Pazar, 24 Rebiülahir 1446
Miladi Yilbasi Kutlamak Noel Bayrami Degil Midir

Miladi yılbaşı kutlamak Noel bayramı değil midir?

Soru:
Hocam biri şöyle dedi. Bunun aslı var mıdır?
“Miladi yılbaşı kutlamak Noel bayramı değildir. Ayrıca Noel bayramı da Hristiyanlar 31 Aralık’ta değil, 25 Aralık’ta kutlanır. Herhangi bir kaynaktan ulaşabilirsiniz bu bilgiye. Onun için yeni yıla girerken insanların eğlenmesi, ya da birbirine mutlu yıllar dilemesi insanları dinsiz ya da kefere yapmaz. Siz öyle olduğuna inanabilirsiniz ama yeni yılımız kutlu olsun diyene de kefere deme hakkınız yok.”

CEVAP:

Yılbaşı, Miladi takvim kullanan ülkelerde 31 Aralık’ı 1 Ocak’a bağlayan geceye denmektedir. Yılbaşı, Jülyen takvimine göre Hristiyanlık öncesi Roma’da, Ocak ayının da adının verildiği geçit ve başlangıç tanrısı Janus’a adanmıştı. Hristiyan aleminin Miladi takviminde bir tarih olarak, hâlen Anglikan ve Lutheran Kilisesi’nde İsa’nın Adlandırma ve Sünnet Bayramı olarak ayinlerle kutlanır. Yani 25 Aralık’ta doğan İsa a.s’ın sünnet edilme ve adlandırılma merasimi Noel ayini etkinlikleri içerisinde 31 Aralık gecesinde yapılır.1

Ayrıca Hristiyanlara göre kişi adlandırıldığı ve sünnet olduğunda bir geçiş yaşar. İşte İsa Aleyhisselam’a atfedilen geçiş 31 Aralık gecesinde gerçekleşmektedir.

Hristiyanlar bu geçişi 31 Aralık’ta yeni bir yılın başlangıcı olarak tesmiye edip kutlamaktadırlar.

Keferelere gelince kim kime benzerse onlardandır.

Kim bir kavme benzerse onlardandır demiş Allah Rasulu Muhammed S.A.V.  Yine kâfirlerin bayramlarını kutlamanın onlara benzeme olduğuna, İslam’da bunun yasaklandığına dair bir çok eser vardır.

İlkönce kendi dinimizi öğrenelim

Hakikatte bir topluluğun bayramlarının kutlanması, onların taklit edilmesi ve onlara benzeme anlamına gelir. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurur: “Kim bir topluluğa benzerse o da onlardandır.”

Hadisle ilgili olarak İbn Teymiye şöyle demektedir: “Bu hadisin zahiri, her ne kadar onlara benzeyenin küfrünü gerektirmese de en azından onlara benzemenin haramlığını gerektirir.”

Ömer b. Hattab (radiyallahu anh) şöyle der: “Bayram günlerinde müşriklerin kiliselerine girmeyin. Zira Allah’ın gazabı onların üzerindedir.”

İbn Kayyim (rahimehullah) şöyle der: “Kendilerine özel olan küfür şiarlarının tebrik edilmesi, ittifakla haramdır. Örneğin onların bayramlarının ve oruç günlerinin tebrik edilerek “Bayramınız kutlu olsun” ya da “Bayramınız şad olsun” vb. sözler söyleyen, küfürden salim olsa bile, bu haramlardandır. Bu davranış bir kimsenin haça secde etmesini tebrik etme konumundadır, hatta Allah katında daha büyük bir günahtır.

Yine bu, içki içilmesi, adam öldürülmesi, haram olan zina suçu ve benzeri kötülükleri işleyen kimselerin tebrik edilmesinden daha kötü bir tebrik edilmedir. Katında dinin bir değeri bulunmadığı kimseler, yaptığının ne kadar kötü bir şey olduğunu bilmeden buna düşerler. Kim bir kimseyi, günahı, bid’ati veya küfründen ötürü tebrik ederse, Allah’ın gazabına ve kızgınlığına maruz kalmıştır.”

Ebu Hafs El-Hanefi (rahimehullah) şöyle der: “Kim onların günlerine saygı maksadıyla bir müşrike bir yumurta hediye ederse, Allahu Teâlâ’ya küfür etmiştir.”

Allahu Teâlâ’nın “Onlar, yalana şahitlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman vakarlı olarak geçenlerdir.” buyruğuyla ilgili olarak; Ebu’l-Aliye, Tavus, Muhammed b. Sîrîn, Dahhak, Rebî b. Enes ve başka âlimler: ‘bunun müşriklerin bayramları olduğunu’ söylemişlerdir.

İslam tarihçisi İmam Zehebi şöyle der:

“Eğer birisi “biz onlara benzemeyi kast etmiyoruz” derse, şöyle denilir: Onların bayramlarına ve özel günlerine muvafakat etme ya da iştirak etmenin bizzat kendisi haramdır. Bu, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’den sabit olan şu sahih hadisten ötürüdür: “Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) güneşin doğuş ve batış vaktinde namaz kılınmasını yasaklamış ve şöyle buyurmuştur: “O, şeytanın iki boynuzu arasından doğar ve kâfirler o zaman secdeye kapanırlar.” Namaz kılan kimse ise bunu kast etmemektedir, zira bunu kast etmiş olsa kâfir olur. Ancak bizzat onlara muvafakat edilip iştirakta bulunulması haramdır.”

İbni Teymiyye Rahimehullah Yılbaşı kutlamaları hakkında şöyle demiştir:

“Müslümanların onların bayramlarına ait olan şeylerden herhangi birinde onlara ne yemek, ne giyim, ne yıkanma, ne ateş yakma, ne günlük bir adeti veya ibadeti iptal etme yönünden benzemeleri helal değildir. Bu maksatla ziyafet vermek, hediyeleşmek ve bunları temin edecek alış-verişler yapmak, çocuklar ve benzerlerinin bayram eğlenceleri düzenlemelerine imkan vermek helal değildir. Özet olarak onların bayramlarına onların yaptıkları herhangi bir sembolle katılmak Müslümanlara helal değildir. Aksine kafirlerin bayram günleri Müslümanların nazarında tıpkı diğer günler gibidir.”

Yine şöyle dedi:

“Müslümanların, onların bayramlarını kutlamalarına yardımcı olacak yiyecek, giyecek koku gibi şeyleri satmasına veya bunları onlara hediye etmesine gelince, bu da, onların haram kılınmış bayramlarının kutlanmasına bir tür yardım etmek demektir ve şu aslın üzerine bina edilir: Üzüm ve şırayı onu şarap yapacak kafirlere satmak caiz değildir. Aynı şekilde onlara bir Müslümanı öldürecekleri silahı satmak da böyledir/caiz değildir.”

İslam halifeleri tarihte Hıdırellez diye Türklerde bilinen Nevruz adındaki Zerdüşt bayramını yasaklamışlardır. Aynı şekilde Nevruz’dan önceki Çarşamba ateş yakılması da yasaklanmıştır.

Kısaca kim kime benzerse ondandır. Biz Müslümanız, yılbaşı adı ile kâfirin bayramını kutlamayız. Nevruzu, Hıdırellez ya da Çeçenlerdeki ismi ile Yaren Suvar adıyla kutlamayız. Bizim iki bayramımız vardır. Allah Rasulu Muhammed S.A.V ”Müslümanın bayramı ikidir” demiştir. Başka bayramlar icad etmeye hacet de yoktur zahmet de.

Eğer yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece yalan uyduruyorlar”. ( Enam Suresi 116)

“İnanan bir delil üzere inansın, helak olan da bir delil üzere helak olsun. (Enfal Suresi 42)

Kaynak:
1-) McKim, Donald K. (1996). Westminster dictionary of theological terms. 1st ed. Louisville, KY: Westminster John Knox Press. ISBN 0-585-32913-3. OCLC 45843194.
John Henry Hobart (1840). A Companion for the Festivals and Fasts of the Protestant Episcopal Church in the United States … (İngilizce). Harvard University. Swords, Stanford & Co.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.