باب: الصلاة
في مواضع
الإبل.
50. Develerin Bulunduğu Yerlerde Namaz Kılmak
حدثنا
صدقة بن الفضل
قال: أخبرنا
سليمان بن حيان
قال: حدثنا
عبيد الله، عن
نافع قال:
رأيت
ابن عمر يصلي
إلى بعيره.
وقال: رأيت
النبي صلى
الله عليه
وسلم يفعله.
[-430-] Nâfi'den şöyle dediği nakledilmiştir: "İbn Ömer'i devesine
doğru namaz kılarken gördüm. Onun da Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in de bu
şekilde namaz kıldığını gördüğünü söyledi.
Tekrar: 507.
AÇIKLAMA: (Develerin Bulunduğu Yerlerde Namaz Kılmak);
Bu başlık ile, koyun ile deve arasında fark gözeten hadislere İşaret
edilmiştir. Ancak bu hadisler İmam Buhârî'nin şartlarını taşımaz. Fakat yine de
güçlü senetlerle nakledilmiştir. Rivayetlerin çoğunda, "deve yatakları"
tabiri geçmektedir. Câbir Ibn Semura ile el-Berâ'dan nakledilen hadiste
"develerin çöktüğü yerler", "deve barınağı", "develerin
çökertildiği yer", "deve ağılı" ifadeleri kullanılmıştır. İmam
Buhârî ise, "develerin bulunduğu yerler" tabirini kullanmayı tercih
etmiştir. Çünkü bu ifade, hepsini içine alacak kapsamdadır. "Deve
yatakları" ifadesi "develerin bulunduğu yer" tabirinden daha dar
anlamlıdır. Çünkü yatak diye tabir olunan yer, develerin sadece su kenarında
bulundukları mekanlar İçin kullanılır. Bazı âlimlere göre, develerin bulunduğu
diğer yerlerin aksine yalnızca buralarda namaz kılmak yasaklanmıştır. Yatak
diye tabir olunan yerlerin develer için tahsis edilen her türlü mekanı
kapsadığı da belirtilmiştir. "el-Muğni adlı eserin müellifi bu görüşü,
Ahmed İbn Hanbel'den nakletmiştir.
İsmâîlî, İmam Buhârî'nin, İbn Ömer hadisini delil olarak
kullanmasına "Deveye doğru namaz kılmak ve onu sütre olarak kabul etmek,
develerin bulunduğu yerlerde namaz kılmanın mekruh olmadığı anlamına
gelmez" diyerek itiraz etmiştir. Ancak onun bu itirazına şu şekilde cevap
verilmiştir: İmam Buhârî, burada develerin bulunduğu yerlerde namaz kılmanın
yasaklanmasının illeti olarak, onların şeytandan yaratılması inancına itiraz
etmiştir. Abdulah İbnü'l-Muğaffel hadisinde develerin şeytandan yaratıldığı
belirtilmiştir. Benzer bir ifade de el-Berâ hadisinde mevcuttur. Hasılı İmam
Buhârî burada şunu söylemek istemiştir: Eğer develerin bu halleri, onların
bulundukları yerlerde namaz kılmaya mani olsaydı, namaz kılanın önünde
durmaları da uygun olmazdı. Aynı şekilde üzerlerinde namaz da kılınmazdı. Oysa,
sahih yollarla nakledildiğine göre Nebi s.a.v. devesinin üstünde iken nafile
namaz kılardı. Nitekim "Vitir" konusunda bu meseleyi yeniden ele
alacağız.
Bazı âlimler de, bir deve ile sürü halinde bulunan develer
arasında ayırıma gitmişlerdir. Onlara göre sürü halinde bulunan develer,
tabiatları gereği kaçmaya meyyaldirler. Bu da, namaz kılanın zihnini dağıtır.
Deve üzerinde namaz kılınca veya bağlı bir deveye doğru namaz kılınca böyle bir
sakınca yoktur. Bu konudaki nehyin İlletini, develerin bir arada bulunup
bulunmamasına bağlayanlar da olmuştur.
Bazı âlimler, 'Yeryüzü benim için mescid ve temizleyici özelliğe
sahip kılındı" hadisinin genel manası ile, bu başlık altında zikredilen
hadisleri, develerin bulunduğu yerlerde namaz kılmanın tenzihen mekruh olduğunu
söyleyerek uzlaştırmışlardır. En uygun olan da, budur.