13. ALLAH YOLUNDA CİHAD NİYETİYLE AT BESLEME'NİN VE ONA İNFAK ETMENİN FAZİLETİ 2

Fasıl: 5

Fasıl 8


13. ALLAH YOLUNDA CİHAD NİYETİYLE AT BESLEME'NİN VE ONA İNFAK ETMENİN FAZİLETİ HAKKINDA

 

Allahu Teala şöyle buyuruyor:

"Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve be­sili atlar hazırlayın. Bununla Allah'ın düşmanı ve sizin düşmanınızı ve bunların dışında sizin bilmeyip Allah'ın bildiği diğer (düşmanları) korkutup-caydırasınız. Allah yolunda her ne infak ederseniz, size eksiksiz olarak ödenir ve siz haksızlığa uğratılmazsınız." [1]"Soluk soluğa koşan (at)lara andolsun." [2]

456- Ebu Abdillah el-Halimi der ki:

"İbni Abbas, ondan sonra da İkrime, Mücahid, Atiyye, Ebu'd-Duha ve Katade, "Soluk soluğa koşan (at)lara..." ve son­raki ayetlerdeki ayetlerde geçen kasem (yemin)in; üzerinde ve kendisiyle düşmana saldıran atlar olduğu görüşündeler.[3]Bilki atların bir çok fazileti var:

1- Kim Allah yolunda cihad niyetiyle at edinip bağlar­sa; onu açlığı ve tokluğu, susamışlığı ve susuzluğunun giderilmesi bevli ve tersi, yediği içtiği ve attığı adım­ların sayısınca kıyamet günü onun terazisinde iyilikler olur:

457- Ebu Hureyre'den Rasululah (s.a.v.) şöyle buyurmuş:

"Kim Allah yolunda O'na iman ederek ve va'dinitasdik ederek bir at beslerse; onun tokluğu su içmesi, bevli ve tersi kıyamet gününde onun mizanında (iyilik­ler) olur.

"Buhari ve başkası rivayet etmiş.[4]

458- Şifa'us-Sudur'un sahibi Abdullah b. Süleyman nak­letmiş. Rasulullah (s.a.v.) şöle buyurmuş:

"Ameli az olan, Allah yolunda bir at bağışlasın. Muhakkak ki onun tokluğu, susuzluğunun gitmesi, bev­li, tersi ve kılları kıyamet günü onun mizanında iyilikler olurlar." [5]

459- İmam Ahmed iyi bir isnad ile Abdullah b. Mesud'dan rivayet etmiş. O da Rasulullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet etmiş:

"Üç (çeşit) at vardır: Birisi Rahman, birisi, insan ve birisi de şeytan içindir. Rahman için olan at; Allah Azze ve Celle yolunda bağlanılan attır. Onun yemi, bevli ve tersi iyilikler olur. Şeytan atıda üzerinde kumar oy­nayan ve rehin ile bahis edilen (veya yanşan) attır. Onun yemi, bevli ve tersi iyilikler olur. Şeytan (doğuracağı yavrudan) iltimas eder, bu fakirlikten (onun için) bir per­dedir. [6]

460- Yine aynı şekilde Sahih'in ricali olan bir sened ile Ebu Amr eş-Şeybani'den o da Ensar'dan bir adam, o da Rasulullah'dan (s.a.v.) rivayet etmiş:

"At üç (çeşit) tür. Birisi adam onu Allah yolunda bağlar. Dolayısıyla onun parası ecirdir, binilmesi ecirdir, onun borç alınması/verilmesi ecirdir, yemi ecirdir. Birisi de adam onunla bahse (girerek yarışa) girer: Bunun parası günah, yemi günah, binilmesi günahtır. Birisi de batni (yavrusu) içindir. Umulur ki -inşaallah- fakirliğe bir sed/engel olur. [7]

461- Taberani Habbab b. Eret'ten rivayet etmiş. Rasulul­lah (s.a.v.) şöyle buyurmuş:

"At üç çeşittir. Rahman için, insan için ve şeytan için at olmak üzere. Rahman için olan at, Allah yolunda edinilen ve üzerinde Allah'ın düşmanlarıyla savaşılan at­tır. İnsanın (kendisi için) olan at da, gebe kalan ve binilen attır. Şeytan için olan at ise, üzerinde bahse girilen ve (üze­rinde) kumar oynanan attır.[8]

Atların faziletinden olmasaydı şeref ve büyüklüğü için Rahman Subhanehu ve Tealafa izafe -bu hadisle ve İbni Mesud'un olduğu gibi- edilmezdi. [9]

462-  Bunun benzeri Semura b. Cundup'un sözüdür. O şöyle demiş:

"Ve sonra şüphesiz Rasulullah (s.a.v.) korktuğumuzda, bizim süvarilerimize Allah'ın süvarileri diye isimlendirdi.[10]

Ebu Davud rivayet etmiş ve "Ordunun yanında ey Al­lah'ın süvarileri bininiz! diye nida etme" babı şeklinde başlık/bap koymuş. [11]

463-  Esma b. Yezid668'den rivayet edilmiş. Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyrmuş:

"Atlar kıyamete kadar onların alınlarında hayır var­dır. Kim Allah yolunda onu bağlarsa ve Allah yolunda (iyilik) sayarak ona harcamada bulunursa; onun açlığı ve tokluğu, susuzluğu, suya kanmışlığı, bevli ve tersi kıyamet günü onun terazisinde kurtuluş olur. Kim de riya, kibir ve şöhret için onu bağlarsa; onun tokluğu ve açlığı, suya kanmışlığı ve susuzluğu, bevli ve tersi kıyamet günü onun mizanında hüsran olur. [12] Esma b. Yezid b. Seken el-Ensariyye el-Eşheliyye, Ensar'ın hatibesiydi. Rasullullah'a (s.a.v.) biat etmiş ve Yermuk'a katılmıştı. Tehzib't-Tehzib: 12/399-400. Ebu Ya'la Abdulhamid b. Behram tarikiyle Şehr b. Havşeb'ten o da ondan (Esma) rivayet etmiş.

Müellif der ki:

Bu isnad sahihtir. Bu ve benzeri hadisler­de riya, gösteriş ve Övünme için at beslemenin haram olduğuna ve kıyamet gününde böyle yapanın cezalan­dırılacağına açık delil vardır. Ayrıca o atların tersi, bevli, açlığı ve tokluğu, susamışlığı ve suya kanması, ona binilişi, adımları vs. tüm bunlar da onun mizanında günah olarak gelir. Buna mukabil kim ihlaslı bir şekilde Allah Teala için bağlarsa tüm bunlar onun mizanında iyilikler olur. [13]

464- Ebu Hureyre'den "Ey Allah'ın Rasulu ya atlar." Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

"Üç çeşittir. Biri adam için günahtır. Bir adam için ör­tü, bir adam için de ecir (sevap) tır. Kendisi için günah olana gelince, adam onu riya, övünme ve İslam ehline düşmanlık için bağlarsa bu onun için günah olur. Ken­disi için örtü olan da, Allah yolunda onu bağlayıp boyun­da ve sırtında Allah'ın hakkını unutmayan adamdır. İşte bu onun için örtü olur. Kendisi için ecir olana gelin­ce, Allah yolunda ve İslam için (atım) mera veya bahçede bağlayan kişidir. Bu otlaktan veya bu bahçeden yediği şeyler kadar ona iyilikler yazılır. Onun tersi ve bevli kadar ona iyilikler yazılır. İpi bırakalıp bir iki mil şah­lanarak koşan bir at yoktur ki onun adımları ve tersleri sahibine iyilikler yazılmasın. Sahibi onunla bir nehirden geçip sahibi istemediği halde o nehriden su içmesin ki, Al­lah içtiği kadar sahibine iyilikler yazmasın. [14]

Buharı, Müslim rivayet etmiş. İbni Huzeyme de sahih'inde de rivayet etmiş, ancak o şöyle der: [15]

465- "Atın kendisi için ecir olan; Allah için onu (atı) edinen yine O'nun (yolunda cihad) için onu hazırlayan­dır. Karnına bir şey girmesin ki sahibine ecir olmasın, çayırda sahibi onu otlatırsa karnına giren her şey için ona iyilikler yazılır. Bir iki tur şahlanarak koşarsa onun at­tığı her adım için ona ecir vardır. Onu bir nehre götürüp ona su verirse, midesine giren her damla (su) için ona ecir var.

"Der ki:

"Öyleki bevlinde ve tersinde bile ecrin olduğunu zikretti.’’

"Atın kendisi için örtü olan ise, iffet güzellik ve korun­mak için edinendir. Onun sırt ve karnının hakkında ve zorlukla ne de bollukla engellemez. Kendisi için günah olan ise, atı böbürlenme ve kibir için edinip, onunla insanlara üstün görünen kişidir.

""....Sahibi istemediği halde..." sözü, niyeti olmasada atın midesine inen herşey için sevap aldığına bir işarettir. Peki bunu kasdeden ve bunun için onu besleyenin ecri nedir aca­ba. Faziletli çok olan ne yücedir.

2- Allah yolunda kim bir at beslerse (tutup bağlarsa) kıyamet gününde ona bir örtü olur: [16]

466- Beyhaki de aynısını rivayet etmiş, ancak onda o şöy­le demiş:

''Vebal olan ata gelince, insanlara karşı üstünlük için (at) edinendir. Şüphe yok ki, midesine bir şey indir­mesin ki ona (sahibine) vebal olmasın."

"Öyleki onun bevlini ve tersini de zikretti."

"Herhangi bir vadide bir tur atmaz ki ona günah ol­masın.[17]

467-  Zeyd b. Sabit'ten Rasulullah'dan (s.a.y.) şöyle buyurduğunu işittim:

"Kim Allah yolunda bir at tutup beslese kıyamet gününde bu onun için kalkan olur.

"İbni Asakir bunu Muhamed b. Ömer el-Vakidi -ki zayıf­tır- tarikiyle tahric etmiş.

3- Kim Allah yolunda bir at bağlamaya niyet ederse kendisine bir şehidin ecri verileceği hususunda: [18]

468- Vakidi rivayet etmiş. Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuş:

"Kim sadık bir niyetle bir at bağlamaya niyet ederse ona bir şehidin ecri verilir.[19]

Ebu Ubeyde bunu "Kitab'ul-Hayl" de zikretmiş. Murseldir.

4- Kim Allah yolunda bir at bağl(yıp besle)sa gece-gündüz gizliden ve açıktan mallarını infak eden (ve) on­lar için Rabbleri katında bir ecir, onlara korku olmayan ve üzülmeyenlerden olacaklarına dair: [20]

469- Sehl b. Aclan'dan, Ebu Umame el-Bahili'den:

"Mallarını gece-gündüz, açık-gizli ifak edenlere Rableri katında bir ecir var. Onlara bir korku yoktur ve on­lar üzülmezler de. [21]

Ayeti ile ilgili şöyle dediğini işittiğini söyler:

"Bunu (infakı) Allah yolunda atlara yapanlardır. Sonra şunu zikreder:

"Kim Allah yolunda riya ve gösterişten uzak bir at bağlasa, gece-gündüz mallarını infak edenlerden olur.

"İbni Ebi Şeybe, Süleyman b. Musa ed-Dımeşki'den ri­vayet etmiş.[22]

470-  Arib[23]'den Rasulullah'dan:

"Mallarını gece-gündüz, açık ve gizliden infak eden­ler..."

Ayeti Allah yolunda atlara harcama (konusun)da in­diğini rivayet eder. Taberani bunu Said b. Sinan[24]o da Yezid b. Abdullah b. Urayb (Bu tanınmıyor) O da babasın­dan, o da dedesinden olan tarikle rivayet etmiş. Bu sened hakkında konuşulmuş. [25]

471- Ebu Eyyub b. Halid'ten

"Allah'a güzel bir borç verecek olan kimdir?.." [26] yeti hakkında şöyle der:"Kim Allah yolunda bir at bağlarsa bu(nunla) Allah'a güzel bir borç vermiş olur."İbni Ebi Şeybe Musa b. Ubeyde'den ki onda farklı görüş­ler var- o da tabiinden Ebu Eyyub'dan rivayet etmiş. [27]

472-  Şifa'us-Sudur'da Ubade b. Samit'ten. Rasulullah (s.a.v.) dan şöyle işitmiş:

"At, ipi boyuna dolanmış olarak (serbest) ve şah­lanarak dolaşır, sahibi de yatağında uyur. Onun attığı her adımda ona ecir düşer. Şu bir gerçek ki, Allahu Teala atları bağlama ve onlara infak etme hususnda iki ayet indirdi:

"Allah'a karşılığını çok artırma ile kat kat artırğı güzel bir borcu verecek olan kimdir?" [28]

"Onlar ki, malların gece, gündüz; gizli ve açık infak ederler. Artık bunların ecirleri Rabbleri kalındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır."

[29] 

473- Ebu Kebşe el-Enbari [30] Rasulullah'ın (s.a.v,) şöy­le buyurduğunu rivayet eder:

"Hayır atların alınlarına bağlanmış (düğümlenmiş) Onların sahipleri onlara özen gösterirler. Onlara infak-ta bulunan, eliyle sadaka vermiş gibidir. [31]

Taberani, İbni Hibban (sahihinde) ve Hakim (sene sahihtir der) rivayet etmiş. [32]

474- Urayb Rasulullah'dan (s.a.v.) şöyle rivayet eder:

"Atlar kıyamete kadar hayır (ve onlarla ecre) nail ol­mak onların alınlarına bağlıdır. Sahipleri onlara çok özen gösterirler. Ona infakta bulunan, eliyle sadaka vermiş gibi olur. Sahibi için onun bevli, tersi kıyamette Allah indinde cennetin miskinden olur. [33]

Bunu Taberani Kebir ve Esvat'ta rivayet etmiş.  [34]

475- Sehl b. HanzaIiyye[35]'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuş:

"Allah yolunda bir ata nifak eden, eliyle devam sadaka veren kimse gibidir. [36]

İbni Ebi Şeybe, Ebu Davud ve Ebu Avane rivayet etmiş. [37]

476- Ebu Hureyre'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyur­muş:

"Kıyamete dek hayır atların alınlarındadır. Ona infak yapanın misali, sadakada mütekeffif olan gibidir." Muammara:

"Mütekeffif kimdir?" dedim. Rasulullah (s.a.v.) şöyle de­di:

"Mütekeffif iki eliyle miskinlere sadaka veren kim­sedir.

"Ebu Ya'la ve Taberani (ricali de sahihin ricalidir) İbni Münzir (Evsafında) ve İbni Hibban (Sahih'inde) rivayet et­miş.

"Allah yolunda bir bağla(yıp besle)yen saim (oruçlu) ve kaimin ecri gibi ona ecir var." da o (hadiste)ndandır.[38]

477- Vakidi'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuş:

"Kim Allah yolunda bir at bağlasa ona devamlı oruç­lu tutan, geceleri sürekli kıymada olan (kaim) eliyle (sürekli) sadaka verenlerin ecri vardır. Atma infakta bulunan da böyledir.

"Ebu Ubeyde bunu "Kitab'ul-Hayl" de rivayet etmiş. An­cak hadis muaddal ve zayıftır.

5- Onların Sahiplerine, onlara infak ve hizmet ettik­lerinde Allah (da) onları yardımla destekler: [39]

478- Cabir'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuş:

"Atlar kıyamete dek alınlarında hayır (ve onlarla ec­re) nail olmak vardır. Ehli(ne) (onları bağlayıp bakımlarını yapanlar) yardım olunurlar. Perçemlerini okşayınız, onunla bereket dileyiniz. Onlara gerdanlık takınız. On­lara çalgı telini (kirişini) takmayınız. [40]

Ahmed iyi bir isnad ile zikretmiş.

6- Kıyamete kadar dünya ve ahiretin (en) hayrı atların alınlarına (bağlı) olduğuna dair:Bu, geçen bazı hadislerde geçti. Atlara hayrın galabe çalmasından dolayıdır ki araplar atlara hayır demişlerdir. Kur'an'da da bu şekilde nazil olmuştur. Allah Subhanehu ve Teala Süleyman'ın (a.s.)kıssasından bahsederken şöyle buyurur:

"...Gerçekten ben, hayır (at) sevgisini Rabbimizikret­mekten dolayı tercih ettim.. [41]Buradaki hayırdan kasıt atlardır. [42]  

479- Cabir'den, Derki:"Rasulullah'in (s.a.v.) atının perçemini parmaklarıyla örüp şöyle buyurduğunu duydum:"Atlar kıyamete kadar alınlarında (bağlı)dir. (Ahiret-te) ecir ve (dünyada) ganimet.[43] Müslim rivayet etmiş. [44]

480- Huzeyfe'den. Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuş:

"Koyunlar berekettir. Develer sahiplerine izzet verir.Atlar kıyamete kadar perçemlerinde hayır var (düğümlenmiş) kölen senin kardeşindir, ona iyilikle davran. Onun (işte) mağlub düştüğünü görünce ona yardım et.

Bezzar Hasan b. Ammar'a tarikiyle rivayet etmiş-[45]

481-Urve b. Ebi'l-Cadden [46] Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuş:

"Atların alınlarına kıyamete kadar hayır (ahirette) ecir ve (dünyada) ganimet düğümlenmiştir. [47]

Buharı ve Müslim rivayet etmiş. [48]

482- Buharı şunu da eklemiş: Şebib b. Ğarkede'den . O der ki:

"Onun yani Urve'nin evinde yetmiş deve gördü.[49] Kurtubi ve başkaları "Urve el-Bariki'nin cihad için hazır­lanmış yetmiş atı vardı" demişler.[50]

483- İbni Ömer'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuş:

"Atlar kıyamete kadar alınlarına hayır düğümlenmiştir." [51] Buhari ve Müslim rivayet etmiş.

Müellif der ki:

"Bu hadis sahabeden bir cemaatten merfu olarak -geçenler hariç- rivayet edilmiş. Onlardan bazıları şunlardır: [52]

484- Ali b. Ebi Talib. [53] Abdullah b. Mesud. Onun hadisi gelecektir.  [54]

485- Abdullah b.Amr. [55]

486- Ebu Zer. [56]

487- Ebu'Said el-Hudri.[57]Enes b. Malik. Bunun hadisi İlerde gelecek.

488-Berab. Azib.[58]

489- Ebu Umame el-Bahili.[59]

490- Suvade b. Rabi,[60]

491-Muğireb. Şu'be. [61]

492- Seleme b. Nefil.Atabe [62] b. Ab es-Silmi'nin rivayeti ilerde gelcektir.

6- Atlar, kadınlardan sonra Rasuluüah'a (s.a.v.' sevimli şeyler olduğuna dair:

493- Makıl b. Yesar'dan der ki:

"Rasulullah'a (s.a.v.) hiç bir şey atlardan daha sevimli değildi. Sonra dedi ki:

"(Allah'ım) affına sığınırım. Kadın (hariç). [63] Ahmed rivayet etmiş. Ricali sikadm. Nesai'de rivayet et­miş ancak o şöyle der: [64]

494- Rasulullah'a (s.a.v.) kadınlardan sonra atlar kadar ona hiç bir şey sevimli değüdi." Bu hadisten dolayı Rasulullah'a (s.a.v.) iktida babından ister kendisinin, ister baş­kasının olsun atları sevmek her müslüman için sünnettir.

7- Onlar (Atlar) kendilerini sahiplerine sevdirmeleri çin Allah'a dua ederler: [65]

495- Ebu Zer'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

"Hiçbir arap atı yoktur ki seher vakti şu kelimelerle dua etmesi için kendisine izin verilmesin:

"Allah'ım! Ademoğullarından beni dilediğinin mül­kü eyledin ve beni onun malı kıldın. O halde beni ona onun en sevgili malı, en sevgili ehli kıl -yahut- onun en sevgli malından ve ehlinden birisi eyle!" [66]

Bunu Ahmed, Nesai ve Hakim rivayet etmiş. Hakim "is­nadı sahihtir" der.

496- Said b. Mansur Müsned'inde bunu mevkuf olaral rivayet etmiş. [67]

497- Şifa'us-Sudur'un sahibi Rasulullah'dan (s.a.v) şöyle buyurduğunu zikreder:

"Atın günde üç duası var: Birincisinde şöyle der; Al­lah'ım! Beni onun sevimli malı kıl. İkincisinde; Allah'ım! Onun rızkım genişlet ki o da bana genişletsin. Üçün­cüsünde; Allah'ım! Üzerimde ona şehadeti nasip et.

"Müellif der ki:

Atın duasında garipsenecek bir durum yoktur. Şüphesiz o başkalarından (binek hayvanlarından) da­ha fazla idrak ve anlama (anlayış) ile erken terbiyeyi kabul etme, güzel ahlak gibi gözle görünen ve diğer özelliklerle üs­tündür. Aşağıdaki rivayet de bunu pekiştirir. [68]

498- Ebu Umame'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

 "Atları hoşnut ediniz. Çünkü o hoşnut ediyor (veya hoşnut olmak ister).

[69]Taberani, İbrahim b. A'la ez-Zebidi tarikiyle rivayet et­miş. Bu isnad her ne kadar (zayıflığı) konuşulmuşsa da hadise gözlem ve tecrübe ile kulak vermek lazım. [70]

 

Fasıl:

 

499- İbn'ul-Mübarek Sediy'den rivayet eder. Der ki:

"Amr b. Atebe b. Ferkad çıkıp dört binle bir at aldı. İn­sanlar onu kınayıp ayıplamaya başladılar. O şöyle dedi"Onun beni düşmana doğru yaklaştırmak için hiç bir adım atmaz ki, bana dört binden daha sevimli olmasın. [71] Müellif der ki:

Amr b. Atabe adındaki bu zat, Kufe'li muhterem bir zahittir. Tabi'inin büyüklerinden gazilerinden ve şehitlerindendir. Gaza etmek için çıktığında arkadaş­larına onlara hizmet etmeyi şart koşardı.Ondan Ali b. Salih b. Hayn'ın naklettiğine göre o (Amr b. Atebe) arkadaşlarının bineklerini otlatırken bir bulutun onu gölgelendirmiş; namaz kılarken de bir aslan onu koruyordu.[72]

500-  Nesai Sunen'inde İsa b. Amr'dan rivayet etmiş. Der ki:

"Amr b. Atebe geceleyin çıkıp kabirlerin üzerinde dur­duktan sonra şöyle diyordu:

 "Ey Kabir ehli! Sahifeler şüphesiz dürüldü ve ameller de yükseldi. Sonra ağlar, sahabe kadar ayaklarını hizaya sokar, (saf yapar) (sabah olunca) döner, sabap namazına gelirdi. A'meş derki:

"Amr b. Atebe şöyle dedi:

:"Allah'tan beni dünyada zahit kılmasını istedim beni zahid kıldı. Ondan gelip-geçene dikkat etmem. Namaza güç getirmeyi O'ndan diledim; beni onunla rızıklandirdı. Ve ondan şehadeti diledim; onu ümit ediyorum.[73]

501- Abdurrahman b. Yezid der ki:

Bir ordu içinde (gaza için) çıktık. Onda Alkame [74] ve Yezid b. Muaviye en-Na­hai [75] ve Amr b. Atebe vardı. Amr b. Atebe, üzerinde bem­beyaz ve yeni bir cübbe ile çıkıp şöyle dedi:

"Bunun üzerinde ne kadar güzel kan akar!" Der ki:

"Düşmandan gelen bir taş ona isabet etti ve başını yar­dı. Kan üzerine akıyordu. Ondan vefat etti. Biz de onu defnettik. [76]

502-  Sudiy Amr b. Atebe'nin çocuklarından birinden rivayet etmiş. Der ki: Bizler bir çayırda konakladık. Amr b. Atebe dedi ki:

"Bu çayır ne güzeldir! Şimdi bir münadi:

"Ey Allah'ın süvarileri bininiz!" diye nida etseydi ne güzel olurdu. Adamın bir çıktı. Düşmanla ilk karşılaşan ve vurulan bu oldu. Sonra bu çayırda defnedildi. Devamla der ki:

"Çok geçmeden bir münadi:

"Ey Allah'ın süvarileri bininiz! dedi. Amr insanların suratında Atebe'ye -yani babasına- geldi. O zaman ordu komutanıydı. Ona bu durumu anlattı. Ömer banadır! Ömer banadır. Onu bulmak için adam gönderdi. Ona ulaşıldı ki vurulmuştu. Der ki:

"Onun mızrağının bulunduğu yerde defnedildiğini gördüm. Allah ondan razı olsun. Onun menkıbeleri gerçekten Çoktur. Ancak bu kitap onların yeri değildir.

8- Cennette yakuttan ve kanatlan olan biri vardır ki bineni dilediği gibi uçurur/gezdirir [77]

503- Abdurrahman b. Saide'den rivayet edilmiş. Der ki:

 "Ben atları (çok) severdim

."Ey Allah'ın Rasulu! cennette at var mı?" dedim. Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu

"Eğer Allah seni cennete koyarsa Ey Abdurrahman o zaman onda senin için iki kanatlı yakutan bir at olur. Seni dilediğin gibi uçurur/gezdirir. Bunu Taberani rivayet etmiş. Ricali de sikadır. [78]

504- Ebu Sevre, Ebu Eyyub'dan rivayet etmiş: [79]

 "Rasulullah'a (s.a.v.) bir bedevi gelerek:

"Ey Allah'ın Rasulu! Ben at(ları) severim. Acaba cennet­te bana at olurmu?" dedi. Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu.

"Şayet cennete girersen, sana yakuttan ve iki kanat­lı bir at verilir. Ona bindirilir, dilediğin gibi seni uçurur(gezdirir). [80]

Tirmizi rivayet etmiş ve "Ebu Sevre [81] hadisleri zayi bir kimsedir" demiş. [82]

505- Süleyman b. Büreyde babısndan rivayet etmiş. Bir adam Rasulullah'a (s.a.v.)

:"Ya Rasulallah! Cennette at var mı?" diye sordu. Rasulul­lah (s.a.v.) şöyle dedi:

"Eğer Allah seni cennete koyarsa, kırmızı yakuttan ve seni dilediğin gibi cennette seni uçuracağı bir at dilemezsin ki hemen ol(u ver)mesin. "Der ki:

Başka bir adam da O'na şunu sordu:

"Ya Rasulallah! Cennette deve var mı?" Der ki:

 "Arkadaşına söylediğini bana söylemedi." Rasulullah (s.a.v.) şöyle dedi:

"Eğer Allah seni cennete koyarsa, orada nefsinin is­tediği ve gözünün hoşlanacağı haz duyacağı şeyler olur. [83] Tirmizi rivayet etmiş. [84]

506- Süfyan'ın Alkame b. Sabit'ten o da Rasulullah'dan (s.a.v.) olan bir tarikle de rivayet emiş ve şöyle demiş: Bu -yani mürsel olan- Mesudi'in hadisinden daha sahihtir. [85]

9- Kim Allahu Teala yolunda bir at bağlarsa, Al­lah'ın emrine ve Rasulunun emrine uymuş olur:

Allah'ın emrine uyması şundandır:

 "Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve be­sili atlar hazırlayın..."                                

507- Rasulullah'ın (s.a.v.) emri de şu hadistir:

"(Besili) atlar bağlayın (edinin). Perçemlerini ve sağ­rılarını sıvazlayın."Veya şunu da söyledi:

Hörgücünü (sıvazlayın). Ona (boynuna) takı takınız. Ancak kiriş bağlamayın. [86] Ebu Davüd rivayet etmiş.

 Denildi ki:

Kirişin takılmasının nehyedilmesi, onunla boğulmamasıdır. Bu görüş Muhammed b. Hasan'dan gelmiş.İmam Malik'e göre "Onlar nazar için kirişi takıyorlardı onun için nehyedildiler

Kimisine göre de "Onlar kirişlere muska (nazar bon­cuğunu) takıyorlardı. Sani kirişleri nehiy, onları (nazar boncuğunu) takmayı nehyetmektir.Bazıları da Evtar [87] (kiriş) kelimesinden kasıt kin ve düşmanlıktır demişler. Başka görüşeler de var. [88]

508-  Selman'ı Farisi'den Rasulullah'dan (s.a.v.) şöyle işittim:

"Gücü yettiğinde bir at bağlayıp beslemek müslüman üzerinde bir haktır." [89]

509- "Hiçbir müslüman kişi yoktur ki, gücü yettiğin­de (bir) at bağlayıp-beslemesi onun üzerinde bir hak olmasın”

İlmi Asakir Mende 1 b. Ali tarikiyle rivayet etmiş. Bu adam zayıftır.

510- İbm Mesud'dan rivayet edilmiş. Ona bir adam gelerek "Rasulullah'ın (s.a.v.) atlar hakkında birşey söylediğini duydun mu?" dedi

."Evet, Rasulullah'ın (s.a.v.) şöyle dediğini duydum:

"Atlar kıyamete kadar alınlarına hayır düğümlenmiş (bağlanmış) tır. Allah üstüne satın alınız ve yine O'nun üstüne borç ediniz." Denildi ki:

"Ya Rasulallah! Allah üstüne nasıl satın alırız ve nasıl O'nun üstüne borç ederiz?" Rasulullah (s.a.v.) dediki ki

"Şöyle deyiniz. Nasibimiz üzerine borç ettik. Allah bize fetih verinceye (veya bir kapı açıncaya kadar) sattık.Cihadınız canlı oldukça hayırda olursunuz. Ahir zaman­da cihadın kendilerine güç geleceği insanlar olacak. On­ların döneminde cihad ediniz. Çünkü o gün cihad daha canlı olur. [90] İbni Asakir bunu Bekiyye b. Velid, o da AH b. Ebi Ali Yunus'tan, o da Zuhri'den, o da İbni Mesud'tan (olan) tarikle rivayet etmiş.

10- Atın bulunduğu eve cinler girmez: [91]

511- Yezid b. Abdullah el-Maliki, babasından dedesin­den Rasulullah (s.a.v.):

"...bunların dışında sizin bilmeyip Allah'ın bildiği diğer (düşmanları)..." [92]

Ayetinden kasıt cinler olduğunu buyurmuş. [93]

512- Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuş:

"İçinde atik (iyi) at olan eve cin girmez."

 Taberani İbni Hatem (tefsirinde) ve İbni Asakir rivayet etmiş. Hepsi de Ebu Mehdi (yani Said b. Sinan el-Hanefi) den (o da, Yezid'ten) rivayet etmişler.Hafız İbni Kesir tefsirinde "Bu munker bir hadistir" [94] der. Kurtubi:

"...bunların dışında..." dan kasıt Faris ve Rumlardır. Bunu Sediy demiş. Cin olduğunu söyleyenler de var. Bu da Taberi'nin tercihidir. Kimisi de, düşmanlığını bil­mediğin her kimsedir demiş, zikretmiş. [95] Abdullah b. Mübarek'ten nakledilmiş:

Ona bir adam gelerek şöyle dedi:

"Evimde taşlanıyorum." İbni Mübarek:

"Git evinde bir arap atını bağla" dedi. Adam bunun Üzrine gidip at bağladı. Taşlama işi de kesildi. Bunun nedeı ni Abdullah b. Mübarek'e sordu. O da:

"...Bunların dışında.." ayetini okudu ve "onlar cinler­di" dedi. [96]

513- Safvan b. Musa'dan, "...bunların dışında sizin bilmeyip..." ayeti hakkında:"Onlar cinlerdir. Şeytan evinde atik bir at bulunan insanı, korkutamaz." dediği gelmiş. Bunu İbni Asakir nakletmiş. [97]

514- Ebu Hasan el-îskenderani'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle demiş:

"Meryem'in oğlu İsa şeytana gelerek ona şöyle dedi:

"Ey İblis! Sana bir şey soracağım bana doğru söy­leyecek misin?" Şeytan:"Ey Allah'ın Ruhu! Dilediğini bana sor" dedi. İsa: "Ölmeyen ve diri olana yemin ettiriyorum/O'nunla soruyorum/vücudundan kolaylıkla sıyrılıp çıkan ve be­lini kıran nedir?" Dedi ki:

"Köylerden birinde ve kalelerden birinde Allah yolun­daki atın kişnemesidir. Allah yolunda bir atın bulunduğu eve ben giremem."Bunu Şifa'us-Sudur'da zikretmiş. Allah en iyi bilendir.

 

11- Melekler atları koşturma (oyunu) dışında başka oyunlarda hazır bulunmazlar: [98]

515- Ebu Eyyub'dan (r.a.) Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

"Melekler adamın eşiyle oynaması, ok atışı ve at koş­turma hariç hiçbir oyun ve eğlencede hazır olmazlar."İbni Asakir kendi isnadıyla tahric etmiş.Müellif der ki:

Ât koşturma ile ilgili hükümler "Atıcılık babında" inşaallah gelecektir. Bunu oraya erteletmemizin ne­deni, şart ve hükümlerin çoğunda onunla (atıcılıkla) benzer­likler arzetmesindendir. Yine de en iyi bilen Allah'tır.

Ukbe b. Amir'den Rasulullah'dan (s.a.v.) şöyle işittiği ri­vayet edilmiş:

"(Ok v.s.) atınız ve bininiz. Atmanız/atış yapmanız binmenizden daha iyidir bana. Adamın yayıyla ok at­ması, atını terbiye etmesi ve eşiyle oynaşması dışında kalan tüm oyun-eğlenceler batıldır."Hadisi Ebu Davud, Nesai ve Hakim rivayet etmiş. [99]

516- Hakim Ebu Hureyre hadisinden rivayet etmiş ve onu sahih görmüş. Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuş:

"Dünyanın oyun ve eğlencelerinden üçü hariç tümü batıldır: Bunlar: Yayınla ok atma, atını terbiye etmen ve eşinle oynaşman. Çünkü bu(nlar) hak(kı olan şeyler) den­dir.” [100]

 

Fasıl

 

Rasulullah'ın (s.a.v.) Sekb admda alnı sakar, ayakları sek­ili, sağ tarafı açık kahverenginde bir atı vardı. İbni Esir onun yağız olduğunu söyler. Bu O'nun ilk sahip olduğu at­tı. Bir bedeviden on evak'a satın almıştı. Uhud'ta üzerinde savaşılan ilk attı ki o gün müslümanlar ondan ve Ebu Bur-de'nin dışındaki iki atın dışında herhangi bir ata sahip değil­lerdi

Şu at Sekb'dir denildiğinde, onun çok koştuğundandir.Koşarak sanki akıp gidiyor

Bir başkası Mirtecez'dir. Güzel kişnemesinden bu ism almış. Sanki Recez'i söylüyor. Kimisi buna Necip vey; Tirf de demişler. Necip ve Tirf atlardan iyi olanıdır. Bir başkası Lahif'tir. Sanki kuyruğuyla yere sürtüyor. Ona Luhayf da denilmiş. Bunu O'na (s.a.v.) Rabia b:

Ebi'l-Berra hediye etmiştir

.Bir başı el-Lezzaz diye isimlendirilir. Yapıştı anlamın­da fiil olarak (lazze) kullanılır. Suratından dolayı sanki matlub olana yapışıyor. Bunu O'na (s.a.v.) Mukavkis hediye etti

.O'nun (s.a.v.) bir başka atının ismi ez-Zaribtir. Bunu ona Ferve b. Amr hediye etti. Ez-Zarib küç dağlara denilir. Onun büyüklüğü ve semizliğindenbu isim verilmiş. Kimi­sine göre ise, onun kuvveti ve salabetinden bu ismi vermiş.

Bir başkası el-Vird'ti, Bunu O'na Temim ed-Dari hediye etmişti. O (s.a.v.) da bunu Ömer b. Hattab'a verdi. Verd, sarıya çalan renktir.

Bir başkasi Sebha'dır. Koşmada ön ayaklanın güzel atan at için kullanılır.Hafız Şerefeddin ed-Dimyati ve başkaları der ki:

Bu ye­di üzerinde ittifak vardır. Rasulullah'ın (s.a.v.) bindiği ve (kendisiyle çıktığı) at Sekb idi. Zikredilen bu yedi atın dışındakilerde ihtilaf edilmiş:

Rivayet edilmiş ki

:Rasulullah'ın (s.a.v.) sahabesini bindirdiği Eblak bir a vardı.

Bir başkasının ismi Zu'I-Ukkal idi. Ayaklarında eğrilik olan hayvandır.

Bir başkası Zu'1-Levme'dir.

Bir başkası el-Murtecel'dir. Murtecel, adımlarını açıpboyunlarını da uzatarak güzel sürat yapan attır.

Bir başkası El-Muravih veya Mirvah idi.

Bir başkası Sirhan'dır. Bu kurt ismidir.

Bir başka(sının ismi) Ya'sub idi. Yasub; bir kuş ismi, (bal)lan, kraliçesi ve kavmine başkanlık eden kişinin ismidir.

Bir başka (atının ismi) Ya'bub idi. Soylu/cevad/ atın is­midir

Bir başkasının ismi Bahr idi

Bir başkasının ismi eş-Şuha idi. Uzun adım atan attır.

Bir başkasının ismi Mendup'tur.

Bir başkasının ismi Sicil'dir

Bir başkasının ismi Melavih idi.

Bir başkasının ismi et-Tiraf idi.

Bir başkasını ismi en-Necip idi.

Bunların dışında zikredilen isimler de var. Ancak tüm bunlarda ihtilaf edilmiştir.

Müellif der ki: Bu babın faydalarından biri, atları isim­lendirirken O'nun (s.a.v.) atlarını isimlendirdiği isimlerle isimlendirerek O'nu takip etmektir.

O'nun (s.a.v.) Düldül adında katın vardı. Fidda ve Şehba adında ayrıca iki tane vardır. Şehba'yı Eyle sahibi hediye etmişti. Devmet'ul-Cendel sahibi de O'na bir tane hediye et­mişti. [101]

517- Kisra'nın O'na bir katır hediye edildiği rivayet edilmiş. Sa'lebi bunu En'am suresinin tefsirinde zayıf bir senedle zikretmiş. [102]

518- Necaşi'nin de O'na bir katır hediye ettiği rivayet edilmiş. Bunu Ebu'-Şeyh İbni Hibban "Kitabu Ahlak'ın Rasulullah.(s.a.v.) de zikretmiş. Rasulullah'ın (s.a.v.) eye­ri liften idi.[103]

 



[1] Enfal: 21/60.

[2] Adiyat: 100/1.

[3] El-Minhac Fişiabi'1-Iman: 2/494-5.

[4] Feth'ul-Bari Kitab'ul-Cihad H. no: 2853.

[5] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/325

[6] Müsned: 1/395.

[7] Müsned: 4/69.

[8] El-Mücam'ul-Kebir: 4/93. H. no: 3707.

[9] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/325-326

[10] Kitab'ul-Cihad: 3/55. Senedi zayıftır.Ebü Davud Sünen,

[11] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/326

[12] Ebu Avane Miisned: 5/18.

[13] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/326-327

[14] Muttefekun aleyhtir. Lafız Müslim'e aittir.

Kitab'uz-Zekati: 2/681-682;

Feth'ul-Bari Kitab'ul-Musakati: 5/45. H. no: 2371;'

Kitab'ul-Cihad: 6/63. H. no: 2860; Kitab'ut-Tefsir: 8/762. H. no: 4962;

Kitab'ul-Hisami bi'l-Kitabi ve's-Sünneti: 13/329.

[15] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/327

[16] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/327

[17] Es-Sunen'ul-Kübra: 10/15. 328 İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/328

[18] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/329

[19] Müellifin Ebu Ubeyde'nİn "Kitab'ul-Hayl" adlı eserinden nak­lettiğini ondabulamadımm. Matbu nüshanın eksik olma ihtimali var.

[20] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/329

[21] Bakara: 2/274.

[22] Musannef: 5/304.

[23] Arib el-Meliki, Ebu Abdillah'tır. Buhari "onun sohbeti var" der­ken, İbni Hibban da "onun sohbeti var" der. İbni Seken "Onun Rasulul-lah'in (s.a.v.) çobanı olduğunu" söyler.

 El-İsabe: 2/479.

[24] Said b. Sinan el-Hanefi/Kenedi Ebu Mehdi el-Humsi'dir. Met­ruktür. Darekutni ve başkaları onu (hadis) uydurmakla nitelemiş. Takrib'ut-Tehzib s: 123.

[25] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/330

[26] Bakara: 2/245.

[27] ibni Ebi Şeybe Musannef'inde Ömer b. Hattab sözünden rivayet etmiş. Onda inkita var.

El-Musannef: 5/338.  

[28] Bakara: 2/245.

[29] Bakara: 2/274 İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/330-331

[30] Said b. Amr veya Amr b. Saİd'tir. Sahabe'dir. Şam'a gel' yerleşmiş. Onun rivayet ettiği hadisler vardır. Et-Takrib s: 423.

[31] Ebu Avane Müsned: 5/19;

 Mevarid'uz-Zaman s: 394; El-Müstedrek: 2/91;

 El-Mu'cem'ul-Kebir; 22/339. H. no: 849

[32] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/331

[33] E1-Mu'cem'ul-Kebir: 17/188. H. no: 505;

Heysemi "Senedinde tanımadığım adamlar var" der.

Mecma'uz-Zevaid: 5/259.

Bu senedin doğru olmadığı daha Önce geçmişti.

[34] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/331

[35] Sehl b. Hanzeliyye (Hanzaliyye annesidir) Bedir hariç tüm, savaşlarda, Rıdvan biatına katılmış, sahabedir. Muaviye

döneminde ve­fat etmiş. Tehzib'ut-Tehzib: 4/250.

[36] Ebu Avane Müsned, Kitab'ul-Cihad: 5/16-17;

Hakim Müstedrek: 2/91-92;Bunu ne Ebu Davud'un Sunen'inde ne de İbni Ebi Şeybe'nin Musannef'inde göremedim.

[37] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/331-332

[38] Mevarid'uz-Zaman s: 394. Kitab'ul-Cihad, Heysemi "Ebu Ya'la ve Taberani "El-Evsat'ta rivayet etmiş ricali de "Sahih'in ricalidir" der. Mecma'uz-Zevaid: 5/259. İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/332

[39] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/332-333

[40] El-Müsned: 3/352.

[41] Sa'd: 38/32

[42] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/333

[43] Müslim İmare: 3/1493. H. no: 1873.

[44] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/333

[45] Keşf'ul-Estar Kitab'ul-Cihad Atlar babı: 2/272. Heysemi: "Bezzar rivayet etmiş. Onda Hasan b. Ammare var ki o zayıftır" der.

Mecma'uz-Zevaid: 5/259. İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/333-334

[46] Urve b. el-Cad (babası İyad'tir) el-Bariki sahabedir, Kufe'de iskan edip oraya atanmış ilk kadıdır. Et-Takrib s: 238.

[47] Feth'ul-Bari Kitab'ul-Cihad: H. no: 2850; Kitab'ul-Humus: 6/219. H. no: 1319; Kitab'ul-Cihad."  no: 3643; Müslim Kitab'ul-İmare Atlar babı: 3/1493. H. no: 1873.

[48] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/334

[49] Feth'ul-Bari Kitab'ul-Menakib: 6/632.

[50] El.Camiu li-Ahkam'il-Kur'an: 8/36.

[51] Feth'ul-Bari Kitab'ul-Cihad, Atlar: 6/54. H no: 2849; Kitab'ul-Menakib: 6/633;Müslim Kitab'ul-İmare Atlar babı: 3/1492. H. no: 1871.

[52] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/334

[53] İbni Avene Müsned'inde rivayet etmiş: 5/18.

[54] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/334-335

[55] Bunu tahric edeni bulamadım.

[56] Ahmed Müsned: 5/181; Ebu Avene Müsned: 5/19.

[57] Ahmed Müsned: 3/39.

[58] İbni Avane Müsned: 5/17.

[59] Heysemi, "Taberani rivayet etmiş" der. Mecma'uz-Zevaid: 5/260.

[60] İbni Avane Müsned: 5/16; El-İsabe: 2/92.

[61] İbni Avane Müsned: 5/17.

[62] İbni Avane Müsned: 5/16.

[63] El-Müsned: 5/27. Heysemi: "Ahmed ve Taberani rivayet etmiş. Ahmed'in "ricali sikadır" der. Mecma'uz-Zevaid: 5/258.

[64] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/335

[65] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/335-336

[66] El-Müsned: 5/170; Nesai Sünen Kitab'ul-Hayl: 6/233;

 El-Müstedrek: 2/92.

[67] İki senedle bunu rivayet etmiş onlardan birisinin senedinin ri­cali sikadır. 2/3/180-181; İmam Ahmed'de mevkuf olarak rivayet etmiş. El-Müsned: 5/162.

İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/336

[68] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/336

[69] EI-Mu'cem'ul-Kebir: 8/132. H. no: 7529. Hadis zayıftır.

[70] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/337

[71] Kitab'ul-Cihad: 2/134-135.

[72] Tehzib'ut-Tehzib: 8/75-76. İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/337

[73] Alkame b. Kays b. Abdullah en-Nahai el-Kufi'dir. Sika ve fakihtir. İkinci nesildendir. Altmıştan sonra vefat etti. Et-Takrib. s: 243.

İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/337

[74] Yezid b. Muaviye en-Nahai el-Kufi, sika ve abid idi. İkinci nesil­de ve Farst'ta şehit oldu. Et-Takrib s: 384. Et-Tehzib: 11/360)

[75] Et-Tehzib: 8/75-76.

[76] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/338

[77] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/338-339

[78] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/339

[79] Sa'd: 38/32.

[80] Hadis zayfitır. Tirmizi Sünen Ebvabu Sıfat'il-Cenneti:

[81] Ebu Sevre el-Ensari üçüncü nesildendir. Zayıftır. Et-Takrib s: 410

[82] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/339

[83] Tirmizi Sünen Ebvabu Sıfat'il-Cenneti: 4/87.

[84] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/339-340

[85] Tirmizi Sünen Ebva'bu Sıfat'il-Cenneti: 4/87-88.Hafız der ki: "Bununla kaidelerini kastediyor eğer murselin tariki, mut­tasılın tarikinden daha güçlü ise, mursel, muttasıla tercih edilir." (el-İs-abe: 3/149.)

[86] Ebu Davud Sünen Kitab'ul-Cihad Atlar babı: 3/53;El-MuctebaKitab'ul-Hayl: 6/218.

[87] Kin ve düşmanlık anlamında "Evtar" alınırsa yani, onun sırtın­dan kim ve düşmanlık taleb etmeyiniz -veya anlamı ona kirişleri tak­mayınız ki onunla boğulmasın. Bu Muhamed b. Hasan'ın tevilidir. bakınız Meşarik'ul-Envar: 2/278)

[88] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/340-341

[89] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/341

[90] Meçhul ve hadisleri münkerdir. Mizan'uİ-İtidai: 3/147.

[91] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/341-342

[92] Enfal: 8/60.

[93] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/342

[94] İbni Kesir'in ibaresi şöyledir:"Bu münker bir hadistir. Ne isnadı ne de metni sahih değildir" Tef­sir' ul-Kur'an'il-Azim: 4/26.

[95] El-Cami'u li Ahkami'l-Kur'an: 8/38.

[96] Heysemi; "Onlarda bilinmeyen (meçhul) kişiler var der. 7/27. Ben de İbni Ebu Hatem.'in bu ayeti tefsir ederken bunları bulamadım."

İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/342-343

[97] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/343

[98] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/343

[99] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/343-344

[100] El-Müstedrek: 2/95;'Zehebi Telhis'te "Senedindeki bir adam -ki Suveyd'tir- metruktür" der.

[101] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/344-346

[102] İbn Nehhas, Cihad, Tevhid Yayınları: 1/346

[103] s152.Senedinde Muhammed b.Ziyadi var.Takrib’te hafız:’’Doğrudur ve hata ediyor’’der.