SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L İLİM

<< 94 >>

DEVAM: 39. İLİM YAZNAK

 

حدثنا يحيى بن سليمان قال: حدثني ابن وهب قال: أخبرني يونس، عن ابن شهاب، عن عبيد الله بن عبد الله، عن ابن عباس قال:

 لما اشتد بالنبي صلى الله عليه وسلم وجعه قال: (اتئوني بكتاب أكتب لكم كتابا لا تضلوا من بعده). قال عمر: إن النبي صلى الله عليه وسلم غلبه الوجع، وعندنا كناب الله حسبنا. فاختلفوا وكثر اللغط، قال: (قوموا عني، ولا ينبغي عندي التنازع). فخرج ابن عباس يقول: إن الرزية كل الرزية ما حال بين رسول الله صلى الله عليه وسلم وبين كتابه.

 

[-114-] Abdullah İbn Abbas şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hastalığı şiddetlendiği bir sırada o: "Bana bir sayfa getirin de size bir şeyler yazayım (yazdırayım) ta ki bundan sonra yoldan sapmayasmız" buyurdu. Bunun üzerine Hz. Ömer: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hastalığı ağırlaştı. Elimizde Allah'ın kitabı vardır. O bize yeter" dedi. Oradaki sahabe arasında ihtilaf çıktı, sesler birbirine karıştı. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): Yanımdan kalkın. Benim yanımda tartışma uygun değildir" buyurdu.

 

İbn Abbas (bu hadisi rivayet ettiği yerden) çıkarken "Resûlullah'ın yazıyı yazmaması ne büyük bir musibettir" dedi.

 

Tekrar: 3053, 3168, 4431, 4432, 5669, 7366

 

 

AÇIKLAMA:     Bu olay Nebi (s.a.v.)'in ölüm hastalığı sırasında olmuştur.

 

Nebi s.a.v.'in "yazayım" sözü yazdırayım anlamına gelmektedir.

 

Hz. Ömer'in "Nebi s.a.v.'in hastalığı ağırlaştı" sözü, kitabı yazmak veya yazdırmak ona zor gelir anlamına gelmektedir. Hz. Ömer, adeta Hz. Peygam­ber'in bunu yapmasının hastalığını uzatacağını düşünmüştür.

 

Hz. Ömer'in Bu Söz ve Davranışının İzahı

 

Kurtubî ve diğer hadis yorumcuları şöyle demişlerdir: Nebi s.a.v.'in "bana bir sayfa getirin" sözü bir emirdir. Bu emri alan kişi üze­rine gerekli olan, emre derhal uymasıdır. Ancak Hz. Ömer ile birlikte bir grup sahabe bu emrin gereklilik için olmadığını, daha iyi olana irşad etme anlamında olduğunu anlayarak, böyle bir durumda ona zor gelecek bu işi yapmayı çirkin gördüler. Onlar Yüce Allah'ın şu âyetlerini de biliyorlardı: "Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık", "(Kitabı) her şeyin bir açıklaması olarak (indirdik) [Nahl, 89] Bu sebeple Hz. Ömer "Bize Allah'ın kitabı yeterlidir" demiştir. Diğer bir grup ise Nebi s.a.v.'in emrine uymak için ve yazıda daha fazla izah bulunduğundan yazmayı daha evla görmüşlerdir.

 

Nebi s.a.v.'in "Yanımdan kalkın" şekilde emir vermesi, ilk emrinin bağ­layıcılık ifade etmediğini göstermektedir. Nitekim Nebi s.a.v. bu olaydan sonra birkaç gün daha yaşadığı halde ilk emrini sahabeye tek­rar vermemiştir. Şayet yazma emri gerekli olsaydı sahabîler ihtilaf etti diye bunu terk etmezdi. Çünkü o, kendisine muhalefet edenler bulunuyor diye tebliğini terk etmemiştir. Nitekim sahabe onun verdiği bazı emirlerde kendisine farklı görüşle­rini iletiyorlar, ancak kesin olan emirlerinde onun emrine itaat ediyorlardı. Bu konunun detayları Kitap ve Sünnete Yapışma bölümünde gelecektir.[7290 no'lu hadis.]

 

Bu olay, dinin emirleri ile Hz. Ömer'in görüşünün uyuştuğu konular ara­sında zikredilmiştir.

 

Hz Nebi’in Yazdırmak İstediği Şey:

 

Nebi s.a.v.'in ne yazdırmak istediği konusunda farklı görüşler ileri sürülmüştür.

 

Bir görüşe göre, ihtilafı ortadan kaldırma amacıyla bazı hükümleri açık ola­rak yazdırmak istemişti.

 

Diğer bir görüşe göre ise, sahabe arasında ihtilaf olmasın diye kendisinden sonra gelecek halifelerin ismini yazdırmak istemişti. Bunu Süfyan İbn Uyeyne söy­lemiştir. Nitekim Müslim'in rivayet ettiği Nebi s.a.v.'in şu hadisi bunu desteklemektedir: Nebi s.a.v. hastalığının başlarında Aişe'nin yanında iken şöyle dedi: "(Âişe!) Bana babanı ve kardeşini çağır da bir yazı yazdırayım. Çünkü ben herhangi bîr kimsenin (halifeliği) te­menni etmesinden ve bu konuda bir söz söylemesinden korkuyorum. Allah da Mu'minler de Ebu Bekir'den başkasına razı olmaz.

 

Nebi s.a.v.'in  Benim yanımda tartışma uygun değildir" sözü, Hz.Ömer'in tercih ettiği görüş doğru olsa bile Nebi s.a.v.'in emrine itaat edilmesinin daha evla olduğunu göstermektedir. Hz. Ömer'in görüşünün doğru olduğunu gösteren şey, Nebi s.a.v.'in sonradan bunu telafi etmek üzere başka bir teşebbüste bulunmamasıdır.

 

Kurtubî şöyle demiştir: Sahabenin bu konuda ihtilaf etmesi, Hz. Peygam­berin "Hiç kimse Beni Kureyza yurdu dışında ikindi namazını kılmasın" hadisi konusunda ihtilaf etmelerine benzer. Nitekim bir grup ikindi namazının vaktinin geçmesinden korkarak namazı kılmış, diğer grup emirden ilk anladıkları anlama göre hareket etmiş ve namaz kılmamıştır. İzin verilen bir konuda içtihatta bulundukları ve maksatları da iyi olduğu İçin hiçbiri akkmda kınama ve sert davranış söz konusu olmamıştır.

 

Hadisten Çıkan Bazı Sonuçlar

 

İlmin yazılması caizdir.

 

İhtilaf, hayırdan mahrum kalmaya sebep olabilir. Nitekim iki kişinin tartışması sebebiyle Nebi s.a.v.'e kadir gecesinin unutturulmasi da buna benzemektedîr.

 

Nebi s.a.v.'e vahiy indirilmemiş olan bir onuda sa-ıabenin içtihadı vaki olmuştur.

 

Bu hadis İle ügili diğer ayrıntılara ileride yer verilecektir.[4119. nolu hadis.]