramazlar. Zalimler birbirlerinin velisidirler; Allah ise bilinçlilerin
(müminlerin) Veli'sidir.
8:73 İnkar edenler birbirlerinin
velisidirler. Eğer siz birbirinizi veli edinmezseniz yeryüzünde kargaşalık,
fitne ve büyük bozgun çıkar.
c) Müminler’e Kafirleri veli/ koruyup
kollayıcı, destekçi, velayetini teslim ettiği, yönetimine girdiği kimseler
edinmek yasaklanmıştır.
4:144 Ey İman edenler! Müminleri
bırakıp kafirleri veli edinmeyin. Allah'ın aleyhinize apaçık bir ferman
vermesini mı istersiniz?
5:51 Ey İman edenler! Yahudileri ve
Hıristiyanları veli edinmeyin, onlar birbirlerinin velisidirler. Sizden kim
onları veli edinirse o da onlardandır. Allah zulmeden kimseleri doğru yola
eriştirmez.
5:57 Ey İman edenler! Kendilerine
sizden önce kitap verilenlerden, dininizi alaya ve eğlenceye alanları ve
inkarcıları veli edinmeyin. İnanıyorsanız Allah'tan sakının.
9:23 Ey İman edenler! Babalarınızı,
kardeşlerinizi küfrü imana tercih ediyorlarsa veli edinmeyin. Sizden onları kim
veli edinirse doğrusu kendine yazık etmiş olurlar.
60:1 Ey İman edenler! Benim de
düşmanım, sizin de düşmanınız olanları veli edinmeyin...
Veli kelimesi dost diye tercüme
edilince beşeri dostlukların da yasaklandığı zannedilmiş ise de bu doğru
değildir. Mümin saldırı ve zulüm olmadıkça bütün insanlara dostça davranır.
Ancak mümin olmayanlar ile velayet ilişkisine girmez.
Kafir, zalim ve fasıklar ile velayet
ilişkisi kuranlar onları koruyup kollayanlar, onlara destek olanlar onların
etkisi altında hareket edenler açıkça uyarılmaktadır: "Sizden kim onları veli
edinirse o da onlardandır." Buyruluyor.
Şimdi düşünelim inanan insanları
eksik, yanlış ve hatalarından dolayı kampanyaların da etkisinde kalarak
aşağılayan ve modern, ilerici, gelişmiş, güçlü bulduğu zalimleri destekleyen
insanların hükmü nedir?
2- Aşkın bir varlığı veli edinmek:
kendisinde güç, yetki bulunan ve insanlara yardım edebilecek güce sahip Veliler
edinmek:
Birinci bölümde yatay velilik
ilişkisini incelemiştik. Bu bölümde ise dikey velilik ilişkisini inceleyeceğiz.
Güçsüz, zayıf olan ile güçlü ve aşkın olan yada olduğu kabul edilen kişiler
arasındaki velayet ilişkisi.
a) Vahyi Tercih Edenlerin Velisi. (
Onları Çekip Çeviren, Hakim Otorite, Yönlendirici ve Yardımcı olan)
7:196 "Çünkü benim velim, Kitap'ı
indiren Allah'tır. Odur Salihlerin velisi."
42:6 “O'ndan başkasını veliler
edinenleri ALLAH kollamaktadır. Sen onların vekili değilsin.”
42:9 Demek onlar Allah'tan başka
veliler edindiler? Oysa veli, ancak Allah'tır. O, ölüleri diriltir. Her şeye
Kadiridir.
Allah her şeyi yaratandır ve O mutlak
Rab olarak dikey düzlemde / aşkın manada veli edinilmeye layık olan tek
"varlıktır.
b) Vahyi Ölçüt kabul Etmeyenlerin
(Onları Çekip Çeviren, Hakim Otorite, Yönlendirici ve Yardımcı olan) Velisi:
7:27 Adem oğulları, şeytan, ana
babanızın vücutlarını kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten
çıkardığı gibi sizi de şaşırtmasın. O ve kabilesi sizin onları görmediğiniz
yerden sizi görürler. Biz, şeytanları, (gereği gibi) inanmayanların velileri
yaptık.
7:30 Bir grubu doğru yola iletti, bir
grup da sapıklığı hakketti. Onlar, şeytanları (saptırıcı objeler) Allah'tan
başka veliler edindiler ama kendilerini doğru yolda sanıyorlar.
6:121 Üzerinde Allah’ın ismi
anılmayanlardan yemeyin. Çünkü o, yoldan çıkmadır. Şeytanlar (saptırıcı
objeler), sizinle tartışmaları için velilerine vahyeder. Onlara uyarsanız siz de
ortak koşmuş olursunuz.
4:119 ... Kim ALLAH yerine şeytanı
(saptırıcı objeler) veli edinirse apaçık bir kayba uğramıştır.
4:76 İnananlar ALLAH yolunda
savaşırlar. Kafirler ise azgınların ve tağutun yolunda savaşırlar. Öyleyse
şeytanın velileriyle savaşın; şeytanın planı zayıftır.
16:63 Allah’a andolsun ki senden
önceki toplumlara da elçiler gönderdiğimizde şeytan işlerini onlara güzel
gösterdi. Nitekim onların velisi bugün odur. Onlar acı bir azaba mahkum
olmuşlardır.
2:257 Allah inananların velisidir,
onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkar edenlerin ise tağuttur. Onları
aydınlıktan karanlıklara sürüklerler. İşte onlar cehennemliklerdir, onlar orada
temelli kalacaklardır. 18:50, 3:175, 13:16...
Şeytan ve Tağut aslında aşkın bir
gücün sahibi değildir. İnsanların vehim ve vesveseleri ile güç transfer
ettikleri için güçlü görünmektedirler. Gerçek gücün/ iktidarın sahibi aşkın
"varlık" Allah’ı bırakıp ta saptırıcı (şeytani) güçleri veli edinmek akıllıca
bir davranış olmasa gerekir. Zaten Aklın yolundan sapıp zanna tabi olanlar Sanal
bir dünyada Şeytanın Sağdan soldan yukarıdan ve aşağıdan yanaşalarıyla
hastalanılar..
c) İsabetsiz Olarak Edinilen Bir Veli
Edinme Çabası:
39:3 İyi bilin ki, halis din
Allah'ındır; O'ndan başka veliler edinerek: "biz bunlara, sırf bizi Allah'a
yaklaştırsınlar diye tabi oluyoruz (kulluk ediyoruz)" derler. Doğrusu Allah
ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Allah şüphesiz yalancı
ve inkarcı kimseyi doğru yola eriştirmez.
18:102 İnkarcılar, benim dışımda
kullarımı veliler edinerek kurtulacaklarını mı sandılar. O inkarcıların konağı
olarak cehennemi belirledik.
Dikkat edilirse ayetler tarifi de
içinde barındıran ifadeler kullanıyor. Yalancı ve inkarcıların uzak Allah
anlayışlarını örtbas etmek için "biz bunlara, sırf bizi Allah'a yaklaştırsınlar
diye tabi oluyoruz (kulluk ediyoruz)" diyerek "aşkın" veliler edindiklerini
anlıyoruz.
Yine Allah’ın dışında Allah’ın
kullarını veli edinerek kurtulacaklarını zannedenlerin inkarcılar olarak
tanımlanmaları söz konusu.
Halbuki Allah’ın yaklaştırıcıya
ihtiyacı yoktur.
17:111 De ki: "Hamd, çocuk edinmemiş
olan, hükümranlığında ortağı bulunmayan, düşkün olmayıp YARDIMCIYA DA ihtiyaç
göstermeyen Allah'a mahsustur." O'nu gereği gibi büyükle.
4:45 ALLAH düşmanlarınızı daha iyi
bilir. veli olarak ALLAH yeter, yardımcı olarak ALLAH yeter.
Allah’a yaklaştırıcı olarak edinilen
Velilerin Allah katında bir yardımı olmayacaktır:
2:48 Kimsenin kimseden
faydalanamayacağı, kimseden bir şefaat kabul edilmeyeceği, kimseden bir fidye
alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği günden korunun.
45:10 Onları cehennem beklemektedir.
Ne işledikleri şeyler, ne de Allah’tan başka edindikleri veliler onu
kurtarabilir. Onlar, acı bir azabı hak etmişlerdir.
42:46 Onların, Allah'tan başka
kendilerine yardım edecek velileri de yoktur. Allah'ın saptırdığı kimsenin çıkar
yolu olmaz.
29:41 Allah'tan başka veliler
edinenlerin durumu, kendine yuva yapan örümceğin durumu gibidir. Evlerin en
dayanıksızı ise şüphesiz örümceğin yuvasıdır. Keşke bilseler.
6:51 Rablerine toplanacaklarından
korkanları Kuran ile uyar. O'ndan başka bir dost ve aracıları yoktur. Umulur ki
Allah'tan sakınalar.
(Ayrıca 9:74, 18:26, 29:22, 11:113,
18:44, 46:32, 11:20, 42:31, 32:4, 9:114. Ayetlere bakınız.)
Bir de müminlerin birbirlerini Veli
edinmeleri ile Allah’a aracı olarak tasavvur edilen veliler birbirine
karıştırılmaktadır. Mü’minler ahireti kazanmak için dünyada yardımlaşır
birbirlerine destek olurlar. Bu Velilik ilişkisinde bir ast,üst ilişkisi
gözlemlenmez. Üstünlüğün ancak Takva ile olduğu bilincinde olan Müminler ayrı
bir sınıf olarak birilerini veli edinmezler. Yoksa Allah’ın insana şah
damarından daha yakın olduğunu bilen müminin hiçbir yakınlaştırıcıya/ aracıya
ihtiyacı yoktur.
3- Allah’ın Velileri:
İnsanların Kendi İçinde Yatay Olarak
Edindiği Veliliği ve Aşkın Güçleri Veli Edinmeyi İnceledik Bir de Kur’an’da
Evliyaullah “Allahın Dostları” tabiri kullanılmaktadır:
10:62. İyi bilin ki, Allah'ın
velilerine (Allah’a yakın olanlara) korku yoktur; onlar mahzun da olmayacaklar.
10:63. Onlar ki inandılar ve
bilinçlendiler.
Allah’ın velileri tabiri tasavvuf
ekolü tarafından çarpıtılarak insanları Allah’a yaklaştırıcı olarak kullanmanın
aracı yapılmıştır. Adeta Kur’an’daki sınıfsız, kullukta eşit toplum anlayışı
yerine Toplumda imtiyazlı bir evliya sınıfı üretilmiştir.
Bu cahiliyye anlayışının Kur’an
tarafından sahih olmadığı ikinci bölümde ayetlerle ortaya konulduğu için
Allah’ın velileri tabirinin 10:63. Onlar ki inandılar ve bilinçlendiler, Allah’a
karşı Sorumluluk sahibi oldular.(takva). Ayeti ile açıklandığını yani bilinçli
iman eden herkesin Allah’a yakın (evliyaullah) olduğunu söylemekle yetiniyoruz.