SAHİH-İ İBN-İ HİBBAN Zvd

BABLAR    KONULAR  -  NUMARALAR

KİTABU’L-CENAİZ

<< 432 >>

DEVAM: 34- Kabirleri Ziyaret Etmek

 

(:-790-:) Beşir b. el-Hasasiyye anlatıyor: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, (bir gün) Beşir b. el-Hasasiyye'ye: "Senin adın nedir?" diye sordu. O da: "Zahm (Zalim)" diye cevap verdi. Resulullah s.a.v.: "Sen, "Beşlr (=müjdeleyici)sin" buyurdu. Böylelikle Beşir, onun adı oldu. Beşir b. el-Hasasiyye devamla der ki:

 

Ben (bir gün) Resulullah s.a.v. ile birlikte yürürken, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, (bana):

 

"Ey İbnu'l-Hasasiyye! Hangi şey sebebiyle Allah'tan razı değilsin?" diye sordu. Ben de: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'a karşı hiç bir şikayetim yok. Çünkü Allah, bana, her hayrı vermiştir" dedim. Derken Resulullah s.a.v., (yolda yürürken) müşriklerin kabirlerine uğradı ve üç defa:

 

"Doğrusu bunlar, daha önce çok hayır(lar)la karşılaştılar (da o hayırlardan yüz çevirdiler)" buyurdu. Sonra müslümanların kabirlerine vardı ve üç defa:

 

"Bunlar da, çok hayırlara eriştiler" buyurdu. Resulullah s.a.v. yürürken, aniden kendisinden bir bakış (onlara doğru) bir müddet devam etti. Bir de baktık ki ayağında ayakkabılarıyla kabirler arasında gezinen bir adam karşımıza çıkıverdi. Bunun üzerine Resulullah s.a.v., ona:

 

"Ey sibt (denilen tabaklanmış sığır köselesin)den yapılmış ayakkabı giyen kimse! Hemen sibtden yapılmış ayakkabını (ayağından çıkarıp) at" diye seslendi. Bunun üzerine adam baktı, adam Resuluilah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i tanıyınca (hemen) ayakkabılarını çıkarıp attı.

 

Abdurrahman b. Mehdı ekledi: Ben, (bir gün) Abdullah b. Osman'la birlikte bir cenazede bulunuyordum. Kabristana varınca, bu hadisi ona naklettim. O da:

 

"Bu, ceyyid bir hadistir. Ravisi, güvenilir kimsedir" dedi, sonra da ayakkabılarını çıkarttı ve kabirlerin arasında yürüdü.

 

- - -

İsnadı sahihtir. ibn Hibban 5/67-68 (3160), Tayalisi müsned 1/171 (820), Ahmed, müsned (5/83-84), Nesai sünen (4/96), İbn Mace, sünen (1568), İbn Ebi Şeybe, Musmmef (3/396), Hakim (1/373), Ebu Davud, sünen (3230), Taberani, M. el-Kebir 2/43 (1230) ve Beyhaki, sünen (4/80)