SAHİH-İ İBN-İ HİBBAN Zvd

BABLAR    KONULAR  -  NUMARALAR

KİTABU’L-MEĞAZİ

<< 920 >>

12- Tebuk Savaşı

 

(:-1706-:) Fadale b. Ubeyd der ki: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile beraber Tebuk savaşında bulunduk. Bineklerimizin çok yorulmasından dolayı durumu Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bildirdik. Bir müddet sonra müslümanlar dar bir yerden geçince Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem:

 

"Allah'ın adıyla geçin" buyurdu. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bineklerin sırtına üfleyip: "Allahım! Senin yolunda onun taşımasına yardımcı ol. Çünkü sen kuvvetliye de, zayıfa da, yaşa da kuruya da karada ve denizde yükleyensin" diye dua etti. Medine'ye geldiğimizde bineklerimizin başlarını zaptedemez olduk. Bunun üzerine ben:

 

"Bu, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kuvvetli ve zayıf üstünde olan duasıdır" dedim. Fakat (daha sonraları) kuru ile yaş ne olabilir diye düşündüm. Şam'a geldiğimiz zaman Kıbrıs'ı da fethettik. Gemileri ve gemilere binenleri gördüğümde Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in duasını anladım.'

 

- - -

İsnadı sahihtir. Hadisi İbn Hibban, İhsan 7/92, 93 (4662), Ahmed (6/20), Taberani, M. el-Kebir 18/300, 317 (771, 821), Bezzar 2/353, 354 (1840), ve Beyhaki (5/212, 220)

 

 

 

(:-1707-:) İbn Abbas der ki: Ömer b. el-Hattab'a "Bize zorluk (Tebuk) savaşını anlat" dediler. Ömer de şöyle anlattı:

 

Sıcağı şiddetli olan bir günde Tebuk'a gittik. Bir yerde konakladık ve susuzluk bizi perişan etti. Hatta ki susuzluktan boyunlarımız düşecek sandık. Su aramaya giden adamlar dönmediklerinde onların da boyunlarının düştüğünü sandık. O kadar susadık ki, kişi devesini kesiyor ve işkembesindeki yemleri sıkıp suyunu içiyordu. Sıkma sonrasında kalan atığı da serinlemek maksadı ile göğüsüne koyuyordu. Ebu Bekr es-Sıddık:

 

"Ey Allah'ın Resulü! Allah seni hayırlı dualar etmeye alıştırdı, bize dua et" dedi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem:

 

"Sen bunu ister misin?" deyince, Ebu Bekr: "Evet" karşılığını verdi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ellerini kaldırdı ve bir bulut gelip yağmur yağıncaya kadar yere indirmedi. Yağmur yağınca bütün kaplarını doldurdular. Sonra buluta baktığımızda bulutun sadece askerlerin üzerinde olduğunu gördük.

 

- - -

İsnadı sahihtir. Hadisi İbn Hibban, İhsan 2/331 (1380), Hakim (1/159), Bezzar 2/354 (1841) ve Beyhaki 5(231) Bakın: Mecmau'z-Zevaid (6/194,195).

 

 

 

(:-1708-:) Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ashabından olan ve ağacın altında Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e biat eden Ebu Ruhm anlatıyor:

 

Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile beraber Tebuk savaşında bulundum. Döneceğimizde gece yola çıktık ve ben Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yakınında bulunuyordum. O ara benim uykum geldi. Bineğim Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in bineğine yaklaşıyordu. Ben bineğimin Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in üzengideki ayağına değmesinden korktuğum için uyanık kalmaya çalışıyordum. Bu nedenle bineğimi de azarlıyordum. Gecenin bir vaktinde uykuya yenilip uyumuşum. Bineğim Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in bineğine değdiği gibi üzengideki ayağına da değdi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in:

 

"Hass" demesiyle uyandım. Başımı kaldırıp: "Beni bağışla Ey Allah'ın Resulü!" dedim. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem:

 

"Yürü" diye karşılık verdi. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana Beni Gifar'dan savaşa gelmeyenleri soruyor, ben de cevaplıyordum. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem:

 

"Siyah köseler ne yaptı?" deyince, onların savaşa gelmediklerini haber verdim. "Şebeketü' Şerh'te koyun, sığır ve develeri olan siyah kıvırcık saçlı" veya- kısa boylu adamlar ne yaptı?" diye sorunca da, onları Beni Gifar kabilesinden olduklarını hatırladım. Eslem kabilesinden olanları zikredinceye kadar onları hatırlamamıştım. "Ey Allah'ın Resulü! Eslem kabilesinden de gelmeyenler oldu" dediğimde, Nebi s.a.v.:

 

"Onları bundan alıkoyan nedir? Onlardan biri gelmediğinde, yerine güçlü birini devesiyle Allah yolunda savaşmaya gönderemez miydiler? Bana en zor gelen Muhacir'ler, Ensar ve Beni Gifar'ın savaşa katılmamasıdır" buyurdu.'

 

- - -

Hadisi İbn Hibban, İhsan 9/189, 190 (7213), Abdurrezzak, Musannef 11/49, 50 (11882), Ahmed (4/349, 350), Taberani, M. el-Kebir 19/183, 184, 185, 186 (415, 416,417, 418), Hakim, Müstedrek (3/593, 594), Buhari (754), Fesevi, el-Ma'rife ve't-tarih (1/394), İbn Hişam, Sire (2/528, 529) ve Bezzar 2/355 (1842)