SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L İMAN

<< 46 >>

DEVAM: 36. Mu'minin, Farkında Olmadan Amelinin İptal Edilmesinden Korkması

 

أخبرنا قتيبة بن سعيد: حدثنا إسماعيل بن جعفر، عن حميد، عن أنس قال: أخبرني عبادة بن الصامت:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم خرج يخبر بليلة القدر، فتلاحى رجلان من المسلمين فقال: (إني خرجت لأخبركم بليلة القدر، وإنه تلاحى فلان وفلان، فرفعت، وعسى أن يكون خيرا لكم، التمسوها في السبع والتسع والخمس).

 

[-49-] Ubade bin Samit'ten rivayet edildiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadir gecesini haber vermek üzere evinden çıktı. Müslümanlardan iki kişi birbiri ile tartıştılar. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Size Kadir gecesini haber vermek üzere çıkmıştım. Ancak falan ile falan tartışınca (buna dair bilgi hafızamdan) kaldırıldı. Umarım ki bu da sizin için hayırlı olur. Kadir gecesini (yirmiden sonraki) yedinci, dokuzuncu ve beşinci gecede arayınız.

 

Tekrar: 2023, 6049

 

 

AÇIKLAMA:     Kadi Iyad şöyle demiştir: Bu hadis, tartışmanın yerilen bir davranış ve ma'nevî ceza'nın yani mahrumiyetin sebebi olduğunu göstermektedir. Yine bu hadiste, şeytan'ın bulunduğu yerde hayır ve bereketin ortadan kalkacağına dair delil vardır. Şu sorulabilir: Gerçeği bulmak için yapılan tartışma nasıl yerilebilir?

 

(İbn-i Hacer el-Askalani olarak,) Derim ki: Bu tartışma mescitte yapıldığı için yerilmiştir. Mescit Allah'ı anma yeridir, boş konuşmaların yeri değil. Yine tartışmanın yapıldığı zaman dilimi de Allah'ı anma zamanı olan Ramazan ayıdır. Buradaki kınama doğrudan tartışma sebebiyle değil, zaman ve mekân yönünden söz konusudur. Yine tartışma., Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzurunda sesi yükseltmeyi doğurmuştur. Bu ise şu âyet sebebiyle yasaklanmıştır: "Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir.[Hucurat, 2]  Böylelikle konu başlığı ile hadisin birbirine uyumu anlaşılmış olmaktadır. Bu uyum, Buharî'nin kitabı üzerine konuşan pek çok kişiye gizli kalmıştır.

 

Şu sorulabilir: "Siz farkına varmadan..." ifadesi, kişinin kasden yapmadığı amelden dolayı sorguya çekileceğini göstermektedir.

 

Buna şu şekilde cevap veririz: Bu âyetin anlamı şudur: "Siz günahın küçük olduğuna inanmanızdan dolayı amellerinizin iptal edildiğinin farkına varamazsınız." Kişi bazen bir şeyin günah olduğunu bilmekle birlikte onun büyük bir günah olduğunu bilmeyebilir. Nitekim aynı husus şu hadis hakkında da söylenmiştir: "Bu ikisine azap ediliyor. (Kendilerine göre) büyük bir günah sebebiyle değil. Oysa (gerçekte) bu büyük bir günahtır.

 

Kadı Ebu Bekir İbnü'l-Arabî şöyle demiştir: "Sorumluluk kişinin ikinci amelde kastetmese bile ilk ameldeki kastı ile olur. Çünkü kasta riayet birinci amelde söz konusu olup sonra ilk niyetin hükmü diğer amelin başında da devam eder. Niyet iyi olsun kötü olsun fark etmez."

 

"Umarım ki bu da sizin için hayırlı olur: Buna dair bilginin kaldırılmamış olması daha hayırlı olsa bile -çünkü bu kesin bilgidir- umarım ki bunda da sizin için hayır söz konusu olur. Çünkü bu bilginin kaldırılması, o geceye rastlamak için uğraşmayı amel etmeyi gerektirdiğinden daha çok sevap almayı gerektirir. Bu, Nebi (s.a.v.)'in bereketiyle olmuştur.