SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU SIFATU’S-SALAT

<< 474 >>

باب: خروج النساء إلى المساجد بالليل والغلس.

162. Kadınların Gece Ve Sabahın Alacakaranlığında Mescidlere Gitmeleri

 

حدثنا أبو اليمان قال: أخبرنا شعيب، عن الزهري قال: أخبرني عروة بن الزبير، عن عائشة رضي الله عنها قالت: أعتم رسول الله صلى الله عليه وسلم بالعتمة، حتى ناداه عمر: نام النساء والصبيان، فخرج النبي صلى الله عليه وسلم فقال: (ما ينتظرها أحد غيركم من أهل الأرض). ولا يصلى يومئذ إلا بالمدينة، وكانوا يصلون العتمة فيما بين أن يغيب الشفق إلى ثلث الليل الأول.

 

[-864-] Aişe (r.anha) şöyle demiştir: "Bir gün Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yatsı namazını geciktirmişti. Hatta bu gecikmeden dolayı Ömer gelip ' Ey Allah'ın Resulü kadınlar ve çocuklar uykuya daldı' diye seslenmişti. Bunun üzerine Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem odasından çıktı ve cemaate şöyle buyurdu: "Yeryüzünde sizden başka bu namazı bekleyen hiç kimse yoktur." Gerçekten o günlerde sadece Medine'de bu namaz kılınmaktaydı. İnsanlar yatsı namazını şafak kaybolduktan sonra gecenin ilk üçte birlik vakti girince kılarlardı."

 

 

حدثنا عبيد الله بن موسى، عن حنظلة، عن سالم بن عبد الله، عن ابن عمر رضي الله عنهما، عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (إذا استأذنكم نساؤكم بالليل إلى المسجد فأذنوا لهن).تابعه شعبة، عن الأعمش، عن مجاهد، عن ابن عمر، عن النبي صلى الله عليه وسلم.

 

[-865-] Abdullah İbn Ömer (r.a.) Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Kadınlarınız geceleyin namaza gitmek için sizden izin istediklerinde onlara izin verin."

 

Şu'be bu hadisin mütâbii'ni A'meş Mücâhid  Abdullah İbn Ömer yoluyla zikretmiştir.

 

Tekrar: 873, 899, 900 ve 5238

 

 

AÇIKLAMA:     Hadiste geçen "Kadınlarınız geceleyin namaza gitmek için sizden izin iste­diklerinde" ifadesiyle ilgili olarak İmam Nevevî şu açıklamada bulunmuştur: "Bu hadis göstermektedir ki, kadın evinden ancak kocasının izniyle çıkabilir. Çünkü hadîs-i şerifte geçen "izin verin" emri kocalara yöneliktir."

 

İbn Dakiki'l-'iyd buna ek olarak şunları söylemiştir: "Bu hüküm hadis-i şerif­ten zayıf bir delil olan mefhûm-ı lakap yoluyla alınmıştır. Fakat bu hükmü des­tekleyebilecek şöyle bir açıklama mümkündür; Erkeklerin kadınlarının dışarıya çıkmalarına engel olmaları bilinen bir şeydir. Burada Resûlullah kadınlara İzin verilmesi hükmünü onların mescidlere gitmek İçin izin iste­melerine bağlamıştır. Maksadı ise kadınların dışarı çıkmalarının caiz olduğu durumu açıklamaktır. Dolayısıyla bunun dışındaki durumlar için kadınlara engel olunması gerçeği devam edecektir."

 

Bu hadîs-i şerîf kadınların istediği İznin farz olmayan bir uygulama hakkında oIduğunu göstermektedir. Çünkü kadınların mescide gitmeleri farz olsaydı izin istemelerine asla gerek olmazdı. Aslında izin zorunlu bir görev için değil, izin isteyen kişinin yapıp yapmama konusunda seçim hakkı bulunan görevlsr İçin alınır. Bu da kadınların cemaate katılmalarının mutlak gerekli olmadığına İşaret itmektedir.

 

Bu rivayetin bir benzerini Taberânî, Abdullah ibn Hübeyre  Bilâl İbn Abdullah yoluyla nakletmiştir. Bu rivayete göre Bilâl İbn Abdullah (babası Abdullah’ın (Ömer ile görüşürken): "Bana gelince, ben eşimin mescide gitmesine engel olacağım. Ama isteyen eşini serbest bıraksın" demiştir. Başka bir rivayette ise Allah'a yemin ederim ki, kadınların mescide gitmelerine engel olacağız" demiştir. İmam Müslim'in naklettiğine göre "Abdullah İbn Abbâs oğlunu o kadar kötü azarlamıştır ki, o güne kadar Bilal böylesine bir azar asla işitmemiştir.’’ Abdullah bin Abbâs'ın oğluna bu şekilde karşı çıkmasından yola çıkarak şu hüküm verilmiştir: "Herhangi bir delile dayanmadan sırf kendi görüşü ile sünnetlere karşı çıkanlar ile hevalarına dayanarak hüküm veren âlimlerin uyarılması ve terbiye dilmesi gerekir." Bu rivayetten çıkarılan İki ayrı ders daha vardır:

 

a. Bir kimse yaşı büyük olsa bile çocuğunu terbiye etmekle yükümlüdür; özellikle de kendisine yakışmayan bir tavır ve davranış içindeyse.

 

b. Bir kimseyi terbiye etmek maksadıyla terk etmek ve ilişkileri koparmak mümkündür.