SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L VUDU’

<< 141 >>

باب: قراءة القرآن بعد الحدث وغيره.

36. Abdestini Bozduktan Sonra Kur'an Okumak Vb. Fiiller

 

-وقال منصور عن إبراهيم: لا بأس بالقراءة في الحمام، وبكتب الرسالة على غير وضوء. وقال حماد عن إبراهيم: إن كان عليهم إزار فسلم، وإلا فلا تسلم.

Mansur, İbrahim en-Nahaî'den şunu rivayet etmiştir:  Hamamda Kur'an okumakta bir sakınca yoktur. Kişi abdestsiz olarak mektup yazabilir.  Hammad da İbrahim en-Nahaî'den şunu rivayet etmiştir: Şayet hamamdakilerin üzerinde izar (peştamal) varsa onlara selam ver, yoksa selam verme.

 

AÇIKLAMA:     Burada "hades" kelimesi ile küçük abdestsizlik kasdedilmektedir. Mansûr şöyle demiştir: İbrahim'e hamamda Kur'an okumanın hükmünü sordum, o da "Hamamlar içinde Kur'an okumak için yapılmamıştır" dedi. Ebu Hanife'nin bunu mekruh gördüğünü aktarmıştım. Öğrencisi İmam Muhammed İbnü'l-Hasen ve Malik ise bunun mekruh olmadığını söylemişlerdir. Çünkü bu konuya özel bîr delil yoktur.

Subkî (el-Kebîr) bunun mekruh olmadığı görüşünü tercih etmiş ve şunu delil getirmiştir: Kişinin Kur'an okuması ve Kur'an'ı çokça okumak dince istenen bir şeydir. Abdestsizlik ise kişinin çokça karşılaştığı bir durumdur. Şayet abdestsiz Kur'an okumak mekruh olsaydı, pek çok hayır kaçmış olurdu. Hamamda Kur'an okumaya gelince, şayet okuyan temiz bir yerde ise ve avret yerinin açılması gibi bir durum söz konusu değil ise mekruh olmaz, aksi takdirde mekruh olur.

Mektup yazmaya gelince; mektuplara genelde besmele ile başlandığından soru soran kişi, abdestsiz olan kişinin mektup yazmasını mekruh zannettiği için bu soruyu sormuştur.

 

 

حدثنا إسماعيل قال: حدثني مالك، عن مخرمة بن سليمان، عن كريب مولى ابن عباس: أن عبد الله بن عباس أخبره: أنه بات ليلة عند ميمونة زوج النبي صلى الله عليه وسلم، وهي خالته، فاضطجعت في عرض الوسادة، واضطجع رسول الله صلى الله عليه وسلم وأهله في طولها، فنام رسول الله صلى الله عليه وسلم، حتى إذا انتصف الليل، أو قبله بقليل أو بعده بقليل، استيقظ رسول الله صلى الله عليه وسلم، فجلس يمسح النوم عن وجهه بيده، ثم قرأ العشر الخواتم من سورة آل عمران، ثم قام إلى شن معلقة، فتوضأ منها فأحسن وضوءه، ثم قام يصلي. قال ابن عباس: فقمت فصنعت مثل ما صنع، ثم ذهبت إلى فقمت إلى جنبه، فوضع يده اليمنى على رأسي، وأخذ بأذني اليمنى يفتلها، فصلى ركعتين، ثم ركعتين، ثم ركعتين، ثم ركعتين، ثم ركعتين، ثم ركعتين، ثم أوتر، ثم اضطجع حتى أتاه المؤذن، فقام فصلى ركعتين خفيفتين، ثم خرج فصلى الصبح.

 

[-183-] Abdullah İbn Abbas r.a.'ın azatlısı Kureyb'in rivayet ettiğine göre Abdullah Ibn Abbas bir gece Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in eşi -kendisinin de teyzesi Meymûne'nin yanında kaldı. (İbn Abbas r.a.şöyle anlatmaktadır): "Başımı yastığın enine koyarak uzandım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile hanımı (Meymüne) ise yastığın boyuna koyarak uzandılar. Gece yarısı, yahut biraz önce veya biraz sonra uyandı. Uykuyu gidermek için eliyle yüzünü silmeye başladı. Sonra Al-i İmran sûresinin son on ayetini okudu. Sonra kalkıp asılı duran küçük kırbaya uzandı. Ondaki sudan güzelce abdest aldı. Sonra namaza durdu."

 

(İbn Abbas r.a. diyor ki): "Ben de kalktım, onun yaptığı gibi yaptım. Sonra gittim, sol yanına durdum. Sağ elini başımın üzerine koydu ve sağ kulağımı tutup büktü. Sonra iki rek'at, sonra iki rekat, bir daha iki rekat, ardından iki rekat, iki rekat, iki rekat daha kıldı, sonra da tek rekat (vitir) kıldı. Ardından müezzin gelinceye kadar uzandı. Sonra yine kalktı, hafif iki rekat kıldıktan sonra çıkıp sabah namazını kıldırdı."

 

 

AÇIKLAMA:     İbn Battal ve ona tabî olanlar şöyle demişlerdir: "Bu hadis, abdestsiz olarak Kur'an okumayı mekruh görenleri reddetmeye delildir. Çünkü Hz. Peygamber bu ayetleri uykudan uyandığında abdest almadan önce okumuştur."

 

İbnü'l-Müneyyir ve başkaları ise bunu eleştirerek şöyle demişlerdir: Bu, onun uyumasının abdesti bozduğunu kabul edersek geçerli olur. Oysa durum böyle değildir. Çünkü O Benim gözlerim uyur, kalbim uyu­maz" buyurmuştur. Uyandıktan sonra abdest alması ise ya abdestini tazelemek içindir.

 

Ben (İbn Hacer) ise derim ki; Bu, İbn Battal'ın görüşünü reddetmektedir. Çünkü Hz. Peygamber'in  uykuda abdestini bozduğu kesin değildir. Ancak Hz. Peygamber uyandıktan sonra abdest alın­ca, ilk anda onun abdestini bozduğu anlaşılmaktadır. Onun uyumasının abdes­tini bozmaması, uykuda iken kendisinden abdesti bozan bir durum meydana gelmeyeceği anlamına gelmez. Onun özelliği; böyle bir durum meydana gelirse, diğer insanlardan farklı olarak onun bunu bilmesidir. Abdesti yenileme vb. zik­redilenlere gelince bu aslolan duruma aykırıdır. Öyle görünüyor ki hadisin konu başlığı ile uyumu şuradan kaynaklanmaktadır: Kişinin yatakta hanımı ile yatması genellikle dokunma olmaksızın gerçekleşmez. (Hz. Peygamber de bunun için abdest almıştır)

 

Müslim, İbn Ömer'den abdesti bozduktan sonra Allah'ı zikretmeyi mekruh gördüğünü rivayet etmiştir. Ancak bu hadis Buharî'nin şartlarına uygun değildir.

 

باب: من لم يتوضأ إلا من الغشي المثقل.

37. Ancak Ağır Baygınlıktan Sonra Abdesti Gerekli Gören Kimselerin Görüşü

 

حدثنا إسماعيل قال: حدثني مالك، عن هشام بن عروة، عن امرأته فاطمة، عن جدتها أسماء بنت أبي بكر أنها قالت: أتيت عائشة زوج النبي صلى الله عليه وسلم حين خسفت الشمس، فإذا الناس قيام يصلون، وإذا هي قائمة تصلي، فقلت: ما للناس؟ فأشارت بيدها نحو السماء، وقالت: سبحان الله، فقلت: آية؟ فأشارت: أي نعم، فقمت حتى تجلاني الغشي، وجعلت أصب فوق رأسي ماء، فلما انصرف رسول الله صلى الله عليه وسلم حمد الله وأثنى عليه، ثم قال: (ما من شيء كنت لم أره إلا قد رأيته في مقامي هذا، حتى الجنة والنار، ولقد أوحي إلي أنكم تفتنون في القبور مثل - أو قريبا من - فتنة الدجال - لا أدري أي ذلك قالت أسماء - يؤتى أحدكم فيقال: ما علمك بهذا الرجل؟ فأما المؤمن أو الموقن - لا أدري أي ذلك قالت أسماء - فيقول: هو محمد رسول الله، جاءنا بالبينات والهدى، فأجبنا وآمنا واتبعنا، فيقال: نم صالحا، فقد علمنا إن كنت لمؤمنا، وأما المنافق أو المرتاب - لا أدري أي ذلك قالت أسماء - فيقول: لا أدري، سمعت الناس يقولون شيئا فقلته).

 

[-184-] Hz. Ebu Bekir r.a.'in kızı Esma' r.anha şöyle demiştir: "Güneş tutulduğunda Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in eşi Aişe'nin yanına geldim. Bir de baktım ki insanlar ayakta namaz kılıyorlar. Baktım ki Aişe de kalkmış namaz kılıyor."

 

Ona: "İnsanlara ne oluyor?" diye sordum. Eliyle gökyüzünü gösterdi. Aişe 'Sübhanallah" dedi.

 

Ben "Bu bir ayet (işaret) midir?"diye sordum, başıyla "Evet" diye işaret etti. Bunun üzerine ben de namaza durdum. Üzerime baygınlık çökünce (yanımdaki kırbadan) başıma su dökmeye başladım.

 

Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı bitirince Allah'a hamd-ü sena edip  şöyle buyurdu: Daha önce bana gösterilmemiş her şey, hatta cennet ve cehennem bile bana burada gösterildi. Bana kabirlerinizde Mesih Deccal'in fitnesine benzer (veya yakın) bir şekilde imtihan edileceğiniz vahyedildi." Hadisi rivayet eden ravi, Hz. Esma'nın "benzer" kelimesini mi ."yakın" kelimesini mi kullandığında şüphe ederek ikisini de zikretmiş ve "Esma hangisini zikretti tam olarak hatırlamıyorum" demiştir.

 

Kabre giren kişiye sorulacak: - Bu adam (Hz. Muhammed) hakkında ne biliyorsun?

 

Mu'min (veya kesin inançlı bir) kişi: "O, Muhammeddir, Allah'ın resulüdür. Bizlere apaçık deliller ve hidayeti getirdi. Biz de onun davetine icabet ettik ve ona tabi olduk. O Muhammeddir (üç kere)" diyecek. O kişiye: "Rahat bir şekilde uyu. Senin ona kesin olarak inandığını anladık" denilecek.

 

Münafık (veya kalbinde şüphe bulunan) kişi ise: "Bilmiyorum. İnsanların bir şeyler söylediğini duydum, ben de aynısını söyledim" diyecek.

 

 

AÇIKLAMA:     Buhari bu konu başlığını koyarak, mutlak olarak baygınlık durumunda ab­desti gerekli görenleri reddetmek istemiştir.

 

İbn Battal şöyle demiştir: Baygınlık insanın uzun süreli yorgunluk ve ayakta kalmasından sonra karşılaşılan bir hastalıktır. Bu da bir tür bayılmadır, ancak ondan daha hafiftir. Esma kendini korumak için başına su dökmüştür. Şayet bu baygınlık şiddetli olsaydı bayılma gibi olurdu ki bunun abdesti bozduğunda icma vardır.

 

Esma'nın kendi kendine başına su dökmesi o sırada duyularının çalışmakta olduğunu gösterir. Bu tür küçük baygınlık ise abdesti bozmaz.

 

Esma'nın fiilinin delil olan yönü şudur: O, Hz. Peygamber'in arkasında namaz kılıyordu. Hz. Peygamber İse önünde-kileri gördüğü gibi arkasında namaz kılanları da görürdü. Onun Esma'nın fiiline tepki gösterdiği nakledilmemiştir. Bu hadisle ilgili bazı açık­lamalar İlim bölümünde geçmişti. [86 nolu hadis.] Diğer açıklamalar ise Güneş Tutulması Na­mazı bölümünde gelecektir.[1053 nolu hadis.]