DEVAM: 36. Mu'minin, Farkında Olmadan Amelinin İptal
Edilmesinden Korkması
أخبرنا
قتيبة بن
سعيد: حدثنا
إسماعيل بن
جعفر، عن
حميد، عن أنس
قال: أخبرني
عبادة بن
الصامت:
أن
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
خرج يخبر
بليلة القدر،
فتلاحى رجلان
من المسلمين
فقال: (إني
خرجت لأخبركم
بليلة القدر،
وإنه تلاحى
فلان وفلان،
فرفعت، وعسى
أن يكون خيرا
لكم،
التمسوها في
السبع والتسع
والخمس).
[-49-] Ubade bin Samit'ten rivayet edildiğine göre Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadir gecesini haber vermek üzere evinden çıktı.
Müslümanlardan iki kişi birbiri ile tartıştılar. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Size Kadir gecesini haber vermek üzere
çıkmıştım. Ancak falan ile falan tartışınca (buna dair bilgi hafızamdan)
kaldırıldı. Umarım ki bu da sizin için hayırlı olur. Kadir gecesini (yirmiden
sonraki) yedinci, dokuzuncu ve beşinci gecede arayınız.
Tekrar: 2023, 6049
AÇIKLAMA: Kadi Iyad şöyle demiştir: Bu hadis,
tartışmanın yerilen bir davranış ve ma'nevî ceza'nın yani mahrumiyetin sebebi
olduğunu göstermektedir. Yine bu hadiste, şeytan'ın bulunduğu yerde hayır ve
bereketin ortadan kalkacağına dair delil vardır. Şu sorulabilir: Gerçeği bulmak
için yapılan tartışma nasıl yerilebilir?
(İbn-i Hacer el-Askalani olarak,) Derim ki: Bu tartışma mescitte
yapıldığı için yerilmiştir. Mescit Allah'ı anma yeridir, boş konuşmaların yeri
değil. Yine tartışmanın yapıldığı zaman dilimi de Allah'ı anma zamanı olan
Ramazan ayıdır. Buradaki kınama doğrudan tartışma sebebiyle değil, zaman ve
mekân yönünden söz konusudur. Yine tartışma., Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in huzurunda sesi yükseltmeyi doğurmuştur. Bu ise şu âyet
sebebiyle yasaklanmıştır: "Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in
sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek
sesle bağırmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa
gidiverir.[Hucurat, 2] Böylelikle konu
başlığı ile hadisin birbirine uyumu anlaşılmış olmaktadır. Bu uyum, Buharî'nin
kitabı üzerine konuşan pek çok kişiye gizli kalmıştır.
Şu sorulabilir: "Siz farkına varmadan..." ifadesi,
kişinin kasden yapmadığı amelden dolayı sorguya çekileceğini göstermektedir.
Buna şu şekilde cevap veririz: Bu âyetin anlamı şudur: "Siz
günahın küçük olduğuna inanmanızdan dolayı amellerinizin iptal edildiğinin
farkına varamazsınız." Kişi bazen bir şeyin günah olduğunu bilmekle
birlikte onun büyük bir günah olduğunu bilmeyebilir. Nitekim aynı husus şu
hadis hakkında da söylenmiştir: "Bu ikisine azap ediliyor. (Kendilerine
göre) büyük bir günah sebebiyle değil. Oysa (gerçekte) bu büyük bir günahtır.
Kadı Ebu Bekir İbnü'l-Arabî şöyle demiştir: "Sorumluluk
kişinin ikinci amelde kastetmese bile ilk ameldeki kastı ile olur. Çünkü kasta
riayet birinci amelde söz konusu olup sonra ilk niyetin hükmü diğer amelin
başında da devam eder. Niyet iyi olsun kötü olsun fark etmez."
"Umarım ki bu da sizin için hayırlı olur: Buna dair
bilginin kaldırılmamış olması daha hayırlı olsa bile -çünkü bu kesin bilgidir-
umarım ki bunda da sizin için hayır söz konusu olur. Çünkü bu bilginin
kaldırılması, o geceye rastlamak için uğraşmayı amel etmeyi gerektirdiğinden
daha çok sevap almayı gerektirir. Bu, Nebi (s.a.v.)'in bereketiyle olmuştur.